Çetin Ünsalan Yazdı: ‘İşsizlik yükselirken…’
12 Mart 2024Yılın ilk işsizlik rakamı yükselerek geldi. Yükselmekten söz etmişken sadece yüzde 9,1 açıklanan işsizliğin hiçbir gerçek karşılığı olmadığının da altını çizmek gerekir. Ne yazık ki ülkede ısrarla yok sayılan bir ekonomik realitenin daha örneğini görmeye devam ediyoruz.
Çok daha garip olan ise atıl iş gücü diye açıklanan kesimin yüzde 26,5 oranına ulaşılmış olması. Her ay, bir önceki aydan daha fazla kişinin iş aramaktan vazgeçmesi ya da ümidini yitirmesi ne yazık ki doğru okunmuyor.
Doğru okuma yapmayı bir kenara bırakın, açıklanan işsizliğin ardından garip açıklamalar da gelmeye devam ediyor. Üretim ekonomisine dayanak istihdamı arttırmaya devam edeceğimizden, bu oranın yönetilebilir olduğunun belirtilmesine kadar bir dizi övünme bazlı saptamalar yine birbirini izledi.
Hiç kimse aradaki yüzde 17,5 oranında yok sayılan insanı görmek istemiyor. Ayrıca bunun sadece resmi rakamlara yansıyan kısım olduğunu da vurgulamakta fayda var. Bundan daha kötüsü ise gelecek aylarda makasın daha da açılma riski.
Çünkü hayat pahalılığı, yetersiz ücretlendirme politikası, rekabetin hızla haksız alana doğru kayarak, kayıt dışı ekonomiyle birlikte, kayıt dışı istihdamın da beslenme açmazının ortada olması nedense görmezlikten geliniyor.
Türkiye’nin artık bu konuyla ilgili gerçeklerle yüzleşmesi ve hayal oyunundan uyanması gerekiyor. Çünkü çalışamayan ya da çalışmaya değmeyecek ücret önerildiği için iş hayatının dışında kalanlar kadar, iş bulamayanlar da var.
Başta bugüne kadar eğitimde yapılan her ile üniversite projesinin çökmüş olduğu gerçeğiyle yüzleşmek durumundayız. Ardından en azından gelecek kuşakları kurtarabilmek adına, yeni meslekler ile ilgili de çalışmak zorundayız.
Ülkede en kısa sürede bir iş gücü envanteri çıkarmaz; buna yönelik eğitim ve iş hayatı politikaları oluşturmazsak, olay dramatik noktalara gidiyor ve içinden çıkılmaz bir hal alacak.
İnsanları işsiz saymayarak meseleyi kapatamazsınız. Aksine ya daha büyük sosyal sıkıntıların kapısını açarsınız ya da kayıt dışı çalışmayı standart uygulama haline getirecek ortamı yaratırsınız.
Ülkenin bu sene en çok konuşacağı iki başlıktan biridir işsizlik. Bundan da fenası kayıt dışı istihdam ve çalışma gerçekliği de bu salt rakam tutturma sevdalı ekonomik yaklaşım nedeniyle körüklenecektir.
O zaman merdiven altı üretimlerin beslendiği bir reel ekonomi fotoğrafı yaratırsınız ki, buradaki kayıt dışı istihdam da sürpriz olmaz. Bir tarafta vergi ve prim gelirleriniz düşer, öte tarafta bunları dürüstçe ödeyenleri de işin içinden çıkılmaz bir noktaya sürüklersiniz.
Ülkede gerçekten hayalcilikten kurtulup, ayağı yere basan, hayalleri olan ve planlamayla yarını oluşturan bir ekonomi iklimi yaratmalıyız. Yoksa bu yol, hızla çıkmaza doğru gidiyor.