Çetin Ünsalan Yazdı: Geçinememeyi mi konuşacaklar?
30 Nisan 2024Yıllar sonra toplanacak Çalışma Meclisi’nde gündem ne olarak belirlendi? Asgari ücret, emekli maaşları, kıdem tazminatı ve esnek çalışma… 1 Mayıs Çarşamba günü kararları açıklanacak Meclis’in niye buluştuğunu anlamakta güçlük çekerken, bir yandan da insan ister istemez umutlanıyordu.
Bu arada anlamak zor tanımından toplanmaması gerektiği anlamı çıkmasın. Bunun son derece doğru bir hamle olduğunu, güven ortamının bu kadar sarsıldığı bir noktada bir araya gelmenin öneminin büyük olduğunu düşündüğümü de belirtmek isterim.
Fakat Bakan Işıkhan her fırsatta çıkıp, hem de toplantı öncesinde asgari ücret konusunun üzerini kapatmaya, emekli maaşlarıyla ilgili yapılan yorumlarda da enflasyon farkının dışında bir artış umudu belirmediği yetkililerce açıklanmasına rağmen yapılan ısrar anlamsız oluyor.
DİSK Başkanı, gıda enflasyonu kadar bir asgari ücret zammının kazanılmaz olduğunu dile getirirken, en azından nezaketen Bakan’ın susması gerekmez mi? Çünkü o zaman şu soru gündeme geliyor: Çalışma Meclisi’ni niye topluyorsunuz?
Madem ihtiyacı görmezden geleceksiniz, mesela asgari ücret ile ilgili çalışan ve işveren tarafının hangi görüştüğü olduğunu dinlemeyeceksiniz, dinleseniz de tavrınızı peşinen ortaya koyup, kapıları kapatacaksınız, o zaman ne konuşacaklar içeride?
Asgari ücret ile ve emekli maaşlarıyla nasıl geçinilemediğinin sohbetini yapıp dağılacaklar mı? Kapıyı tamamen kapattığınızda bu sonuç ortaya çıkıyor. Ayrıca bunun eski sistemin müsteşar seviyesindeki yetkilere sahip bir kamu görevlisi tarafından dile getiriliyor olması da ilginç.
Zira bu sistemde yarın Cumhurbaşkanı artış açıklasa ne yapacak? Bununla ilgili elinden gelen bir şey var mı? O zaman en azından tarafların bir arada bulunacağı ortamda tartışılmasına kadar bekleyin değil mi?
Hayır, ezberlenmiş gibi aynı şeyler söylenip duruyor. Peki soru halen yanıtsız değil mi? Yani bunlar konuşulmayacaksa, neden Çalışma Meclisi toplanıyor. Bu durumda da insanın aklına başka bir şey geliyor. Ne o?
Gündemi oluşturan diğer iki madde… Yani kıdem tazminatı ve esnek çalışma meselesi… Aslında dert kıdem tazminatını ortadan kaldırmak için bir uzlaşı arayışı, hatta belki de dikte etmek mi?
Esnek çalışma üzerinden, işçilerin firmalar arasında dolaştırılmasının kolaylaştırılmasını sağlayacak formüller mi söz konusu… İster istemez insanın aklına bu başlıklar geliyor ve bunların kamuoyu önünde birdenbire konuşulması yerine, Çalışma Meclisi bu amaçla mı kullanılacak?
Yıllar önce DİSK Başkanı Süleyman Çelebi’nin ‘burası düşüncelerinizi kayıtsız şartsız onaylayacağımız yer değil’ diyerek terk ettiği ve bir daha toplanmayan Ekonomik Sosyal Konseyi, bir başka isimle, ama aynı amaçla Çalışma Meclisi’nde mi göreceğiz? Soru bu. Bence Bakan Işıkhan metinden önce bunu açıklığa kavuştursun.