Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Fatura hep emekliye…’
6 Mart 2024Seçim sürecine girildiğinden beri, 10 bin TL ile emekliyi tatmin edemeyenler bir yandan verilecek ekstra paranın ekonomiyi nasıl alt üst edeceğinden yakınıyor; bir taraftan da ikramiye havucuyla gönlünü almaya çalışıyor.
O kadar garip bir ruh haline girildi ki, sanki ülkedeki ekonomi yönetiminin hiçbir hatası yok; tüm problemler emeklilere verilen paradan kaynaklanıyor. Böyle bir yaklaşım ne akla, ne de vicdana sığmıyor.
Öncelikle emeklilere iane dağıtılan insanlar yaklaşımından vazgeçilmek zorunda. Bugün aldıkları emekli ücretlerinin, zamanında çalışmalarının ve SGK kasasına koydukları paranın bir çıktısı olduğunu unutuyoruz.
Bugün insanların yeterince prim ödeyerek çalışmaması ya da istihdam oranlarının istenen seviyelere çıkarılamaması, tahakkuk eden prim alacaklarının SGK tarafından tahsil edilememesi emeklilerin meselesi değil.
Son araştırmalara göre 1,6 kişi çalışıyor ve 1 emekliye maaş ödeniyorsa, bunda üretim ekosistemine vurulan darbeden, kayıt dışı istihdamı teşvik eden göz yummalara kadar bir dizi hata sayabilirsiniz, ama emeklilerin varlığından yakınamazsınız.
Bu nalıncı keseri mantığıdır. Zamanında insanlar prim öderken, çalışırken sorun yok. Sonra hak ediş zamanı gelip de emekli aylıklarını konuştuğumuzda yük oluyorlar öyle mi? Sizce bunun akılla, mantıkla, vicdanla bağdaşır bir yanı var mı?
Her fırsatta ekonominin uçup kaçtığını söyleyenler, tüketim odaklı da olsa büyümeyi övünme vesilesi yapanlar, ülkemizin diğer ülkeler tarafından kıskanıldığını vurgulayanlar ve elbette ekonomiyi yönetenler aynı kişiler.
Peki böylesine önemli bir refah artışı söz konusu ise 10 bin TL emekli maaşı neyin nesi: Siz bugün çalışana 17 bin TL’yi reva görürken, gözüken o ki, mevcut çalışanlar emekli olduğunda bu rakamları bile arayacaklar.
SGK’nın bilançosuna baktığınızda öyle anormal açıklar gözükmüyor. Ama elbette burada da bir bilanço makyajlaması söz konusu. Ana bütçeden buraya aktarılan pay azalırken, SGK’nın kendi bütçesi denk bütçeye yakın bir fotoğraf verirken, işler nasıl bu kadar işin içinden çıkılmaz oluyor?
Çünkü çok ciddi bir tahakkuk / tahsilât problemi var. Reel sektörün her fırsatta dile getirdiği ağır işçilik maliyetlerinde sadece maaşları konuşuyor olmak, topu taca atmaktır. Asıl problem ortada ödenen rakamın alanın geçinmesine yetmeyen, verenin de gücünü aşan özelliğidir.
Şayet meseleyi buradan okumaz ve her fırsatta emekli maaşları üzerinden bir polemik yaratırsanız, dönüp Avrupa’da nüfusu azalan ve yaş ortalaması çok yüksek olan ülkelerdeki emekli maaşlarının nasıl ödenebildiğini sorarlar.
Finansal okuryazarlığınız yoksa, fona konulan her parayı ana bütçenin içinde eritiyor ve onları da yanlış yerlere yatırıyorsanız, sonuçta çıkan faturayı emekliye kesemezsiniz.