Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Ekonomide cadı kazanı…’

22 Ekim 2024

Dünya ekonomisinde son derece zor ve tartışmalı geçecek bir sürece girdik. Bir tarafta ABD seçimlerinin dünyaya olası etkileri, diğer tarafta bir türlü istikrar kazanamayan bir Avrupa ekonomisi, Türkiye’nin ve özellikle reel sektörün yanıtını aradığı soruların sayısını arttırıyor.

Öncelikle kuzeyimizde ve güneyimizde kızışan savaşlarla gelen jeopolitik riskler ve tedarik zincirlerinden navlun fiyatlarına kadar her başlığı etkileyen faktörler zaten başlı başına bir problem teşkil ediyor.

Fakat bunun ötesinde sıkıntı yaratırken, tedarik zinciri başlığında orta koridor çerçevesinde bir fırsatı da önümüze getiriyor. Bununla birlikte AB’nin vize problemi başta olmak üzere çelişkili tavrı bu hattın da iyi işlemesini engelliyor.

Tüm bunları alt alta koyduğumuzda da önümüzdeki süreçte ciddi bir lojistik maliyeti ve sıkıntısı olası hale geliyor. Öte yandan gerek ABD, gerekse de AB düzeyinde faiz indirimlerinin konuşulduğu süreçte, tüketicinin ve küçük işletmelerin cebine daha önce konulmuş para, geri dönüşünde nasıl bir enflasyonist etkiye konu olacak kimsenin bir fikri yok.

Bu nedenle FED ve AMB’nin tavırlarında değişiklikler de olasılıklar içinde gözüküyor. Ayrıca AB özelinde çok parçalı bir ekonomik yelpaze, faizi arttırsanız da düşürseniz de yat etkileri önümüze koyuyor. Tüm bu etkenlere ilave olarak, Türkiye’nin doğal pazarı olan ve iki üründen birinin ticaretini yaptığımız Avrupa’ya özel bir başlık açmak gerekiyor.

Bilhassa Almanya’dan son gelen veriler eksi bir enflasyon gerçeği ile soru işaretlerini arttırdı. Zira Avrupa ekonomisi açısından Almanya’da hareketlenmeyen bir ekonominin, Avrupa ekonomisinin geneli açısından da önümüze bir açmaz sunuyor. Ayrıca sadece ticaret anlamında değil, hareketlenemeyen bir Almanya ekonomisi, AB’nin yapısının finansmanı açısından da problemleri beraberinde getiriyor.

Öylesine çok bilinmezliği ve riskleri yüksek bir sürece girdik ki, bu süreç içinde Türkiye ekonomisinin tüm bunların üzerine yaşadığı yapısal ve finansal sorunlar, Türk reel sektörünün önündeki sıkıntıların büyümesine neden oluyor.

Bir tarafta inandırıcı bulunmayan enflasyon oranları, onun üzerinden maaş artışlarından faize, maliyetlerden döviz kurunun gerçek değerine gelmesine kadar, gözlerimiz kapalı şekilde zor bir yolda gitmemize neden oluyor.

Türkiye’nin çok dikkatle yönetmesi gereken bir dönemde olduğumuzun bir kere daha altını çizeyim. Bununla birlikte dünyada da bizde de rekabet edebilirliğin artık satış hacmini yükseltmekten çok, birim satış içindeki, üretime konu olan başlıklardaki verimliliğin belirleyici olacağı bir faza girdik.

Şayet ülkemizde her tür işletme için verimlilik hesapları yapmazsak, birim maliyeti yöneterek birim kazançların hesabının peşine düşmezsek, bu engebeli yolda hasar alan çok sayıda işletmemiz ve bağlantılı olarak ekonomimiz olacak.

Tam bir cadı kazanı içinde, yönetilirse fırsatların olduğu, yönetilmezse sıkıntılı sonuçların derinleştiği bir ekonomik gerçeklikle karşı karşıyayız. Yani tam bir doğru yönetim sergilememiz gereken bir süreçteyiz.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Faiz kararında enflasyon vurgusu...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Faiz kararında enflasyon vurgusu…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Asgari ücret ayıbı...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Asgari ücret ayıbı…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Kanal İstanbul olmadı; çelik kubbe verelim...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Kanal İstanbul olmadı; çelik kubbe verelim…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: O para verilecek!Çetin Ünsalan Yazdı: O para verilecek!

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları