Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ’60 bin TL’nin altındaki ekonomi…’

31 Mayıs 2024

Temenniler manzumesini ekonomi politikası diye anlatıp, her açıklanan veriden sonra, önümüzdeki günlerde göstergelerin iyileşeceğini ifade eden ekonomi yönetimi, baz etkisi diye vurguyu araya sıkıştırıp, sahte mutluluk dağıtmaya devam ediyor.

Aslında biz bu sahte mutluluğu, bir önceki bakanlık döneminde, yani parasal genişleme yaşanan süreçlerde sahte refah tanımıyla Şimşek’ten biliyoruz. O dönemde kredileri ve kredi kartı limitlerini zenginleşme diye anlatmadılar mı?

Dün gelen borç parayı refah diye satanlar, tüketimi körükleyenler, bugün de olmayan parayı baz etkili göstergeler üzerinden satmaya çalışıyorlar.  Ama günün sonunda kazanılmamış para nasıl refah getirmediyse, baz etkili sahte rakamlar da insanları rahatlatmıyor.

Bir veriden söz edeceksek 60 bin TL’yi konuşalım. Romantik Türk-İş verilerine göre bile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 61 bin 788 TL… Tek kişilik bireyin geçinme alt sınırı 24 bin TL’nin üzerinde…

Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ise 17 bin TL asgari ücretin uygulandığı ve bunun ortalama maaş olduğu memlekette 18 bin 969 TL oldu. Şöyle bir tez de var. Deniliyor ki ‘biz asgari ücret vermiyoruz.’

Peki vermiyorsunuz da ne maaş ortalaması var? Böyle ortamlarda bile 30 bin TL verilse, yine yoksulluk sınırının yarısı ediyor. Ayrıca Disk-Ar araştırmaları bize gösteriyor ki, bu söylem de ortalama gerçeği yansıtmıyor. Türkiye’de asgari ücret ve bir miktar üzerinde maaş alanların yüzdesi 65…

Buna iki kişiden birinin 10 bin TL aldığı emeklileri de katın. Hatta daha yüksek emekli maaşlarını da dikkate alın, istisnalar dışında asgari ücreti bulamayanları da eklersek yüzde 80’lik bir nüfustan söz edebiliriz.

İşçilik ücretlerinin işverene maliyetinin çok yüksek olduğunu ben de biliyorum ve bu konuda haklı olduklarını da düşünüyorum. Fakat buna neden olanlara sesini çıkaramayanların, insan gibi yaşayacak kadar maaş talep edilmesini küçümser tavrı da samimiyetsiz geliyor.

Zira vermek istemediğiniz ücretler, ardından size iç piyasada tıkanma olarak dönüyor.

Yani vermeden harcatamazsınız. Bu nedenle maliyetlerden yakınıyorsanız, dönüp çalışanlarınıza değil, ekonomi yönetimine itirazlarınızı sunmalısınız. Bu samimiyetsizliği ve topu taca atmayı bırakın.

Günün sonunda tüketim malları odaklı patlamış bir dış ticaret açığını, üretimin içerisindeki kısıtlı kalmış yerlilik oranını konuşmadan gelen yüksek cari açık rakamlarını ‘önümüzdeki aylarda düşecek’ diye yorumlayana, yüksek enflasyonu ‘baz etkisiyle yazın azalacak’ diyenlere dönüp konuşun.

Çünkü rakamların tek başına hiç bir anlam ifade etmediğini biliyoruz ki o rakamların bile ne kadar gerçek olduğu sorgulamaya açık. 60 bin TL’nin altındaki ekonomi adam olmaz. Bunu rakamlarla düzeltmeye kalktığınız sürece de çözüme ulaşılmaz. Anlayın artık şunu…

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Herkes haklı tartışması...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Herkes haklı tartışması…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Doları tekrar deneyelim...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Doları tekrar deneyelim…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Çözümden yine inşaat çıktı...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Çözümden yine inşaat çıktı…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Emekliyi 1 yıldır oyalıyorlar!Çetin Ünsalan Yazdı: Emekliyi 1 yıldır oyalıyorlar!

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları