Çetin Ünsalan Yazdı: 2 trilyon doların neresindeyiz?
18 Kasım 2024FAO’nun Gıda Görünümü Raporu, önümüzdeki dönemde de gıda üretim ve hareketinin artacağını ortaya koyarken, bir yandan da hızla büyüyen stratejik bir pazarın da habercisini verir nitelikte.
Rapora göre bu yıl kahve, çay, kakao fiyatlarıyla, meyve sebze fiyatlarındaki, hatta maliyetlerindeki artışa dikkat çekiliyor. Geçen sene ile mukayese edildiğinde ise küresel gıda ithalat faturasının yüzde 2,2 artarak 2 trilyon doları vuracağına dikkat çekiliyor.
Ürün gruplarına baktığımızda belki kakao değil, ama diğer kalemlerin tamamı bizde de var. Peki bu artıştan biz ne kadar pay alıyoruz, işte tartışmalı nokta burada da başlıyor. Geçtiğimiz günlerde Tarım Bakanı Yumaklı ne demişti?
İhracatımız 31 milyar doları buldu. Yani içinde bulunduğumuz sene, bir tarım ülkesi olduğunu iddia eden Türkiye’nin, 2 trilyon dolarlık dünya ithalat faturası içinden aldığı pay sadece yüzde 1,5…
Ayrıca o oranda satış yaparak, ne kadar para kazandığımız, hatta plansızlık nedeniyle içte ihtiyacımız olan ürünü dışa satarak, ortaya çıkan enflasyon ve fiyat pahalılığı ile ithalat ihtiyacı nedeniyle ne kadar zarar ettiğimiz de bunun dışında.
Şayet siz bir başarıdan söz ediyorsanız, yıllar içinde istihdamdaki payı gerileyen, çiftçisini kaybeden ve 2 trilyon dolarlık dünya gıda ithalat faturasının içinde sadece yüzde 1.5 pay alan bir ülke olarak daha farklı başlıkları konuşmanız gerekiyor.
Kuru hamasetle, son 20 yılda 10 katı arttırılan ihracatla ve aslında iç piyasadaki fiyatları pahalı hale getirmek pahasına yaparak ortaya koyduğunuz performansla, bir tarım ülkesi olmakla övünemezsiniz.
Dünyada başkasının ürettiğinden bile markası sayesinde para kazanan bir Hollanda gerçeği ortadayken ve bu gelir bizimkinin beş katı düzeyindeyken sadece rakamsal bazda ilerleme kaydetmeniz, bunun içinde gelir gider dengesini, artan maliyetleri göz ardı eden tavır takınmanız kabul edilemez.
Türkiye’nin en kısa sürede tarım envanterini çıkarması, bu konuda bir strateji belirlemesi, tarım organize sanayi bölgelerinin sayısını arttırması, içine eğitim kurumlarını yerleştirmesi, tarıma entegre sanayini desteklemesi ve toplamda yerlilik oranı artan yapıda, iç piyasanın ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra dışarıda Pazar bulma arayışına girmesi gerekiyor.
Akıllı tarım uygulamalarının entegrasyonuyla verimliliğin arttığı, ortak ekipman kullanımını destekleyen, ortak pazarlamayı, ortak satın almayı esas alan yapıların kurulmasını öncelikleyen, dağıtım kanalı zincirini de bu stratejik başlıklar doğrultusunda yapılandıran bir ülke olmalıyız.
Çiftçiye, üreticiye, teknolojiye ve tüketiciye rağmen gelişen bir sektör yaratamazsınız. Orada tıpkı büyümede olduğu gibi rakamlar ortaya çıkar ama sağlıksız edinimler olduğundan, daha sonra yüksek faturalar olarak önünüze gelir. Şu kendimizi kandırma hastalığından vazgeçelim. 2 trilyon doların yüzde 1,5’u kadar pay almakla yetinemeyiz.