Çetin Ünsalan Yazdı: ‘118 imzalı kral çıplak…’
30 Ekim 2024Ekonomi yönetiminin fiyaskosu ve hayalindeki enflasyon üzerinden yaptığı kurgu, son olarak 118 imzalı ekonomistler uyarısıyla bir kez daha geçersiz olarak tarihe geçti. Hatta akabinde bu imza sayısı 126’ya yükseldi.
Türkiye’de yaşayanların durumundan bihaber bir ekonomi yönetiminin ne algıyla meseleyi düzeltmesi ne de inandırıcılığı temin etmesi mümkün değildir.
Her ne kadar ekonomistlerin imzaladığı metinde enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığı net bir biçimde dile getirilmese de, hedeflenen enflasyon üzerinden sorunların aşılamayacağının ortaya konulması önemli.
Bu bakımdan ekonomi yönetiminin şapkayı önüne koyup tekrar düşünmesi ve bu hayal dünyasından çıkarak, sokakta bambaşka sorunlarla bir ekonomi yaşandığının farkına varması gerekiyor.
Aksi takdirde tüm uyarıları göz ardı ederek, daha büyük sorunlara, bütçe açıklarına, vergi kayıplarına ve kısırdöngüye girmiş bir biçimde, satın alma gücünü yitirmiş insanlara yüklenmeye devam edecek ve bu da ekonomiyi tamamen içinden çıkılmaz bir hale sokacak.
Arka arkaya katıldığı toplantılardan eli boş dönerek, ülkeyi carry trade kesiminin insafına bırakarak, TÜİK üzerinden inandırıcı bulunmayan rakamlara sığınarak ve bunların üzerinden vergi ve gelir artışı hesaplamalarına girerek işin içinden çıkamayız.
Herkesin enflasyon konuştuğu bir ülkenin, iliklerine kadar stagflasyon yaşadığı gerçeği, siz rakamlarla bunu ne kadar örtmeye çalışırsanız çalışın ortadan kaldırılamaz ve sonuçları da kaçınılmaz bir fatura olarak önümüze gelir.
Gelir dağılımındaki bozulma uyarısının dile getirildiği açıklamada, korkarım ki bunu da niyete bağlayarak farklı algılayacaklar ve yine meseleyi görmezden gelerek, hamasi izah tarzlarıyla işin üzerini örtmeye çalışacaklar.
Fakat şu bir gerçek ki insanlar geçinemiyor. İşletmeler maliyetlerin altından kalkamıyor. Tıkanmış ve rekabet edilemez bir dış piyasanın gölgesinde, tamamen yok edilmiş b.ir iç piyasa gerçeğini yok sayarak sıkıntıların sadece büyümesine neden olursunuz.
Elbette reel sektörün de bu ücret artışları karşısında yalnız bırakılmaması, akılcı bir planlama içinde yeniden kurgulanacak gerçek bir ekonomi programı yapılarak desteklenmesi, insanların nefes alması sağlanmalıdır.
IMF programlarını bile aratacak cinsten yaklaşımlarla, sırça köşklerden ekonomik gidişat belirleyen tavırla, ne reel piyasaların ayağa kaldırabilir; ne vergi toplayabilir; ne insanların bozulmuş gelir gider dengesizliklerini düzeltebilirsiniz.
Bundan sonrası kayıt dışı ekonominin patladığı, insanların niteliksiz ürünlere yöneldiği, vergi gelirlerinin çöktüğü ve ödemeler zincirinin tamamen kırıldığı bir sürece doğru bizi itiyor. Şimşek nezdinde ekonomi yönetiminin bir an önce sokakla barışması gerekiyor.
Aksi takdirde bu tavır bırakın 2024 yılının sonunu, 2025 senesinin ortasını bile getirmekten aciz bir durum ortaya çıkarıyor ki bunun etkileri ülkeyi sadece bir erken seçime götürür.