Reel Sektör
ANALİZ: E-Ticaret yasası bildiğiniz gibi değil!
Recep Erçin tüm detaylarıyla yeni e-ticaret yasasını inceledi
E-ticaret Yasası değişiyor. Yasadaki yenilemenin Avrupa Birliği’ndeki düzenlemeler kapsamında yapıldığı ifade edildi. Çok şey yazıldı çizildi. Ecomax Genel Yayın Yönetmeni Recep Erçin de Aydınlık gazetesindeki köşesinde iki ayrı yazı ile konuyu ele aldı. Erçin’in Ecomax’e özel yaptığı değerlendirmelere göre ise, “Bir defa yasada temel bir değişiklik yok. Özellikle son dönemde atağa geçen Temu benzeri sınır ötesi e-ticaret şirketlerine yönelik içeride yatırım ve istihdam sağlayan pazaryerlerini koruyacak bazı tedbirler alınıyor. Fakat düzenleme TBMM’de ilgili komisyondan geçse de tatile girileceği için yasa sonbahara kalabilir. O zamana kadar da atı alan Üsküdar’ı geçebilir.”
LİSANS ÜCRETİ KALKMIYOR
Mehmet Muş’un Ticaret Bakanı olduğu dönem hızlıca yasalaşan e-ticaret düzenlemesinin birçok eksik ve mantık hatası barındırdığını da öne süren Recep Erçin, “Medyada yazılıp çizilenin aksine lisans ücretlerinde bir af söz konusu değil. E-ticaret platformları şayet belirli bir ihracat tutarını başarabilmeleri halinde veya yaptıkları yatırım tutarı kapsamında yüksek lisans bedellerinden kurtulacaklar. O da tabi ki matrahtan düşülecek. Esas ödenmesi gereken tutardan değil. Türkiye’deki e-ihracatın gelişimi ile içerideki hacim kıyaslandığında lisans ücretlerinin anlamlı biçimde aşağı çekilemeyeceği zaten aşikar. Buna karşın sanki kanunen çok mantıklı bir şekilde hak edilmiş ödemeden vazgeçildiğine dair yorumlar yapılıyor. Oysa bu hatalı.” dedi.
ASIL TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?
Erçin’e “Neden hatalı?” diye sorduğumuzda ise şunları anlattı: “Çünkü e-pazaryerlerinin ulaştıkları cirosal hacimler kendilerinin cirosu değil. Alan tanıdıkları esnafın, şirketlerin cirolarının bütünü. Bir semt pazarı düşünün. Bizim köyde cuma günleri pazar kurulur. Düşünün ki kaymakamlık geliyor; o pazardaki bütün pazarcıların yaptığı ciroyu toplayıp belediyeye sen şu kadar ciroya aracılık ettin onun üzerinden bize lisans bedeli ver diyor. İyi de o belediyenin cirosu değil ki! Burada bir mantık hatası var. Bir de tabi yüzde 20’nin üstüne çıkıldığında ihracat indirim hakkı da tanınmıyor yeni düzenlemede.
Elbette burada benim Aydınlık’ta kaleme aldığım yazıda değindiğim Temu tehlikesi var. Ona Ekonomi gazetesindeki köşesinde Ussal Şahbaz’ın konuyu incelemesi benim dikkatimi çekti. Bakın Temu girdiği pazarlara reklam yatırımı dışında yatırım yapmıyor. O yatırım da büyük ölçüde zaten Meta, Google gibi kurumlar eliyle yine küresele gidiyor. Bir de Temu diyoruz ama Shein gibi benzerleri de var ve Amazon da yavaş yavaş aynı modele geçiş yapıyor; bunlar şu aşamada Türkiye’nin e-ihracat pazarları olan Kafkaslar ve Körfez ülkelerine girmiş durumda. Ülkemizde rekabetçi kurdan vazgeçilmiş ve maliyetler ortada iken rekabet etme ve e-ihracatı geliştirme şansımız yok denecek seviyede.”
KİM ÇİNLİ, KİM AMERİKALI, KİM TÜRK?
“E-ticaret şirketlerinin vergi ödemediğine dair listeler dolaşıyor. Bu doğru olabilir mi?” şeklindeki sorumuz üzerine ise Erçin, “Halihazırda e-ticaret şirketleri tabiri caizse para yakan girişimler. Yatırımcıların fonlamaları ile devam ediyorlar. Trendyol’a odaklanıldığını görüyoruz ama bildiğimiz kadarı ile şirket son üç yılda milyarlarca lira vergi ödedi. Bunlar tabi kamuoyuna açık bilgiler değil o yüzden net bir tutar söyleyemem ama şirket yöneticileri bu iddialara yanıt verir diye düşünüyorum. Sadece kurumlar vergisi özelinde bakılsa da dijital işlem vergisi de var. Lisans ücreti de ayrı bir vergi olacak. Kaldı ki bu şirketlerin ciddi teşvikli yatırımları var. Devlet vergi borcu oldu mu kimsenin kara kaşına gözüne bakmaz alır. Bir de Çinli algısı öne çıkarılıyor özellikle Trendyol için; şirket Çinli Alibaba’nın uluslararası ticaret ve perakende şemsiyesi altında.
Peki Alibaba ne kadar Çinli? Şirket New York borsasında halka arz oldu. O anlamda Alibaba Çin’de Amerikalı, Amerika’da Çinli gibi görülüyor. Bizim Türkiye’den Türk şirketimiz Hepsiburada da öyle. Amazon zaten Amerikalı. Bu ülkeye kim aş ve iş sağlıyorsa o bu ülkenin şirketidir. Yoksa ne kadar yabancı yatırım varsa şu bu diye ötelememiz gerekir. Doğru bir bakış açısı değil.”
E-İTHALATÇI OLMAYALIM
“Bir şirket için yasa yapılmaz.” diyen Erçin, yasaların öngörüler doğrultusunda bütün bir ekosistemi dikkate alarak şekillendirilmesinin ülke ekonomisi açısından faydalı olacağını vurguladı. Bu noktada, “Her alanda tekelleşmeye karşı durmak lazım. Tüpraş’ı ve Petkim’i, Turkcell ve Türk Telekom’u da konuşmak lazım. Gördüğüm kadarıyla Trendyol üzerinden bir söylem geliştirilmiş durumda. Elbette pazaryerleri özelinde bir denge şart bunu sağlayacak her düzenlemeyi desteklemek lazım. Bu yasa onu ne kadar sağlıyor tartışmak gerek. Bir de ülkenin yoğun tüketim malı ithalatını nereye koyacağız? Dijital platformlarda satılan elektronik eşyaların ne kadarı yerli? Ya otomobil piyasası?” sorusunu gündeme getirdi ve ekledi: “İçerideki şirketleri düzenleyelim derken artan ithalata yönelik bir çözüm bulmamız lazım. Türk KOBİ’lerini e-ihracatla dışa açacağız derken e-ithalatçı olmayalım.”
ALİBABA RAPORUNDA NE YAZIYOR?
Trendyol’un ödeyeceği lisans bedelleri konusunda çeşitli hesaplamalar var. Kimisi 30 milyar kimisi 70 milyar silinecek diyor. Erçin ise bu konudaki hesaplamaların afaki olduğunu belirtse de Alibaba Group’un son faaliyet raporuna bir göz atmak gerektiğini söyledi. Erçin bu konuda şu bilgileri aktardı: “Alibaba Group’un Uluslararası Ticaret Perakende bölümünde; AliExpress, Trendyol, Lazada, Daraz ve Miravia gibi şirketler var. Bunlar grubun yerelde kurulu alt şirketleri diyebiliriz.
Faaliyet raporunda Trendyol için şu deniyor; ‘2023 yılında hem ürün hem de sipariş hacmi açısından Türkiye’nin açık ara önde gelen e-ticaret platformu olduğuna inandığımız Trendyol, e-ticaret işletmesi ve gıda ve bakkaliye için yerel tüketici hizmetleri aracılığıyla tüketicilere geniş bir ürün ve hizmet yelpazesi sunmaktadır. Tüketiciler ayrıca Trendyol’un lojistik ve dağıtım ağları tarafından sağlanan kaliteli ve rahat teslimat hizmetlerinden de yararlanmaktadır. Trendyol, Türkiye’nin ötesinde, bol ürün tedariğini ve hızlı ve güvenilir lojistik kabiliyetini kullanarak Körfez bölgesi de dahil olmak üzere diğer değerli gelişmekte olan pazarlara açılmıştır…
Trendyol’un e-ticaret işletmesi için Trendyol Express ve yerel tüketici hizmetleri için Trendyol GO olmak üzere tedarik ve lojistik ağları tarafından sağlanan kaliteli ve rahat teslimat hizmetlerinden de tüketiciler yararlanmaktadır. Trendyol, Türkiye’nin ötesinde, bol ürün tedariğini ve hızlı ve güvenilir lojistik kabiliyetini kullanarak Körfez bölgesi de dahil olmak üzere diğer değerli gelişmekte olan pazarlara açılmıştır. 2024 mali yılında Trendyol yüzde 20’nin üzerinde sipariş büyümesi elde etmiştir.”
AIDC’DE TRENDYOL’UN PAYI NE OLDU?
“Alibaba’nın faaliyet raporları bizdeki gibi ocak-aralık değil nisan-mart dönemini kapsıyor. Malum Vodafone’un da öyle.” diyen Erçin bu yüzden raporda 2024 yılı ibaresinin yer aldığını kaydetti. “Alibaba Uluslararası Dijital Ticaret Grubu’nda (AIDC) dediğim gibi; AliExpress, Trendyol, Lazada, Daraz, Miravia ve Alibaba.com gibi çeşitli perakende ve toptan satış platformları yer alıyor.” bilgilerini veren Erçin, şunları aktardı: “İçerisinde Trendyol’un da olduğu Alibaba Uluslararası Dijital Ticaret Grubu için raporda deniyor ki; ‘Müşteri yönetim hizmetlerinden elde ettiğimiz geliri esas olarak AliExpress, Lazada ve Trendyol, doğrudan satış gelirimizi öncelikle AliExpress, Trendyol ve Lazada, lojistik hizmetlerinden elde ettiğimiz geliri de öncelikle Lazada ve Trendyol sağlıyor.’
Bundan sonra biraz finansallara bakalım: söz konusu grup 2024 mali yılında uluslararası ticaret ve perakende işletmesinden 11.3 milyar dolar gelir elde etmiş. Yuan cinsinden yüzde 60’lık bir artış (50.9 milyar yuandan 81.6 milyar yuana) söz konusu. Yıllık büyümenin esas olarak AliExpress ve Trendyol’un sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 18 gelir artışının katkısıyla sağlandığı not ediliyor. Buradan hareketle görüyoruz ki; Trendyol’un AliExpress’in yarısı kadar gelir büyümesi bile toplam grup büyümesini yüzde 60 yukarı taşıyabiliyor. Şu halde geçen yıl benim de davetli olarak iştirak ettiğim geçen yıl Berlin’de düzenlenen Trendyol toplantısında Grup Başkanı Çağlayan Çetin’in ifade ettiği ‘Bu yıl 11 milyar dolar hacme ulaşılacağı’ ve ‘5 yıl içinde 8 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaşacakları’ ifadeleri belirginleşiyor.
2023’te Türkiye’deki toplam hacim yaklaşık 78 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde Trendyol’un tahmini payı hesaplanabilir. Elbette bu Trendyol’un cirosu değil sağladığı hacim ona dikkat etmek lazım. Diğer yandan raporda uluslararası işletmelerin bir kısmı yerel para birimlerinde gelir elde ettiği için raporlamada renminbi yani Çin yuanına çevrildiğinden gelirin döviz kuru dalgalanmalarından etkilendiği notu da düşülmüş. Grubun perakende tarafı böyle. Toptan ticarette ise 2024 mali yılında renminbi cinsinden gelir artışı yüzde 7 oldu ve yaklaşık 2.9 milyar dolara (19.5 milyar yuandan 20.9 milyar yuana) denk geliyor.”
GELİR ARTTI AMA GRUP ZARAR YAZDI
Alibaba’nın uluslararası perakende ve toptan ticaret tarafında gelir artışı olsada faiz, vergi, amortisman ve amortisman öncesi kazanç yerine zarar söz konusu olduğuna dikkat çeken Ecomax Genel Yayın Yönetmeni Recep Erçin, “Faaliyet raporuna baktığımızda AIDC’nin 2023 mali yılındaki 4.9 milyar yuanlık kayba kıyasla, 2024 mali yılında 8 milyar yuan yani 1.1 milyar ABD doları zarara uğradığı gözleniyor. Zararların ise esas olarak AliExpress’ Choice, Trendyol’un sınır ötesi işletmesi ve Miravia gibi işletmelere yapılan yatırımların artmasından kaynaklandığı ifade ediliyor. Bunun yanında kısmen para kazanmadaki iyileştirmelerle de kaybın dengelendiği not edilmiş.
Şimdi Alibaba der ki; ‘Uluslararası perakende ticaretinden elde edilen gelir, öncelikle AliExpress, Trendyol ve Lazada’dan elde edilmekte olup, müşteri yönetim hizmetleri, mal satışları ve lojistik hizmetlerinden elde edilen geliri içermektedir.’ Yani burada Trendyol’un katkısı nedir?” ifadelerini kullandı.
Bu noktada Alibaba’nın 2024 yılı geçici mali raporundaki “Trendyol, dönem içerisinde kârlılığını sürdürdü; bu gelişmenin başlıca nedenleri parasallaştırma ve operasyonel verimlilikteki iyileşmelerdi.” ifadesine dikkat çeken Erçin, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu dönem Mart 2023’te başlayıp Eylül 2023’te sona eren altı aylık dönem. Demek ki Trendyol kazançlı olmayı başarmış. O bakımdan Alibaba, geçen yıl eylül ayında Trendyol operasyonlarına 2 milyar dolar daha yatırım yapacağını açıkladı. Şirket e-ticaret yasasının değişmesi için de baskı yapıyor çünkü büyük maliyetler çıkacağından şirket mantıken büyümek yerine küçük ve kazançlı kalmayı tercih edecektir.”
Yazar Recep Erçin’in izniyle yeniden yayınlandı