Sosyal Medya

Genel

Buğday Derneği: İklim krizinden gıda krizine giden yol kısalıyor!

Kış sıcaklıklarının artması ve yetersiz kar yağışı tarımı olumsuz etkiliyor. Kış aylarının sıcak geçmesi ve kar yağışının yetersiz olması toprağın su tutma kapasitesini düşürüyor...

Buğday Derneği: İklim krizinden gıda krizine giden yol kısalıyor!

Kış sıcaklıklarının artması ve yetersiz kar yağışı tarımı olumsuz etkiliyor. Kış aylarının sıcak geçmesi ve kar yağışının yetersiz olması toprağın su tutma kapasitesini düşürüyor, zararlı organizmaların artışına ve bitkilerde erken çiçeklenmeye neden oluyor.  Bu durum tarımsal üretimde kayıplara neden olurken, gıda krizinin daha da derinleşmesine yol açıyor. Çözüm, iklim dostu tarım yöntemlerine geçmek…

Cemreler düştü. Bahar geliyor. Hava, su ve toprak ısınıyor. Doğa uyanıyor. Ancak bu sefer, doğanın uyanışını kutlarken, artan sıcaklıklar ve değişen iklim koşulları, gıda üretimindeki risklere yönelik kaygılarımızı körüklüyor.

Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre, 2023 Haziran ayından bu yana yaşadığımız her ay, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak ay oldu.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Türkiye’nin birçok yerinde mevsim normalleri aşıldı. 2024 Ocak ayı ortalama sıcaklıkları ülkemizde normallerin 2.8°C üzerinde gerçekleşti ve son 53 yılın en sıcak Ocak ayı oldu.

Artan sıcaklıklar tarımsal üretim için ne anlama geliyor?

İklim krizi ve artan kış sıcaklıklarının sebep olduğu sorunların başında  kuraklık geliyor. Su fakiri olma yolunda bir ülke olmamız da gıda üretimindeki riskleri daha da artırıyor. Sıcaklıkların artması ile nemi azalan toprağın suya doyması için daha fazla sulama yapmak gerekiyor. Yüksek ısı, toprağın azot miktarı ve pH değeri ile mikro bakteriyel bileşimini değiştiriyor ve topraktaki besin maddelerini ve bitki sağlığını olumsuz yönde etkileyerek üretimde kayıplara sebep oluyor.

Organik tarım üreticisi Gürsel Tonbul yüksek sıcaklıkların toprakta zararlı mikroorganizmaların üremesine neden olduğunu, fotosentez yavaşladığı için bitki büyümesi ve döllenme yeteneğinin azaldığını, aynı zamanda bahçe ve ormanlarda yangınlara, toplu ağaç kurumalarına ve bitki salgın hastalıklarına yol açtığını söylüyor.

Düzensiz ve aşırı yağışlar üretimi olumsuz etkiliyor

Kuraklık, artan sıcaklıkların ilk sonucu olarak akla gelse de, aşırı ve düzensiz yağışlar da iklim krizinin en önemli sorunlarından birisi. Aşırı yağışlar sonucu topraktaki su doygunluğunun artması, oksijen miktarının azalmasına ve nem artışına bağlı zararlı artışı ile bitki hastalıklarının çeşitlenmesine, çoğalmasına sebep oluyor. Düzensiz yağışlar ise bitkilerin ekim-dikim takviminde aksamalara yol açabiliyor.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin Köy-Koop İzmir ile birlikte yürüttüğü İklim Dostu Çiftlikler projesinin paydaşları ile yapılan toplantıya katılan üreticiler iklim krizine dair en ciddi sorunun düzensiz yağışlar ve sıcaklık dalgalanmaları olduğunu ifade etti. Mevsimsel dalgalanmalar sebebiyle ciddi ürün kayıpları yaşadıklarını belirten üreticiler kış aylarının sıcak geçmesi sebebiyle çok fazla böceklenme olduğunu, güvelerin tarladaki bütün domatesleri 3 günde yok edebildiğini söylüyor.

İklim değişikliğinin bitkiler üzerindeki etkilerine dair yapılan araştırmalar sıcaklık artışları ve yağış rejimindeki değişikliklerin, tarımsal üretimde büyük değişimlere neden olacağı ve özellikle buğday gibi temel gıda ürünlerinin üretiminde kayda değer düşüşlere yol açabileceğini gösteriyor. Yükselen sıcaklıkların, bitkilerin coğrafi dağılımını etkileyeceği ve bazı bitki türlerinin  göç etmesine neden olabileceği görülüyor. Yapılan bir başka araştırmada, kış aylarının sıcak geçmesinin, bitkilerin biyolojik saatlerini ve fenolojik döngülerini değiştirebileceği belirtiliyor.

Bu durum, tarımsal üretim desenlerinin ve yöntemlerinin yeniden gözden geçirilmesini ve iklim krizine uyum stratejilerinin geliştirilmesini gerektiriyor.

Kar yağışları kuraklık ve don riskini azaltıyor

Artan sıcaklıkların dışında kışın kar yağışında azalma da söz konusu. Oysa kar yağışlarının tarımsal açıdan çok önemli işlevleri var.

Kar örtüsü, toprağa ısı yalıtımı sağlayarak bitkilerin kış aylarında soğuk hava koşullarından etkilenmesini engelliyor.

Taban suyunun doğal dengesinin korunmasında kar yağışı etkili bir rol oynuyor. Karın yavaş yavaş erimesi toprakta suyun daha uzun süre tutulmasını sağlıyor ve bu da bitkilerin kök gelişimi için elverişli bir ortam yaratıyor. Kuraklık riski ve bitkilerin sulama ihtiyacı azalıyor.

Organik tarım üreticisi Şaban Burhan, kar yağışının normal olduğu yıllarda 6 saat sulama ile toprağın su doygunluğuna eriştiğini, kar yağmayan yıllarda ise 20 saat sulamanın dahi yetmediğini ve verim kaybı yaşadıklarını ifade ediyor. Şaban Burhan, kar yağışlarının aynı zamanda zararlı mikroorganizmaları azalttığını, bitkilerin ve ağaçların erken uyanmasını önleyerek don riskini azalttığını belirtiyor. Ağaçların erken çiçek açtığı yıllarda ciddi ürün kaybı yaşadıklarını ifade eden Burhan, bunun sonucunda gerçekleşen fiyat artışları ile tüketicilerin de iklim krizinden etkilendiğini söylüyor.

İklim krizine dayanıklılığın yolu doğa ile uyumlu tarımsal üretim

İklim değişikliğine uyum sağlayabilmek için doğa ile uyumlu tarım yöntemleri kritik bir rol oynuyor. Kuraklığa, hastalıklara, değişen iklim koşullarına daha dirençli tarımsal üretim için agroekolojik, onarıcı yöntemlere geçiş yapılması gerekiyor.

Organik tarım üreticisi Şaban Burhan, kuraklıklardan konvansiyonel tarım yapanlara göre daha az etkilendiklerini ifade ediyor. Konvansiyonel tarımın yıllık verim odaklı olması sebebiyle o yıl yaşanan kuraklıkta ya da mevsimsel dalgalanmada verim kaybının çok olduğunu, organik tarımın uzun vadeli verimlilik odaklı olmasından ötürü kuraklığa bağlı senelik verim kaybının daha az olduğunu belirtiyor. Ayrıca sentetik gübrelerin sulama ihtiyacını artırdığını, doğal gübrelemenin toprağın nemini koruduğunu ekliyor.

İklim Dostu Çiftlikler

Buğday Derneği’nin, kırsal toplulukların dirençliliğini artırmak, doğal varlıkların ve ekosistemlerin korunmasını sağlamak, bütüncül bir model yaratmak ve tarım ve hayvancılık sektörünün iklim değişikliğine uyum kapasitesini artırmak amacıyla İzmir’de yürüttüğü İklim Dostu Çiftlikler Projesi eğitimler, danışmanlık hizmetleri ve güçlü işbirlikleri sayesinde  çiftçileri ve yerel toplulukları desteklemeyi amaçlıyor.

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı kapsamında desteklenen İklim Dostu Çiftlikler projesi, Köy-Koop İzmir ile İtalya’dan Deafal ortaklığında yürütülüyor ve 18 ay sürecek.

Proje süresince yerel paydaşlarla danışma toplantıları yapılarak öncü çiftçi ve çiftlikler seçilecek ve çiftliklerde ekolojik döngüler ve ekosistem işlevleri incelenecek. İklim değişikliğinin tarıma etkileri ile ilgili paydaşların konuyla ilgili görüşlerini de içeren bir durum analizi raporunun hazırlanmasının ardından, öncü çiftçilere eğitim ve danışmanlık verilecek.

Proje kapsamında iklim dostu tarım uygulamalarını destekleyici  bir el kitabı hazırlanarak üreticilere dağıtılacak. Ayrıca bölgede kısa gıda tedarik zincirlerini güçlendirecek ve ilgili paydaşların iklim dostu tarım uygulamalarına geçişi kolaylaştırmalarına yardımcı olacak kapasite geliştirme faaliyetleri de gerçekleştirilecek. Söz konusu faaliyetler, web sayfası, tüketici broşürü, webinarlar, videolar ve konuyla ilgili belgelerin Türkçeye çevrilmesi gibi iletişim ve yaygınlaştırma faaliyetleri ile desteklenecek.

BAKMADAN GEÇME

  • Allianz Trade: Ticaret savaşında belirsizliği yönetmek!

    Allianz Trade’in ”Fırtınadaki Süvariler” başlığı ile yayınladığı bu yılın ilk çeyrek Ekonomik Görünüm Raporu’nun odağında Donald Trump’ın gümrük vergileri ve ticaret savaşı var...

  • ABD-Çin ticaret savaşı nereye gidiyor?

    ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı kritik bir eşiğe ulaştı ve küresel ticareti ciddi şekilde tehdit ediyor...

  • Gram altını e-siparişten kartla aldık!

    Altın ons fiyatının rekorlar kırması talebi canlandırdı. Fiziki altın yatırımcısı e-ticaret yoluyla da altın almaya başladı. Piyasa ile en az yüzde 10 fiyat farkı olmasına rağmen, doğrudan eve teslim, kredi kartı ile alım kolaylığı ve ‘değeri artacak’ beklentisi online altına yönelimi artırdı...

  • Gedik Yatırım’dan ilk çeyrek finansal sonuç tahminleri…

    Sanayi şirketlerinde daralan talebin ve geçen seneki yüksek bazdan normalleşen marjların etkilerinin devam etmesini beklemekteyiz...

  • Altın Sertifikası, Fiziki Altına Kıyasla Primli İşlem Görüyor…

    Kasım 2022’de ihraç edilen Altın Sertifikası (ALTIN.S1), son dönemde yatırımcı talebindeki artış nedeniyle fiziki altına göre daha fazla değer kazandı...

  • Bitcoin’de hayat işaretleri, $100 bini aşabilir mi?

    Bitcoin, Nisan 2025'te 90.000 dolar seviyesini aşarak yatırımcıların ilgisini yeniden üzerine çekti. Bu yükseliş, hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmalar ve doların değer kaybı gibi makroekonomik faktörlerle destekleniyor. Ayrıca, spot Bitcoin ETF'lerine olan kurumsal talebin artması, fiyatların yukarı yönlü hareketini güçlendiriyor. Ama, rallinin önünde güçlü teknik dirençler var. ​

  • Dİ-EN araştırma gençlere sordu:  Hangi partiye oy vereceksiniz?

    19 Mart Protestoları Sonrası Gençleri Eğilimi’ başlıklı seçim araştırmasının sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 41.6’lık büyük çoğunluğu CHP’ye oy vereceğini söyledi. İkinci sırada ise yüzde 17.9’luk oranla AKP yer aldı. Area anketinde ise CHP’ye fark atarken, sıradaki cıumhurbaşkanlığı seçiminde Mansur Yavaş’ın da Erdoğan’a fark attığı görüldü.  

  • DİKKAT:  Altında balon fazla şişti, patlayabilir

    Altın fiyatları 2025 yılında rekor seviyelere ulaşarak ons başına 3.500 doların üzerine çıktı. Bu hızlı yükseliş, yatırımcılar ve uzmanlar arasında bir finansal balon oluştuğu yönündeki endişeleri artırdı. Altının geleneksel güvenli liman algısı, bu yükselişi destekleyen temel etkenlerden biri olurken, jeopolitik riskler ve ticaret savaşları gibi küresel gelişmeler bu trendi hızlandırdı. Ancak, altın fiyatları temel nedenlerden dolayı yükselmiyor.  Bir balon oluşuyor.  Balonlar da bir noktada hep patlar. 

  • IMF Nisan tahminleri:  Ticaret Savaşları global büyümeyi frenleyecek, enflasyona fazla etki yok

    IMF'nin son raporuna göre, dünya ekonomisi son 80 yılın en büyük dönüşüm süreçlerinden birine girdi. ABD’nin art arda gelen gümrük tarifesi açıklamaları, küresel ticaretin işleyişini ciddi şekilde etkilerken, bu gelişmeler büyüme beklentilerini düşürüyor ve finansal piyasaları sarsıyor. Öte yanda, enflasyon tahmini çok az değişti

  • ALTINS1 ile gram altın makasında tehlikeli tırmanış! “Yüzde 17 fark alarm zilidir”

    Borsa İstanbul’da işlem gören Darphane Altın Sertifikası (ALTINS1) ile piyasa fiyatları arasındaki fark rekor seviyeye ulaştı. Özellikle uzun vadeli yatırımcılar için ciddi uyarılarda peş peşe geldi. ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz,"Fiziki altın daha güvenli bir liman olabilir" uyarısında bulundu.

  • Kuaför, cafe ve market sahipleri dikkat! Çaldığınız müzikle hapse girebilirsiniz

    Kuaför, kafe ve market gibi işletmeler artık mekanlarında çaldıkları müzik için yıllık metrekare başına 6 bin TL telif ücreti ödemek zorunda kalacak. MESAM tarafından gönderilen ihtarnamelerde, ödemeyen işletmeler için lisans bedelinin üç katı tazminat, banka hesaplarına haciz ve 1 ila 5 yıl arası hapis cezası gündemde.

  • Borsa yatırımcısı dikkat! Takas tarihlerine bayram ayarı

    Borsada takas tarihlerine bayram ayarı geldi. 23 Nisan tatiline dikkat. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı takas takvimini değiştirdi.

  • Kredi kartınız bir sabah kullanılamaz hale gelmesin! Bankalar tek tek mesaj gönderdi

    Nakit avans yoluyla döviz altın kripto alanlar dikkat. Bankalar harekete geçti. Limitiniz askıya alınabilir. Kredi kartınızla döviz, altın, kripto varlık alımları, vadesi gelmemiş kredilerin kapatılması, makul gerekçesi olmayan transferler, nakit çekme limiti aşımı gibi işlemler nedeniyle kartınız geçici olarak kullanıma kapatılabilir.

Benzer Haberler