Döviz
TCMB faizi beklendiği gibi yüzde 45’te tuttu: Yabancı nasıl tepki verecek?
TCMB 25 Ocak PPK toplantısında gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ilan ederek faiz artırımlarına ara verileceği mesajını vermişti.
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklendiği gibi değiştirmedi ve yüzde 45’te sabit tuttu.
PA: Aşağıda detayları olan PPK faiz kararı metni, yeni TCMB yönetiminin en zayıf metni olarak karşımızda. Ocak ayı verilerinden izlendiği üzere enflasyon canlı, iç talep canlı ve seçim ekonomisiyle daha da canlanacak. TCMB’nin yüzde 36 enflasyon hedefine yakınsamayan, hatta son TCMB Piyasa Katılımcıları anketine göre sene sonu beklentisinin yüzde 42’den yüzde 43’e çıkarak resmi beklentiden uzaklaştığı görülmüş durumda. Buna rağmen TCMB’nin faizi sabit tuttuğu PPK toplantısında kullandığı dil son derece “güvercin”. Seçim riski almak istemeyen yabancı yatırımcı, henüz yeni ekonomi yönetiminin ihtiyacı olan ölçüde sıcak para ile Türkiye piyasalarına girmiş değil. Enflasyonu kovaladığı görünen TCMB’den faiz artışlarının devam talebi gelecek. Yüzde 36 hedefi ile uyumlu faiz politikası uygulanmaz ise beklenen sıcak para girişlerine ulaşamama riski belirmiş durumda.
TCMB 25 Ocak PPK toplantısında gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığını ilan ederek faiz artırımlarına ara verileceği mesajını vermişti. TCMB Başkanı değişiminden sonra yeni Başkan Karahan ilk Enflasyon Raporu sunumunda benzer mesajı yinelemiş, faizin beklenenden uzun süre yüksek tutulacağını ve gerekirse sıkılaşmanın devam edeceğini eklemişti.
PPK’dan çıkan metinde öne çıkanlar şöyle:
Ocak ayında aylık enflasyonun ana eğilimi yılın ilk ayına özgü zamana-bağlı fiyat ve ücret güncellemeleri sonucunda, enflasyon tahmin patikasında öngörülen şekilde yükselmiş ve manşet enflasyon sınırlı bir artış kaydetmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler, yurt içi talepteki dengelenmenin sürdüğüne işaret etmektedir. Söz konusu dengelenme süreci, tüketim malı ve altın ithalatında güçlü, diğer tüketim harcamalarına ilişkin göstergelerde ise öngörülene kıyasla yavaş seyretmektedir. Buna ek olarak, hizmet fiyatlarındaki katılık, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip edecektir.
Dış finansman koşulları, rezervlerin seviyesi, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir. Para politikasındaki kararlı duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir.
Kurul, politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceğini değerlendirmiştir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.
Kurul, makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürecektir. Bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenecektir. Parasal sıkılığı desteklemek amacıyla likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, sterilizasyon araçları etkin şekilde kullanılacaktır.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.