Gündem
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyoruz
Cumhuriyetin 100cü Yılında da Kurucu İrade bu toprakların tek ideolojisi, tek vizyonu, tek misyonu kalmaya devam etti. 100 yıl sonra yine aynı şeyleri yazacağız
Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı’nın kritik bir dönüm noktası olarak, Türk ordusunun işgalci güçlere son ve kesin darbeyi indirip Anadolu’yu geri almak için planladığı gizli bir harekâttı. 20 Temmuz 1922’de Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal Atatürk’e dördüncü kez Başkomutanlık yetkisi verdi. Atatürk, bu yetkiyi alarak Haziran ayında taarruz kararı vermiş ve hazırlıkları büyük bir gizlilik içinde yürütmüştü.
Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunu sağlayan, Mondros Ateşkes Anlaşması’nın yerine Mudanya’yı, Sevr Barış Antlaşması’nın yerine ise Lozan Barış Antlaşması’nı getiren önemi büyük bir meydan muharebesidir.
Taarruz, 26 Ağustos’u 27 Ağustos’a bağlayan gece Afyon’da başladı. Aslıhan civarında kuşatılan düşman birlikleri, Mustafa Kemal Paşa’nın doğrudan komutasında gerçekleşen Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde yok edilerek Türk ordusu 30 Ağustos’ta büyük bir zafer kazandı.
Bu kurtuluşun baş mimarı, Başkomutan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Paşa’dır. 26 Ağustos’tan itibaren cephede muharebeyi yönetmiştir. Bu nedenle kesin sonucun kazanıldığı 30 Ağustos 1922 günü muharebesine “Başkomutan Meydan Muharebesi” denir.
Bildiğimiz tek başkomutan, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyoruz.
Her daim O’nun izindeyiz.
Paraanaliz