KİB: TCMB ‘başka bahara’ dedi; TL güçlendi. Jeopolitik riskler arttı; altın kükredi

Dün sahne TCMB ve ECB çıktı. TCMB politika faizini yedinci ayda da %50 seviyesinde sabit tutarken, karar ardından yayınlanan politika metninde “enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik son dönemde artmıştır” ibaresini ‘şahin’ duruşun korunduğunu yönünde yorumladık.  Beklentileri aşan Eylül ayı enflasyonu ardından, piyasa da politika metnini bizim gibi yorumlamış olacak ki, TCMB’den beklenen faiz indirimi topyekûn 2025 yılına ötelendi. Bu minvalde, faizin ‘bir süre’ daha yüksek seyredeceği beklentisi ile USDTRY kuru 34,10’lu seviyelere gerilerken, Türk Lirası sepet bazında değer kazandı. TL faizin yüksek seyredeceği beklentisi ile olmalı ki, Borsa İstanbul Bankacılık endeksi günü %1,4 düşüşle tamamlarken, 8,700 teknik seviyesinden zıplayan ana endeks ard arda üçüncü günü de yükselişle tamamladı.

TCMB ardından sahneye çıkan ECB beklenildiği üzere mevduat faiz oranını 25 baz puan indirerek %3,25 seviyesine çekti. ECB’nin dün attığı adım bu yıl Haziran ve Eylül aylarında sonra atılan üçüncü adım oldu. Hatırlanacağı üzere, Avrupa’da enflasyonun ECB hedefi olan %2’nin altına gerilemesi ve beraberinde sanayisizleşme riski ile karşı karşıya olan Avrupa’da büyümeyi teşvik etmek adına faiz indirimlerinin devamına imkân veren bir ortamın da zaten hazır olduğunu peşinen not edelim. Dünkü karar ardından bir sonraki toplantıya dair net bir sinyal verilmese de, vadeli faiz kontratları Aralık toplantısından da faiz indirimi bekliyor. Bu gelişmelerin gölgesinde, son haftalarda zaten aşağı yönlü bir seyir izleyen EURUSD paritesi, dün ABD açıklanan güçlü perakende satışlar verisine de boyun eğerek 1,08 seviyesinin dibine kadar gevşemek suretiyle Ağustos başından bu yana en düşük seviyeye geriledi.

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Biden yönetiminin İran’ın petrol ve nükleer sahalarını hedef almaktan kaçınma çağrısına kulak vereceği yönündeki yaygın haberlerin ardından İsrailli yetkililer, İran’ın 1 Ekim’deki balistik füze saldırısına karşı askerî tepkisinin hazır olduğunu söyledi. Petrol ve nükleer sahaların hedef alınmayacağı beklentisi ile petrol 74 dolar seviyelerinde salınmaya devam ederken, İsrail, Hamas lideri Yahya Sinwar’ın öldürüldüğünü açıkladı. Lübnan’daki Hizbullah militan grubu, İsrail’e karşı savaşında yeni ve tırmanan bir aşamaya geçtiğini söylerken, İran, direniş ruhunun güçleneceğini açıkladı.

Hamas lideri Sinwar’ın İsrail güçleri tarafından öldürülmesi sonrası ABD cephesi savaşı bitirmek için bir neden olduğunu açıklasa da, Netanyahu’nun  devam demesi ile jeopolitik risklerin daha da tırmandığını söyleyebiliriz. Önde gelen Merkez Bankalarının faiz indirim döngüsüne girmesi ile faiz getirisi olmayan kıymetli madenleri elde tutmanın maliyeti de her geçen gün daha da azalırken, ABD seçimlerine de günler kaldığını bir kez daha hatırlatalım.  Bu bağlamda, altının ons fiyatı bu sabah 2,700 dolar seviyesini test ederek yeni bir rekora imza attı. 11 Mart tarihli raporumuzda altın henüz 2,180 dolar seviyesinde salınırken teknik mânâda işaret ettiğimiz 2,550 dolar seviyesi ardından ikinci hedef seviyemiz olan 2,700 doların (bakınız grafikler) gerçekleşmesi ardından artık orta vadeli bir bakış açısı ile 3bin dolar seviyesini bekleyeceğiz.

Altın rekorunu her geçen gün bir adım daha kuzeye taşımaya devam ederken, gümüş daha yavaş adımlarla da olsa 32 dolar seviyesine tekrar ulaştı. Teknik mânâda gümüşün haftayı 32,15 dolar seviyesinin üzerinde kapatmasını (son 11 yılın en yüksek haftalık kapanışı) önemli bir sinyal olarak okuyacağız. Gümüşün altına göre daha büyük bir potansiyel taşıdığını düşünüyoruz. Her iki enstrümanda da uzun pozisyonlarımız devam ederken, benzer bir şekilde, dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, adeta ‘kapıyı çalan’ Bitcoin için de, haftalık kapanışın 68,500 dolar seviyesinin üzerinde olması durumunda, direnişin parasının sessizliğini bozacağını düşünüyoruz. Elbette piyasa dostu ve bitcoini destekleyici söylemleri olan Trump’ın da anketlerde önde gidiyor olmasını göz ardı etmiyoruz.

Türkiye cephesinde ise, Her hafta Perşembe günü açıklanan TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerini yine dikkatle takip ettik. Bu bağlamda, 11 Ekim ile biten haftada, TCMB’nin swap hâriç net yabancı para pozisyonu 0,9 milyar dolar iyileşerek, swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervleri 30,3 milyar seviyesine taşıdı. BDDK verilerine göre, yabancı para mevduatlar (DTH) 3,4 milyar dolar gerileyerek 193,1 milyar dolar seviyesine geriledi.

BDDK verilerine göre KKM bakiyesi yaklaşık 20 milyar TL düşüş yaşarken, döviz cinsi anapara ise 0,6 milyar düşüşle 43,3 milyar dolar seviyesine geriledi. Bu gelişmeler ışığında, TL’nin toplam mevduat havuzu içinde payı %55’e yükselirken, döviz mevduatın payı %37, KKM’nin payı ise %8’e geriledi. Tablonun Türk Lirası için son derece olumlu göründüğünü de not edelim. Menkul kıymet cephesinde ise pek de bir şey değişmemiş: yabancı söz konusu haftada nette 126 milyon dolar hisse senedi satarken, 201 milyon dolar devlet tahvili alımı gerçekleştirmiş.

ABD borsaları geceyi hafif de olsa yükselişle tamamlarken, bu sabah Asya borsalarında ılımlı bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Çin ekonomisi, 2023’ün başından bu yana en yavaş büyüme hızını üçüncü çeyrekte kaydederek %4,6 büyüdü. Her ne kadar büyüme %5 olan hedefin altında kalsa da, tüketim ve sanayi üretimi beklentilerin üzerinde olması ve zayıflayan emlak sektörüne karşı son haftalarda otoritenin teşvik paketlerini devreye sokması ile Şangay borsası ve mavi çip endeksi CSI300 %0,7 yükseldi. Küresel risk iştahının, ABD’de açıklanan şirket finansalları ile olumlu olduğunu görüyoruz.  Bugün çok sayıda FED üyesi konuşacak. Makro cephede ise sabah saatlerinde İngiltere’de perakende satışlar, günün ikinci yarısında ise ABD’de yeni konut inşaatları ve inşaat ruhsatları takip edilebilir.

Emre Değirmencioğlu
Grup Müdürü – Hazine Bölümü