Gündem
KCK yöneticisi Zübeyir Aydar: Yeni bir süreç için şartlar uygun, Öcalan’ın mesajını destekliyoruz
KCK’nin üst düzey temsilcilerinden Zübeyir Aydar, Türkiye’de şartların yeni bir barış sürecine uygun olduğunu söyledi. Abdullah Öcalan’ın mesajını desteklediklerini belirten…
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin (TUSAŞ) merkezine yönelik saldırı konusunda henüz saldırıyı üstlenme açıklaması yapılmadığı için yorum yapmak istemediğini belirten Aydar, bununla birlikte olayın son dönemdeki gelişmeleri sekteye uğratmayacağı yorumunu yaptı.
Telefonla BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Aydar, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin mecliste DEM Partililerin elini sıkması ve sonra da yaptığı açıklamalarla ilgili gelişmeleri “Yeni bir dönem” diye tarif etti, “Biz de ilgiyle izliyoruz. Yabana atmıyoruz” diye yorumladı.
‘DEVLETİN BİZE İLETTİĞİ BİR MESAJ OLMADI’
Tartışmaların MHP lideri tarafından başlatılmış olmasını, “Önemsiyoruz” sözüyle değerlendiren Aydar, devlet yetkilileri tarafından henüz KCK’ye bir mesaj iletmediğini belirterek “Geçmişte ya yeni bir kanal oluşturulurdu ya da eski kanallardan mesaj gelirdi. Bir kanal da başkan Apo üzerinden geliyordu. O eski kanallar da duruyor ancak bize şu ana kadar hiçbir kanaldan mesaj gelmedi” dedi.
‘SİYASAL ÇÖZÜM İÇİN ELİMİZDEN GELEN KATKIYI HER DÜZEYDE SUNACAĞIZ’
Aydar bununla birlikte Ömer Öcalan’ın, Abdullah Öcalan’ı ziyaretini çok önemli bulduklarını belirtti. Henüz görüşmede kendileri için hazırlanmış ayrı bir mesaj olup olmadığını bilmediğini ancak kamuoyuna dönük genel mesajı desteklediklerini belirtti.
Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan’ın “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” dediğini aktarmıştı. Aydar, Öcalan’ın mesajı hakkında şu yorumu yaptı:
“Kısa bir mesaj ama son üç haftadır yaşanan tartışmalar karşısında verilmiş bir mesajdır. Örgüt olarak şunu söyleyeyim. Biz bu mesajı aldık. Mesajı destekliyoruz.
Başkan bu hareketin kurucu lideridir. Çözüm meselelerinde de baş müzakerecidir, bu işi örgütüyle beraber yapar. Şimdi karşımızdaki güç eğer samimiyse bu çağrının gereklerini yerine getirir. Öcalan’a sağlık, güvenlik ve rahat hareket etme olanağının tanınması gerekir. Biz hareket olarak anlaşmak için, bir siyasal çözüm için elimizden gelen katkıyı her düzeyde sunacağız.”
‘İÇERİDE DE DIŞARIDA DA ŞARTLAR UYGUN’
“Yeni bir süreç için şartlar uygun mu?” sorusuna yanıtında ise Aydar, Ortadoğu’da son dönemde artan gerilime vurgu yaparak şunları söyledi:
“Bence uygun. Şu anda Üçüncü Dünya Savaşı ortamından bahsediliyor. Bölgemizde ciddi bir savaş yaşanıyor. Kürtler de bir biçimde taraf oluyor. Sorunların silahla çözümünün ne kadar zorlaştığını görüyoruz. Eğer karşımızdakiler de bunu idrak ettilerse bir devlet aklı harekete geçtiyse Türkiye’nin çıkarı Kürtlerle anlaşmaktan geçer.
40 yıldır karşılıklı olarak ne kadar çok enerji harcadık. Ne kadar çok insan öldü, ne kadar çok yıkım oldu. Her savaşın bir yerde durması, barışla noktalanması lazım. Bence içeride de ve dışarıda da şartlar uygun. Devletin bu konuda ne yapmak istediği önemli.”
‘OLASI SÜRECE MECLİS ORTAK OLMALI, HUKUKİ ZEMİN YARATILMALI’
Aydar, “eğer bir süreç yürütülecekse Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de ortak olduğu, hukuki zeminin yaratıldığı bir biçimde yürütülmesi gerektiğini” savundu.
‘ÖCALAN İLE ÖRGÜT ARASINDA İLETİŞİM YOK’
Aydar, silahsızlanma çağrılarıyla ilgili “Silahsızlanma, bu tür çatışma çözümlerinde son maddedir. Bunun dünyadaki usulüne göre ele alınması lazım. Devlet Bahçeli bu çağrıyı yapabilir. Ama bizim de söyleyeceklerimiz olur. Neyin karşılığında?” diye konuştu.
Bununla sonlanabilecek olası bir süreçte ilk talepleriyle ilgili, “Öcalan bu süreçte yer almalı. Sağlık, güvenlik ve hareket etme engelleri kaldırılmalı. Öcalan’ın örgütle bir teması da yok” dedi. Aydar, “Buradan Öcalan’ın KCK Avrupa veya Kandil ile hiçbir iletişimi olmadığını mı anlıyoruz?” sorusuna “Yok, sıfır” cevabını verdi.
‘TUSAŞ SALDIRISI SEKTEYE UĞRATMAZ’
Aydar, TUSAŞ saldırısı konusunda, “Bu konuda muhattap HPG’dir (PKK’nın askeri kanadı). HPG’nin çok yakında açıklama yapmasını bekliyorum. Onlar böyle bu konuda bir açıklama yapmadan yorumlara girmek istemiyorum” dedi. KCK yöneticisi, saldırının gelişmeleri sekteye uğratmayacağı yorumunu yaparak “Eğer karşı taraf samimiyse uğratmaması lazım. Bu tür diyalog süreçleri niye yapılır? Bu saldırıları durdurmak için. Eğer bir çözüm aranıyorsa bir saldırıyla birisi hemen ‘Ben geri çekiliyorum’ derse bu, samimi olmaz” diye konuştu.
PARİS SALDIRISI BENZETMESİ
Geçmiş süreçlerde de bu tür olayların yaşandığını, çözüm sürecinin en başında, 2013’te Paris saldırılarının olduğunu belirten Aydar, o saldırıyla ilgili “Bunu, birileri bu süreci sabote etmek istiyor diye değerlendirdik ve biz süreci devam ettirdik” dedi.
Kamuoyunda TUSAŞ saldırısının da “gelişmeleri sabote etmek istemek” şeklinde değerlendirildiği belirtilince Aydar, şu yorumu yaptı:
“Kamuoyunda tabii algılar olur ama tarafların bir görevi de kamuoyunu olumlu yönde etkilemektir. Tecrübe şunu gösteriyor, olumsuzluklar olmakla beraber iki tarafın bütün olumsuzlukları aşmak için çözümde kararlı olması lazım.”
Aydar, bu saldırının ardından Suriye’nin kuzeyinde hava harekatını eleştirerek, harekatta sivillerin de öldüğünü belirtti ve “Rojava’nın bu konuda hiçbir rolü olamaz. Hiçbir saldırı bu hakkı kimseye vermez” dedi.
‘HİÇ YANLIŞ YAPMADIK DEMİYORUM AMA SÜRECİ BİZ TIKAMADIK’
Aydar, 2013-2015’teki barış sürecine dair de değerlendirmelerde bulundu. “O süreçte hiç yanlış yaptığınızı düşünmüyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bazı konularda pratikte bazı yanlışlar olmuş olabilir ama süreci sabote edecek yanlışlara girdiğimizi sanmıyorum. Biz hiç yanlış yapmadık demiyorum ama süreci biz tıkamadık.
Bir yıkım yaşandı. Aynı süreci tekrar yaşamak istemiyoruz. Bana göre karşı tarafın samimiyet ve inandırıcılık sorunu var. Bizim açımızdansa tutumumuz çok açık ve net. Varsa bir eleştiri, özeleştirimizi de yaparız.”
1991 yılında Sosyal Demokrat Halkçı Parti’den (SHP) Siirt milletvekili seçilen, daha sonra Demokrasi Partisi’ne (DEP) geçen Aydar, 1990’larda Türkiye’den ayrılmasından bu yana yurtdışında yaşıyor. Aydar, devlet görevlileri ile PKK temsilcilerinin görüştüğü 2009-2011 yılları arasındaki ‘Oslo süreci’nde müzakerelere katılan heyette yer alan isimlerden biri. Aydar, İçişleri Bakanlığı’nın kırmızı liste ile arananlar arasında da bulunuyor