Sosyal Medya

Gündem

Ali Ekber Yıldırım:  Kavun, karpuz, domates tarlada bedava, rafta ateş pahası

Patlıcan, biber, domates, kavun, buğday, arpa, aklınıza gelecek her türlü tarım ürünü yerle bir. Para etmiyor. Birçok üründe verilen fiyat fide parasına, damla sulama masrafına yetmiyor. İnsanlar ürünleri hayvanlarına yediriyor.”

Ali Ekber Yıldırım:  Kavun, karpuz, domates tarlada bedava, rafta ateş pahası

Tarımsal ürünlerde çok kötü bir yıl yaşanıyor. Çiftçi ektiği hiç bir üründen para kazanamıyor. Domates, biber, patlıcan, kavun, buğday, arpa, aklınıza hangi ürün geliyorsa hiç biri para etmiyor. Çiftçinin ürününü alan yok, alanlar da çok düşük fiyat veriyor.

 

Bu yıl kazandıran ürün yok

Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, bugünlerde ürününü satamadan tarlasını bozan, süren çok sayıda çiftçi olduğunu belirterek: “ Bu yıl çok kötü bir yıl yaşıyoruz. Patlıcan, biber, domates, kavun, buğday, arpa, aklınıza gelecek her türlü tarım ürünü yerle bir. Para etmiyor. Birçok üründe verilen fiyat fide parasına, damla sulama masrafına yetmiyor. İnsanlar ürünleri hayvanlarına yediriyor.” diye konuştu.

 

Çiftçi ne ekeceğini şaşırdı

Cem Yalvaç, Salihli’de kavun yetiştiriciliğinin çok az olduğunu hatırlatarak: “ Çiftçi arkadaşlarımız ne ekeceğini şaşırdı. Domates mi, biber mi, kavun mu, karpuz mu? Ne ekeceğine karar veremiyor. Ne ekse zarar ediyor. Herkes çeşitlilik arıyor. Başka ürünler deniyor. Ama yine zarar, yine zarar. Bu yıl bozulan çok tarla var. Yani ürünü toplamadan süren çok. Ama bu çiftçiler bu ürünler için ciddi masraflar yaptı. Hepsi borçlanarak üretim yapıyor. Ziraat Bankası’na diğer bankalara borçları var. Bu borçlar nasıl ödenecek? Devletimizin mutlaka yardım etmesi lazım” dedi.

 

Traktör tekerleklerinin altında ezilen milli servet

Köyün arka tarafına gidiyoruz. Bu kez Mehmet Tuncer’in sahibi olduğu sanayi domatesi ekili tarlada traktörün çalıştığına ve domatesler toplanmadan sürüldüğüne tanık oluyoruz. Hani hep deriz ya “milli servet”, gerçekten de sürülen domates değil milli servet. O domatesin tohumu ithal, tarlayı süren traktör ithal(yerli traktörlerimiz de var elbette), mazot, gübre, zirai ilaç yani üretim yapılırken kullanılan girdilerin çok büyük bölümü ithal. Bunun için dışarıya oluk oluk döviz akıtılıyor. Damla sulama boruları, kullanılan su, her şeyden önemlisi çiftçimizin alın teri hepsi o traktör pulluğunun altında ezilip gidiyor.

 

Tarlada yangın var

Bu yıl hangi ürüne baksanız çiftçi ürününe alıcı bulamıyor. Alıcı bulsa fiyat düşük olduğu için zarar ediyor. Geçmiş yıllarda bir üründen zarar etse diğerinden kazandığıyla bir anlamda dengeleyebiliyordu. Bu sene ektiği her üründen zarar ediyor. Verilen fiyatlar çoğu yerde toplama maliyetinin altında. Bu nedenle ürünler tarlada bırakılıyor. Ürün toplanmadan tarlalar çiftçinin deyimi ile bozuluyor, sürülüyor.

 

Tarlada bedava çarşıda 10 lira

Çiftçi ürününü satamazken, markette, pazarda fiyatlar yüksek diye tüketici ”alamıyorum” diye şikayet ediyor. Salihli Yılmaz köyünde kavun tarlada 25 kuruşa alınmaya çalışılırken ilçe merkezinde kavunun kilosu 8-10 liraya satılıyor. Aynı şekilde çiftçi karpuzu toplamadan tarlayı sürerken ilçe merkezinde karpuz yine 7-8 liraya satılıyor. Tarlada bedava, rafta yüksek.

 

Sadece alıntıdır, makalenin tamamını okumak için tıklayın

 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler