Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı listeye göre vergi yüzsüzlerinin toplam borcu TL915 milyar. Bu hasılatı toplamak, GSYH’nın %3.1’i olan 2025 bütçe açığı hedefine ulaşmayı kolaylaştırır. Hem de ek vergi salmadan. Hatırlayalım, 2025 yılında GSYH’nin %1’i kadar (takriben TL45 trilyon) ek vergi toplamak planlanıyor. Ama, Maliye bu alacağı toplayabilecek mi? Vergi yüzsüzleri utanacak mı? SABAH yazarı Melih Altınok Cumartesi yayınlanan köşe yazısında bu konuya değindi.
Altınok şunları kaydetti
“Açıklayın şu vergi yüzsüzlerini, kapısının önünde kuyruk olup da vergi levhasında matrahsız yazan hırsızları” diyorduk.
Hazine ve Maliye Bakanlığı nihayet dün listeyi açıkladı. Kaçırılan verginin toplamı 915 milyar TL.
Ancak bakan, 5 milyon lira üzerinde vergi borcu bulunan 36 bin 806 mükellefin 30 bin 696’sının vergisinin tahsil edilemeyeceğini söylüyor.
Sebebi belliymiş. Kitabına uydurmuşlar. Onca para kazandıkları şirketleri malı mülkü olmayan kişilerin üzerine yapmışlar. Kırtasiyeye boğulan bürokrasinin denetiminden “bir şekilde” kaçmayı başarmışlar.
Tahsil kabiliyeti olan 113.8 milyar lira için de vergi daireleri tüm mükelleflerle görüşüyor, borçlarını ödemeleri konusunda gerekli kolaylıkları sağlıyormuş.
Peki şirketlerinin adları vergi dairelerine asılan, internette yayınlanan “yüzsüzler” utanırlar mı?
Hiç sanmıyorum.
Çünkü konu yalnızca bu yüzsüzlerle ilgili değil. Toplumumuzda vergi kaçırmak suç ya da ahlaksızlık olarak algılanmıyor. İnsanlar hırsızlık yapanı görünce ayıplamak yerine “Çalacaksan büyük çalacaksın abi” diye söylenmeyi marifet sayıyor.
Umarın bu uygulama ve hassasiyet, ekonomik darboğazdan geçtiğimiz günlere özel bir istisna olarak kalmaz. Kurumsallaşmış demokrasilerde olduğu gibi, vergisini zamanında ödeyenlerin kendisini enayi gibi hissetmeyeceği adil bir sistemin yasal zemini oluşturulur.