Genel
The Economist: Yapay Zeka rallisinin sonu göründü
Önümüzdeki on yılda yılda %4'lük mütevazı bir reel özsermaye getirisi elde etmek için bile, Amerikan firmalarının temel karlarını yılda yaklaşık %6 oranında artırmaları gerekecektir.
Hisse senedi piyasaları genelde kademeli olarak yükselme eğilimindedir; ancak son zamanlarda yüksek uçuşa geçtiler. Amerikan hisse senetleri Ekim ayının sonundan bu yana %21 arttı ve Ocak 2022’deki baş döndürücü zirvesinin yaklaşık %5 üzerinde bulunuyor. 22 Şubat’ta Avrupa hisse senetleri iki yıl aradan sonra ilk kez yeni bir rekor kırdı. Hindistan, ekonomisine ilişkin iyimserliğin artması nedeniyle uzun yıllardır süren bir rallinin tadını çıkarıyor. “Durgunluk” anlamına gelen Japon hisseleri bile onlarca yıl süren bir duraksamadan sonra 1989’da ulaştığı seviyeyi nihayet aştı. 2010’dan bu yana Amerikan hisse senetlerinin S&P 500 endeksi reel olarak yılda %11 oranında getiri elde etti.
Piyasaların mücadele etmek zorunda kaldığı durum göz önüne alındığında bu primler daha da çarpıcı. Bedava para çağını iki yıl süren faiz artışları izledi ve şimdi bile tahvil yatırımcıları yakın zamanda gerçekleşecek kesintilere karşı bahis oynuyor (faizleri yukarı itiyor). Amerika ile Çin arasında ticaret savaşı sürüyor; Ukrayna’da, Orta Doğu’da ve Afrika’nın bazı bölgelerinde fiili savaşlar var. Dünyanın her yerinde hükümetler sanayi politikası ve korumacılık lehine serbest piyasalardan ve küreselleşmeden uzaklaşıyor. Bütün bunlar iyimserliği söndürmediyse ne söndürecek?
Piyasaları bekleyen sonuçlardan biri, özellikle Amerika’da balonun patlaması olabilir
Wall Street’te, değerlemeler ortalama olarak 1990’ların sonundaki dotcom çılgınlığı sırasındaki seviyeden %80, ve faizlerin dibe vurmasından önce 2021’de tırmandıkları seviyeden %90 daha yüksek. Amerikan firmalarının en tepedeki %10’luk kısmının değeri, tüm pazara oranla, 1930’lardaki Büyük Bunalımın nedenlerinden biri olan çöküşten bu yana bu kadar yüksek olmamıştı. Finansal piyasaların en köpüklü köşesini de unutmayın: Bitcoin yeniden 60.000 dolar civarında işlem görüyor, 2021’deki zirvesine çok az kaldı.
Ancak piyasaların coşkusunu rasyonel görmek için de nedenler var. Dünyanın her yerindeki merkez bankaları para politikasını bir nesildir görülmeyen bir hızda sıkılaştırırken, birçok analist durgunluk tehlikesi ve şirket karlarının düşeceği uyarısında bulundu. 2023’ün başında Wall Street kahinleri, önümüzdeki yıl Amerika ekonomisinin sadece %0,7 oranında büyüyeceğini tahmin ediyorlardı. Bu miktarın üç katından fazlası gerçekleşti. Walmart gibi perakendeciler ve Toyota gibi Japon otomobil üreticileri de dahil olmak üzere çok çeşitli firmalar güçlü sonuçlar yayınlıyor.
Ekonomi yer çekimine meydan okumaya devam ediyor
Atlanta Federal Rezerv Bankası tarafından yayınlanan yıllık Amerikan ekonomik büyümesine ilişkin popüler tahmin, bu yılın ilk çeyreği için %3,2 seviyesinde bulunuyor. Çin’deki yavaşlamaya rağmen IMF de küresel büyüme tahminlerini yukarı çekiyor.
Yatırımcıların yükseliş beklentisine temel teşkil eden yapay zeka konusundaki iyimserlik hakim. Bu ChatGPT benzeri bir halüsinasyon değil. Hisse senetlerini stratosfere taşıyan olay, yapay zeka modellerinin eğitimi için kritik önem taşıyan çiplerde tekel konumundaki Nvidia’nın 22 Şubat’ta mali sonuçlarını yayınlaması oldu. Ekim 2022’de, OpenAI’nin artık meşhur olan sohbet robotunu piyasaya sürmesinden hemen önce Nvidia, çoğunlukla oyunculara grafik kartları satarak her çeyrekte yaklaşık 3 milyar dolar brüt kar elde ediyordu. 2023’ün son üç ayında Nvidia, %76’lık kar marjı ve 17 milyar dolar brüt kar elde etti. Şirketin hisse fiyatı bu süre içinde beş kat arttı ancak kazancı daha da hızlı arttı. Başka bir deyişle, Nvidia’yı 2 trilyon dolarlık borsa değerine yaklaştıran coşku, dotcom benzeri bir abartıya değil, kesin kâra dayanıyor.
Ancak iyimserliğini haklı olduğunu düşünmek acele edip hisse satın almayı akılcı kılmıyor. Bundan sonra olacakların yatırımcıları neşelendirmesi pek mümkün değil. Bunun nedeni kısmen yapay zekaya yönelik aşırı heyecanın Nvidia’nın ötesine geçerek, yeni çağda ticari stratejileri net olmaktan uzak olan Microsoft gibi “Muhteşem 7” teknoloji hisseleri grubunun diğer üyelerine yayılması. Bu firmalar, yapay zeka işlerinin öyle ya da böyle büyüyeceği inancıyla Nvidia’nın çiplerini istifliyorlar. Ancak yapay zekayla karlarını artırabilecekler mi? Pek çok startup, Büyük 7’nin karıan göz dikti bile. Rekabet, eninde sonunda Nvidia’da bile kârları kontrol altında tutacak.
Üretkenlik artışı daha başlamaz
Tekno-iyimserlik bazı çevrelerde ekonomi genelindeki üretkenlik artışının öncüsü olarak görülüyor. Geçmişteki transformatif teknolojilerden alınacak ders, onlardan nasıl yararlanılacağının anlaşılmasının zaman almasıdır. İşletmeler üretken yapay zeka hakkında durmaksızın konuşuyor ancak üretime gelince deneysel aşamada kalıyor. Sonuç olarak, yapay zeka toplumları tamamen dönüştürecek olsa bile, günümüz yatırımcıları hangi şirketlerin para kazanacağını seçmekte zorlanabilir. Dotcom patlamasına inananlar internetin dönüştürücü gücü konusunda yanılmıyorlardı ama yine de gömleklerini kaybettiler.
Değerlemeler çok fahiş
Bu kez işler yolunda giderse değerlemeler daha fazla yükselmeyecek. Ekonomik katma değerde kârların payının artma eğilimi sonlanmış görünüyor. Bu payın son yıllarda aşırı büyümesi, düşen borçlanma ve vergi maliyetleri nedeniyle tek seferlikti. Enflasyon devam ettikçe ve bütçe açıkları bu düşüşün tekrarlanması mümkün değil; hatta tersine bile dönebilir.
Değerlemelere, faizlere ve vergilere ne olacağına dair gerçekçi varsayımlar altında, önümüzdeki on yılda yılda %4’lük mütevazı bir reel özsermaye getirisi elde etmek için bile, Amerikan firmalarının temel karlarını yılda yaklaşık %6 oranında artırmaları gerekecektir. Bu 2ci Dünya Savaşı sonrası için rekor bir performans olur. Deneyimli bir yatırımcı olan Warren Buffett’ın yönettiği fon için makul getiri “olasılığı” görmemesine şaşmamak gerek.