Emre Balıca yazdı:  KIL

Azdan az çoktan çok gider sevgili okurlar,

Yazıya sert giriş yapayım dedim. Ortam malum gergin. Racon kesmiş olalım ki, sorulduğunda ben de mangalda kül bırakmam derim.

Yazın sıcaklığı henüz beynimi kaynatmamış olacak ki, doğalgaza gelen zam ile içim bir kıpır kıpır olmadı değil. Malum üç yanı denizler ile çevreli cennet yurdumda toprağı sıksan petrol, deniz dibinden midye çıkaracağım desen doğal gaza denk geliyorsun ama hala daha pencereleri açıp kombiyi harlamış değilim.

Daha önce elektrik zammını öğrendiğimde de hayata farklı bir pencereden bakmanın önemini fark etmiştim. Eskiye özlem duyup eve gaz lambaları aldım. Pedallı bir sistem kurup evde kendi elektriğimi kendim üretmenin keyfini yaşıyorum artık. Hem spor oluyor bana hem de en azından çamaşırları gece yarısı yıkayıp elektrikten tasarruf ederim telaşım bitti.

Bunu bir ara benzine gelen zamlar sırasında da yapmıştım. Gece soğuk havada depo 2,5 tl daha fazla dolacak diye bir ara gecenin şafağa ulaşacağı sıralarda alıyordum benzini. Hep doğuya bakıyordum ki, belki ak büyücü gelir indirim falan kazanırım. Gerçi şimdi kafam rahat o konuda. Yakın zamanda erken seçim olursa bir yerlerden daha, direk depoya konacak kalitede petrol çıkar diye düşünüyorum.

Abartıyorum değil mi?

Açıkçası abarttığımı da düşünmüyorum. Ülkede yaşadıklarımız bu yazdıklarıma çeyrek var hale geldi.

Emekli yılı ilan edilen 2024’te emekli açlık sınırında bile değil. Gerçi toplum olarak açlık sınırı ve yoksulluk sınırı arasındaki çizgide geziyoruz ama bunu yaptığımız seçimler ile bugüne biz getirdik. Şimdiye kadar verilen ekonomik kararların arkasında sadece iktidar mı var sizce?

O iktidarın bu kararları vermesinde soğan ekmeye razıyız biz diyen, makarna ile mutlu olan, faizin sebep enflasyonun sonuç olduğunu içselleştiren, “Nas” var diyerek ekonominin sorumlusu olduğunu söyleyen büyük ekonomistin haklılığını savunan ve malum kişinin mabadının kılı olabilecek kadar kendinden geçenler yok muydu?

Muhalefet tarafı ya da muhalif olanlarımız yok mu bu kararlar içerisinde?

Voovv… soğuk oldu içerisi. Ürperdim.

Boş verin yazdıklarımı. Durduk yere düşünmeye gerek yok.

Baksanıza ortam zaten gergin. Savaş davulları çalarken etrafta biz neden olduğu henüz açıklanmayan Somali tezkeresi derdindeyiz.

Yahu Emre kendine gel.

On gün yazı yazmadım. Yazınca siyasetten çıkamadım.

Eyyy sevgili okurlar,

Hayat giderek ekonomik olmaktan çıkıyor. Enflasyonist ortam artık neyin ucuz neyin pahalı olduğu algısını kırmaya başladı. Açıklanan rakamların gerçekçi olmadığı gün gibi ortada. Carry Trade ile gelen paranın hızlı çıkabileceği korkusu da yavaştan hissettirmeye başladı bünyede. Baskılanan döviz nereye kadar böyle gidecek?  Kredi derecelendirme kuruluşlarına kalsa ülkenin durumunu neredeyse yatırım yapılacak düzeye çekecekler.  Faiz indirimi beklentisi bile konuşulur hale geldi. Ki bu olursa gerçekten seyreyleyin cümbüşü. Ekonomi yönetimi, Amerika’dan önce böyle bir karara imza atarsa donla soğuk suya atlamış gibi hissederiz vücudumuzda. Her şey ortada, büzüşmüş.

Gerçi sayın Cevdet Akçay bu beklentiye girmeyin dediyse de piyasada bu konuşuluyorsa beklenti çoktan satın alınmaya başlandı demektir. Bunun bayraktarlığını da malum kredi derecelendirme kuruluşları yapıyor.

Bak şimdi yazmadan geçemeyeceğim. Sayın Mehmet Şimşek, son açıklamalarından birinde yapısal reformların ve düzenlemelerin yapılmasından bahsetti. Hani şu senelerdir yapılması beklenen reformlar. Hukuki düzenlemenin de destekleyeceği gelişmişlik göstergesi olabilecek reformlar.

Daha açıklamasının üstünden hafta geçmedi. Düzenlemenin kralını Instagram’ı kapatarak yaptılar. Hem hukuki becerimizi hem ticari becerimizi gösterdik dosta düşmana. O platformda e-ticaret yapan firmaların ya da kişilerin bir anda parasal kaynaklarını kestiler. O platformda varlığını sürdüren işletmelerin ticaretlerine sekte vurdular. Ama sorun yok. Amaç Instagram’ı cezalandırmaktı zaten. O da oldu.

Yahu daha yazılacak çok şey var da neyse.

O değil de durduk yere aklıma takıldı bak.

Ne oldu zat-ı şahanenin mabadının kılı olacak o teyzeye?