Çetin Ünsalan: Şüpheli alacak: GSS
24 Kasım 2024Türkiye’nin en zihni projelerinden birini genel sağlık sigortası primi oluşturuyor. Bir dönem dile pelesenk olmuştu ya, çılgın proje kavramı… İşte bence bu ülkede yapılmış en çılgın projeyi bir alan oluşturuyor.
İşsiz kalan insana, istihdam sahası yaratmak için, ekonomiye ilişkin doğru işler yapma yükümlülüğünüz varken, geliri sıfırlanmış insandan sosyal bir devlette sağlık hizmeti vermek için sigorta primi istiyorsanız, yaratıcılığınız (!) alkışlanır.
Elbette bunun uygulamaya geçmesi mümkün değildi. Arada ödeyenler var mıydı? İstisnai olarak evet. Ama genellikle kimse ödemedi, ödeyemedi. Zira geliri olmayan insanın bu primi ödemesini beklemek zaten abes ile iştigal.
O nedenle bu biriken borçlar her seçim döneminde affedildi. Yapılandırıldı demiyorum, dikkatinizi çekerim affedildi. Çünkü baştan şüpheli alacak olarak tanımlanacak GSS, sadece dostlar alışverişte görsün cinsinden yapılan bir işte. Sahte gelir yaratmanın bile yolu sayılabilirdi.
Fakat affedilip, silinince nedense hiç gelirden düşülmedi. İşin bilançoya dair tartışmalarını bir kenara koyarsak, son olarak hangi hamlesiyle gündeme geldi? Bugüne kadar tahsilât yapamayan ekonomi yönetimi, ekonomiyi insansızlaştırma eyleminin bir uzantısı olarak insanlara mesaj attı.
En kısa sürede ödemelerini yapmamaları durumunda haciz işlemi başlatacaklarını söylediler. Aslında bu bir aba altında sopa göstermekti. Çünkü daha önce baştan olmaması gereken bir borcu gösterip, yapılandırma diye ortaya çıkıp, başvuranları borcu kabul eder hale dönüştürenler, şimdi de haciz korkutmasıyla tahsilât yapabileceklerini düşündüler.
Hatta paraya o kadar sıkışmış olmalılar ki, yaratıcılıklarını (!) geliştirerek, emekli olanlardan bile GSS almayı tartışmaya başladılar. Bir pakete madde olarak konulan bu uygulamayla yıllarca prim ödemiş ve emeklilikle birlikte sağlık hizmeti almaya hak kazanmış insanlardan tekrar para isteyeceklerdi.
Bunun da hayata geçmesi, geçirilse de sonuç vermesi mümkün değil. Fakat kullan kullanma, geç geçme ihalelerle ödeme yapmayı alışkanlık haline getirenlerin, borcu olmayana borç çıkarmaları garipsenecek bir mesele de olmuyor.
Tüm bunları alt alta koyduğumuzda geldiğimiz nokta ne? İddia o ki, yeni bir yasa teklifi hazırlığı var. Buna göre yasa hayata geçerse, 9 milyon borçlunun durumu ne olacak? Zorla çıkarılan, akla ziyan borçlar ya silinecek ya da ertelenecek.
Başladığımız yere geliyoruz. Gelmekten başka çare de yok. Çünkü bunlar sadece şüpheli alacak haline dönüşmekten öteye gidemez. Peki o zaman haciz mesajı yolladıktan sonra ödeyenlere ne olacak?
Elbette onlar da ödedikleriyle kalacaklar ve konu muhtemelen ötelenerek şimdilik kapatılacak. Sonra da birileri çıkıp, bunu müjde diye anlatacak. İşte size Türkiye ekonomisinin yönetim şekli.