Ekonomi
TÜSİAD panelinde ilginç tartışma: Para politikası enflasyonu düşürmek için yeterli mi?
Cevap: Yeterli değil tabii ki
TÜSİAD ve Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) iş birliğiyle düzenlenen “Orta Vadeli Program Sonrası Ekonomik Görünüm” başlıklı panelde, enflasyonla mücadelede para politikasının tek başına yeterli olmadığı, maliye politikası ve yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
TÜSİAD Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç’ın yönettiği seminere aynı zamanda EKONOMİ yazarları olan TEPAV’dan Burcu Aydın, TOBB ETÜ’den Fatih Özatay ile Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Refet S. Gürkaynak katıldı.
Enflasyonla mücadelede reform çağrısı
Panelde konuşan TEPAV’dan Burcu Aydın, kamu maliyesindeki baskının ekonomik programı desteklemeyi zorlaştırdığını belirterek, para politikasının enflasyonu %30’un altına düşürme potansiyeli olduğunu, ancak maliye politikasıyla desteklenmezse bunun uzun vadede maliyetli olacağını ifade etti.
TOBB ETÜ’den Fatih Özatay ise toplumun ekonomik programa olan inancının artırılması gerektiğini söyledi. TÜİK yasasının değiştirilmesi, ihale yasasının iyileştirilmesi ve emekli ücretlerinde düzenleme yapılması gibi adımlarla kamuoyu güveninin sağlanabileceğini belirtti.
Refet Gürkaynak: “Ekonomi politikaları halkı ikna etmeli”
Bilkent Üniversitesi’nden Refet Gürkaynak, ekonominin sadece para politikasıyla sınırlı bir sorun olmadığını vurgulayarak, halkın vergi politikalarının adaletli olduğuna inanması gerektiğini ifade etti. Gürkaynak, “Para politikası genel olarak doğru tasarlanmış olsa da maliye politikası ve reform eksiklikleri programın etkinliğini sınırlıyor” dedi.
TÜSİAD: Kalıcı refah için kapsamlı reformlar
TÜSİAD Başkan Yardımcısı Ömer Mert, sıkı para politikasının kayıt dışılıkla mücadele ve kamu tasarrufu ile desteklenmesi gerektiğini belirtti. Mert, “Sürdürülebilir bir refah ve kalkınma için güçlü bir toplumsal mutabakata, kapsamlı reformlara ve piyasa ekonomisi ilkelerine uyumlu politikalara ihtiyacımız var” dedi. Eğitim, yeşil dönüşüm ve teknolojik yatırımlar gibi alanlarda ciddi adımlar atılmadığı takdirde kısa vadeli başarıların uzun vadeli kazanımlara dönüşemeyeceği uyarısında bulundu.