Ekonomi
TCMB Ekonomi Notu: Yiyecek hizmetleri fiyatlarındaki artış maliyet artışlarından çok daha yüksek
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), “Son Dönem Yiyecek Hizmetleri Sektörü Fiyatlama Gelişmeleri” başlıklı Ekonomi Notu’nda, sektördeki temel maliyet kalemlerini ve…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), “Son Dönem Yiyecek Hizmetleri Sektörü Fiyatlama Gelişmeleri” başlıklı Ekonomi Notu’nda, sektördeki temel maliyet kalemlerini ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmaları inceledi.
Notta, pandemi sonrası yiyecek hizmetleri fiyatlarının, gıda, personel, kira, enerji gibi temel maliyetlerdeki artışlarla tam olarak açıklanamayacak şekilde arttığı belirtildi. Çalışmada ayrıca çeşitli yemek konseptlerinin maliyet ve fiyat endeksleri hesaplanarak fiyatlama davranışlarındaki farklılaşmalara dikkat çekti.
Sektörel Toparlanma ve Fiyat Artışları
Pandemi döneminde ciddi darbe alan yiyecek hizmetleri sektörü, 2021 yılından itibaren kısıtlamaların kalkmasıyla hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Ancak, 2023 yılı itibariyle yiyecek hizmetleri fiyatlarındaki artış, maliyet kalemlerindeki gelişmelere kıyasla daha hızlı oldu.
Fiyatlama Davranışlarında Bozulma
Sektörde fiyat artışlarının temel maliyet artışlarından bağımsız olarak çıktığı vurgulanıyor. Farklı konseptlerde fiyat/maliyet oranlarının uzun dönem ortalamalarından önemli ölçüede sapması, sektörün fiyatlama davranışlarında genel bir bozulmaya işaret ediyor.
Konsept Bazında Fiyat-Maliyet Ayrışması
- Kırmızı Et Ağırlıklı Yemekler: Maliyet-fiyat arasındaki farkın daha sınırlı olduğu görüldü.
- Tavuk Eti ve Fast-Food Konseptleri: Bu konseptlerde fiyat/maliyet makasının belirgin bir şekilde açıldığı dikkat çekti. Tavuk ağırlıklı yemeklerde fiyat/maliyet endeksi Temmuz 2024 itibariyle 1,79 seviyesine, fast-food grubunda ise 2,08 gibi çok yüksek bir seviyeye ulaştı.
Maliyet Kalemleri ve Katkıları
Yiyecek hizmetleri sektörü maliyet yapısı, beş ana kalem üzerinden analiz edilmiştir:
- Gıda: Ortalama toplam maliyetin %49’u
- Personel: %21
- Kira: %10
- Enerji: %5
- Diğer: %15
Analizler, yiyecek hizmetleri fiyatlarındaki artışın, maliyet artışlarından çok daha yüksek olduğunu göstermiştir. Bu durum, sektörün fiyatlama davranışlarındaki bozulmayı ve pazar gücü artışını ortaya koymaktadır.
Sektörün dengeli fiyatlama dinamiklerine dönüş yapması için, maliyet unsurlarını daha iyi yansıtan politikaların önemi vurgulanmıştır. Merkez bankalarının fiyatlama davranışlarını kontrol altına alacak stratejiler geliştirmesi, enflasyonla mücadelede kritik rol oynamaktadır.
TCMB Ekonomi Notu’nda şöyle denildi:
“Covid-19 salgını dönemindeki kısıtlamalar ve tüketici davranışlarındaki değişikliklerden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen yiyecek hizmetleri sektöründe pandemi sonrası dönemde toparlanma ile birlikte yüksek fiyat artışları dikkat çekmektedir. Ana girdisi gıda ürünleri olan emek yoğun yiyecek hizmetleri sektörünün fiyat dinamiklerinde asgari ücret ve gıda fiyatlarındaki gelişmeler büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, yiyecek hizmet fiyatlarının gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyat artışlarıyla benzerlik göstermesi ve ücret artış dönemlerinde ivmelenmesi beklenen bir durumdur. Ancak, son dönemde yiyecek hizmet fiyatlarında gözlenen artışların gıda, akaryakıt ve ücret gibi temel maliyet kalemlerindeki artışlarla da açıklanamadığı kamuoyunda sıklıkla tartışılmaktadır. Bu çalışmada, özellikle son dönem gelişmelerine odaklanılarak yiyecek hizmetleri fiyatlama davranış dinamikleri incelenmektedir. Yiyecek hizmetleri altında yer alan ürünler için gıda, personel ve kira gibi teml giderlerin dahil edildiği temsili maliyet endeksleri oluşturulmuştur.
2023 yılın sonrasında artışlar görüldü
Oluşturulan maliyet endeksleri sektör fiyat eğilimleri ile karşılaştırılmalı olarak incelenmiştir. Elde edilen bulgular, özellikle 2023 yılı sonrasında yiyecek hizmet fiyatlarının maliyet kalemlerinin üzerinde artışlar göstermeye başladığını ima etmektedir. Alt gruplar itibarıyla yapılan analizler ürün gruplarına göre fiyatlama davranışlarında farklılaşmaya işaret etmektedir. Kebap ve döner gibi girdisinin önemli bir kısmı görece yüksek enflasyon sergileyen kırmızı et içeren ürünlerde satış fiyatı ile maliyet arasındaki farklılaşma daha sınırlı olurken, göreceli daha düşük maliyetli tavuk eti ağırlıklı ve fast-food yemek hizmetlerinde fiyat-maliyet makasının zaman içerisinde belirgin bir şekilde açıldığı dikkat çekmektedir.
Pandemiden en çok etkilenen sektör
Covid-19 pandemisinin etkili olduğu 2020 yılında, kısıtlamalardan, kapanmalardan ve tüketici davranışlarındaki değişikliklerden en çok etkilenen sektörlerin başında yiyecek hizmetleri sektörü gelmiştir. Nitekim, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ciro Endeks verilerine göre 2020 yılında konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri hariç hizmet sektörü ciro endeksi yüzde 5 oranı ile sınırlı artış gösterirken, aynı dönemde konaklama ve yiyecek-içecek hizmet faaliyetleri cirosu yüzde 25 oranında gerilemiştir. 2021 yılı sonrası dönemde ise önlemlerin ve kısıtların ortadan kalkması ile sektörün hızlı bir toparlanma sürecine girdiği görülmektedir.
Salgın sonrası birikmiş maliyetlerin fiyatlara yansıması
2021 yılı sonrası dönemde toparlanma ile birlikte yemek hizmetlerinde yüksek fiyat artışları da dikkat çekmektedir. Pandemi sonrası fiyat endeksleri arasındaki ayrışma ilk olarak gıda ve alkolsüz içecekler grubunda görülürken, 2023 yılı ikinci yarısı itibarıyla yemek hizmetleri fiyat endeksinin gerek gıda ve alkolsüz içecekler gerekse gıda ve yemek hizmetleri hariç TÜFE’yi geride bıraktığı görülmektedir. Eldemir ve Yürek (2023) çevrimiçi yemek siparişi platformundan alınan restoran-ürün düzeyindeki mikro fiyat verilerini kullanarak yaptıkları çalışmada, salgın sonrası dönemde sektöre olan yoğun talebin enflasyon beklentileri ile birikmiş maliyetlerdeki gelişmelerin fiyatlara daha hızlı yansıtılmasını sağladığını belirtmektedir.
Kar marjları belirleyici
En önemli girdisi gıda ürünleri olan yiyecek hizmetleri sektörü aynı zamanda emek yoğun bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, sektör fiyatlarının gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyat artışlarıyla benzerlik göstermesi ve ücret artış dönemlerinde ivmelenmesi beklenen bir durumdur. Ancak 2023 yılı sonrası dönemde yiyecek sektörü fiyatlarında beklenin üzerinde gözlenen artışlar ve farklılaşma “Sektör fiyatlama davranışında genelin üzerinde bir bozulma mı var?” sorusunu gündeme getirmektedir. Türkiye için Özmen (2016), 2006-2014 döneminde yemek hizmetlerinin alt grubu olan içecek hizmetleri sektörünün kâr marjlarının belirleyicilerini analiz etmiştir.
Analiz sonuçları kâr marjlarının zaman içerisinde arttığı ve firmaların fiyat belirlemede artan pazar gücüne sahip olduğuna işaret ederken; asgari ücret, çıktı açığı, gıda ve enerji fiyatları, döviz kuru ve ekonomik belirsizlik gibi göstergelerin kâr marjlarını önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir.
“Kâr koruma içgüdüleri fiyatlama davranışlarını bozuyor”
Genele yaygın fiyat artışlarının görüldüğü dönemlerde, artan belirsizlikle birlikte, işletmelerin satın alma güçlerini ve makul kâr seviyelerini koruma içgüdüleri fiyatlama davranışlarında bozulmalara ve fiyat katılıklarına neden olabilmektedir. Merkez bankaları için enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve dezenflasyonun tesisi için fiyatlama davranışlarındaki bozulmaların kontrol altına alınması önem arz etmektedir. Bu çerçevede, bu çalışmanın amacı, son dönem yiyecek hizmet fiyatlarında gözlenen artışların ne kadarının gıda, ücret ve kira gibi temel maliyet kalemlerindeki artışlarla açıklanabildiğine odaklanarak sektörün fiyatlama davranış dinamiklerini incelemektir. Bu doğrultuda, öncelikle lokanta hizmetleri sektörünün maliyet yapısı incelenmiş, daha sonra lokanta hizmetleri altında yer alan muhtemel ürün grupları için maliyet endeksleri oluşturulmuştur. Lokanta hizmetleri altında yer alan farklı konseptlerin fiyat/maliyet oranları karşılaştırılarak son dönemde sektörün fiyatlama davranışlarında bir farklılaşma olup olmadığı analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, 2023 yılı itibarıyla yiyecek hizmetleri sektöründe gözlenen fiyat artışlarının maliyet gelişmelerinin ima ettiğinin üzerinde olduğunu göstermektedir. Alt gruplar itibarıyla yapılan analizler konseptlere göre fiyatlama davranışlarında farklılaşma olduğunu göstermektedir. Ağırlıklı olarak yüksek enflasyona sahip kırmızı et içeren ürünlerde fiyat-maliyet arasındaki farklılaşmanın sınırlı olduğu, göreceli olarak daha düşük maliyetli olan tavuk eti ağırlıklı ve fast-food yemek hizmetlerinde ise zaman içerisinde fiyat maliyet makasının açıldığı dikkat çekmektedir.
Veri ve Yöntem
Yiyecek hizmetleri sektörü fiyatlama davranışlarını incelemeyi amaçlayan bu çalışmada TÜİK-Tüketici Fiyat Endeksi Haber Bülteni çerçevesinde yayımlanan madde sepeti listesinde yer alan ürünlere odaklanılmıştır (Tablo 1). TÜFE madde sepetinde lokanta hizmetleri alt grubunda kebap, pide, çorba, sıcak yemekler ile pizza, burger, döner gibi fast-food ürünlerden oluşan farklı yemek konseptleri ve alkolsüz içecekler yer almaktadır.
Son dönemde yüksek fiyat artışlarının izlendiği yiyecek hizmetleri sektörünün fiyatlama davranışı dinamiklerini ortaya koyabilmek amacıyla, listede yer alan yiyecek gruplarının (No. 357-364) maliyetleri ve fiyatları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.
Maliyet endekslerinin hesaplanma aşamalarına dair özet bilgi Tablo 2’de verilmektedir. İlk aşamada, yiyecek hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren firmaların temel maliyet kalemleri ve bunların toplam maliyet içerisindeki ağırlıkları Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) bildirimleri ve saha gözlemlerinden derlenen bilgiler ışığında oluşturulmuştur. Maliyet endeksi oluşturulurken; gıda girdi maliyeti, personel, enerji, kira ve diğer giderler olmak üzere beş ana maliyet kalemi dikkate alınmıştır. Çalışmada söz konusu maliyet kalemlerinin fiyat endekslerinin ağırlıklı ortalaması, ürünün toplam maliyet endeksine dair bir gösterge olarak kullanılmıştır.
Maliyet kalemlerinin dağılımını belirleme
Yemek hizmetleri sektörü maliyetleri temel olarak; gıda malzemeleri, işgücü, kira, enerji (elektrik, su, gaz) ile ekipman, amortisman ve ambalaj gibi diğer maliyetlerden oluşmaktadır. Sektörün maliyet yapısını ortaya koyabilmek amacıyla Borsa İstanbul (BİST) KAP bildirimleri ile TCMB bünyesinde yer alan Reel Sektöre İktisadi Mercek (RESİM) kapsamındaki firma görüşmelerine dayalı çalışmalardan faydalanılmıştır.
BİST kapsamında yiyecek ve içecek hizmetleri sektöründeki şirketlerin fiyat tespit raporlarında yer alan satışların maliyeti tabloları kullanılarak yukarıda bahsi geçen beş ana maliyet kaleminin ortalama payları belirlenmiştir.
KAP bildirimlerinden elde edilen sonuçlara göre; toplam maliyetler içerisinde gıda ortalama yüzde 49, işgücü yüzde 23, kira ve enerji maliyetleri ise sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 5 paya sahiptir. Amortisman ve itfa payları ile diğer giderleri içeren maliyetlerin ise toplam maliyetler içerisinde payının ortalamada yüzde 16 olduğu görülmektedir (Tablo 3). TCMB-RESİM kapsamında yiyecek sektör temsilcileri ile yapılan firma görüşmelerinden elde edilen saha bilgileri de sektörün maliyet yapısına ilişkin benzer bulgular sunmaktadır. Saha gözlemlerine göre yiyecek sektöründe toplam maliyetler içerisinde gıda, işgücü, enerji ve kira maliyetlerinin ortalama payları sırasıyla yüzde 49, 20, 5 ve 13 olarak belirlenmiştir.
Borsaya kotalı büyük firmalara dair KAP bildirimlerinden ve orta ölçekli firmaları da içeren saha gözlemlerinden elde edilen bilgiler ışığında, ortalamada yiyecek hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin toplam maliyetinin yüzde 21’ini işgücü, yüzde 49’unu hammadde, yüzde 5’ini enerji, yüzde 10’unu kira ve yüzde 15’ini de diğer maliyetlerin oluşturduğu varsayılmıştır.
Bir sonraki aşamada bu ortalama ağırlıklar kullanılarak yiyecek hizmetleri grubu altında yer alan ürünler için gıda, işgücü, kira, enerji ve diğer gider gibi genel maliyet kalemlerinin dikkate alındığı temsili maliyet endeksleri oluşturulmuştur.
İlk madde ve malzeme (gıda) maliyet endeksi: Hesaplama örneği
Gıda maliyet endeksi, ürünü oluşturan temel girdilerin fiyatlarının ağırlıklı ortalaması şeklinde hesaplanmaktadır. Çorba, sıcak yemek, kebap, fast-food gibi farklı konseptlere sahip ürünlerin malzemeleri ve dolayısı ile girdi maliyetleri önemli farklılıklar gösterebilmektedir. Bu farklılıkları göz önüne alabilmek amacıyla, farklı konseptler altında yer alan olası ürünlere ait standart tarifler kullanılarak, ürünleri oluşturan malzemeler ve bu malzemelerin toplam maliyet içerisindeki payları hesaplanmıştır. Tablo 5’te internette “lokanta usulü etsiz kuru fasulye tarifi” anahtar kelimeleri kullanılarak yapılan taramada birinci sırada en çok ziyaret edilen sayfalar arasında yer alan “nefisyemekler.com” adresinden alınan tarif ve bu tarife göre hesaplanmış gıda girdi maliyet dağılımı örnek olarak yer almaktadır. Tarifte yer alan ürünlerin gramajı, karşılık gelen birim fiyatla çarpılarak birim maliyetler hesaplanmıştır.
Tüm ürünlerin birim maliyetleri toplanarak etsiz kuru fasulyenin yapımı için toplam gıda girdi maliyeti belirlenmiştir. Daha sonra girdi grubu için toplam maliyet içerisindeki paylar hesaplanmıştır. Örnek olarak tabloda verilen hesaplamalara göre; etsiz kuru fasulyenin toplam gıda girdi maliyetinin yüzde 40’ını kuru fasulye, yüzde 30’unu sebze, yüzde 15’ini baharat, yüzde 14’ünü yağ ve yüzde 1’ini salça maliyeti oluşturmaktadır.
Bir sonraki aşamada, tariften yola çıkarak hesaplanan paylar kullanılarak kuru fasulye yemeği için gıda maliyet endeksi, ilgili kalemlerin fiyatlarının ağırlıklı ortalaması olarak elde edilmiştir.
Etsiz kuru fasulye örneğinde olduğu gibi, Tablo 1’de verilen yemek hizmetleri altında yer alan ürün grupları için internette en çok ziyaretçi sayısına sahip yemek tarifleri kullanılarak gıda ürün maliyet endeksleri hesaplanmıştır.
Gıda dışı maliyet endeksleri
Yiyecek hizmetleri sektöründe gıda dışı maliyet kalemlerinin ise personel, enerji, kira ve diğer maliyetler olmak üzere dört ana başlıkta yer aldığı görülmektedir. Personel maliyeti için asgari ücret; enerji için TÜFE-elektrik, gaz ve diğer yakıtlar endeksi; kira için TÜFE-kiracı tarafından ödenen gerçek kira ile Perakende Ödeme Sistemi verileri gösterge olarak dikkate alınmıştır.
Amortisman ve itfa payları ile temizlik, ambalaj malzemeleri, sigorta ve sosyal güvenlik primleri, bakım ve onarım giderleri, mutfak ekipmanları, mobilya ve dekorasyon, pazarlama ve reklam maliyetleri gibi diğer giderler kalemi için ise Yİ-ÜFE ile TÜFE ortalaması kullanılmıştır. Gıda ve gıda dışı maliyet kalemlerinin Tablo 4’te verilen ağırlıklar kullanılarak hesaplanan ağırlıklı ortalaması ilgili yiyecek hizmetinin maliyetini temsil eden bir gösterge olarak önerilmektedir.
Yiyecek hizmetleri sektörü ürün grubu bazında maliyet endeksleri
TÜİK tarafından yiyecek hizmetleri altında yer alan ürünler; (i) kırmızı et ağırlıklı kebap, pide ve döner, (ii) tavuk eti ağırlıklı kebap ve döner, (iii) ev yemekleri ile (iv) fast-food olmak üzere dört yemek konsepti altında derlenmiştir. Hesaplanan endeksler maliyet yapısının gerek zaman içerisinde gerekse konsepte göre değişiklik gösterdiğini ortaya koymaktadır.
Pandemi öncesi dönem olan Aralık 2019’da 219 seviyesinde olan kırmızı et ağırlıklı ürünler maliyet endeksi Temmuz 2024’te 8,1 kat yükselerek 1767 seviyesine ulaşmış ve en çok artış gösteren grup olmuştur. Aralık 2019’dan Temmuz 2024’e kadar daha sınırlı artış gösteren ev yemekleri maliyet endeksindeki artış ise 6,6 kattır.
Sektörde gözlenen maliyet artışlarının fiyatlara ve dolayısı ile kâr marjlarına yansımasını görebilmek ve son dönemde fiyatlama dinamiklerine etkisini ortaya koyabilmek amacıyla fiyatların hesaplanan maliyet endekslerine oranı incelenmiştir. Grafiklerde verilen fiyat/maliyet endekslerinin kâr marjı seviyesini göstermediği; baz olarak alınan Ocak 2013 tarihindeki kâr marjına göre göreceli seviyesini temsil ettiği önemle vurgulanmalıdır.
Fiyat/maliyet endeksleri tüm konseptler için 2013-2022 yılları arasında belli bir ortalamanın etrafında salınırken, 2023 yılı itibarıyla belirgin bir artış eğilimi sergilemiştir. Son dönemde endekslerde gözlenen artış eğilimi, maliyetlerdeki artışların tüketici fiyatlarına yansımasının uzun dönemli ortalamanın üzerinde olduğunu ve zaman içerisinde fiyat-maliyet makasının artarak açılmaya devam ettiğini ima etmektedir.
Daha belirgin maliyet artışları gözlenen et ağırlıklı yiyecek hizmetlerindeki fiyat/maliyet endekslerinin 2023 yılına kadar uzun dönem ortalamasının etrafında görece yatay seyrettiği gözlenmektedir.
Kırmızı et ağırlıklı yemek hizmetleri grubunda fiyat/maliyet endeksi 2023 yılından itibaren keskin bir artış göstermiş olup, Temmuz 2024 tarihinde uzun dönemli ortalamanın (1,05) oldukça üzerine çıkarak 1,54 seviyesine ulaşmıştır. Tavuk eti ağırlıklı yemek hizmetlerinde daha belirgin bir artış olduğu, 1,09 olan uzun dönem fiyat/maliyet endeksi ortalamasına karşın, son ayda endeksin 1,79 seviyesine yükseldiği görülmektedir.
Maliyet artışının göreli olarak daha sınırlı olduğu ev yemekleri ve fast-food konseptlerinde de fiyat/maliyet oranlarında belirgin artış eğilimi izlenmektedir. Ev yemekleri konseptli hizmetlerin 2013-2022 dönemi fiyat/maliyet endeks ortalaması 0,94, iken Temmuz 2024’te bu oran 1,30 seviyesine yükselmiştir. Ev yemekleri hizmetlerine ilişkin endeks 2022 yılında maliyet artışlarının ilk etapta hemen tüketiciye yansıtılmadığını, fiyat/maliyet endeksinin uzun dönemli ortalamanın altına (0,77 seviyesine kadar) gerilediğini göstermektedir. 2024 yılında ise ev yemekleri hizmetleri fiyat artışlarının maliyet artışlarının tarihsel olarak oldukça üzerine çıkarak 1,30 seviyesine ulaştığı dikkat çekmektedir. Fast-food grubunda yer alan hamburger, pizza ve çiğ köfte gibi yiyecek hizmetleri için hesaplanan fiyat/maliyet endeksinin pandemi sonrası dönemde artış eğilimine girdiği; 2023 yılı ile birlikte bu eğilimin ivme kazandığı gözlenmektedir (Grafik 12). 2013-2022 dönemi fiyat/maliyet oralaması 1,17 iken, Temmuz 2024’te endeks 2,08 gibi oldukça yüksek bir seviyeye yükselmiştir.
Genel olarak uzun dönemli ortalama etrafında dalgalan fiyat/maliyet endekslerinin 2023 yılı itibarıyla belirgin bir artış eğilimi göstermesi sektörde maliyet artışlarının üzerinde fiyatlama yapıldığını ve sektör fiyatlama davranışlarında son yıllarda önemli bir bozulma olduğunu ima etmektedir. Ayrıca, analizler fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın yemek konseptlerine göre farklılık gösterdiğine işaret etmektedir (Grafik 13). Geçmiş dönemlerde farklı konseptler arası fiyat/maliyet farkının göreli olarak daha sınırlığı olduğu, zaman içerisinde bu makasın oldukça açıldığı gözlenmektedir. Temmuz 2024’e gelindiğinde fast-food ve tavuk eti ağırlıklı yemek hizmetlerinde fiyat/maliyet farklılaşmasının ev yemekleri ve kırmızı et ağırlıklı yemek hizmetlerindeki farklılaşmadan çok daha belirgin olduğu görülmektedir (Grafik 14).
Sonuç ve değerlendirme
Farklı konseptler için gıda, personel, kira, enerji ve genel gider gibi temel maliyet kalemlerindeki gelişmeler dikkate alınarak hesaplanan fiyat/maliyet endekslerinin son dönemde tarihsel ortalamanın üzerindeki seyri, yiyecek hizmetleri sektöründe fiyatlama davranışlarının bozulmuş olabileceğini ima etmektedir.
Alt gruplar itibarıyla yapılan analizler, konseptlere göre fiyat maliyet makasındaki farklılaşmaları ön plana çıkarmaktadır. Kebap ve döner gibi girdisinin önemli bir kısmının görece yüksek enflasyona sahip kırmızı et içeren ürünlerde satış fiyatı ile maliyet arasındaki farklılaşmanın daha sınırlı olduğu, görece daha düşük maliyetli tavuk eti ve fast-food yemek hizmetlerinde ise makasın daha açık olduğu dikkat çekmektedir.
Genele yaygın fiyat artış eğilimi ile birlikte artan maliyetler işletmelerin makul bir oranda kâr elde etmesinin önünde önemli bir engel olurken, işletmelerin kâr seviyelerini koruma istekleri özellikle artan belirsizlikle birlikte fiyatlama davranışlarında bozulmalara ve dolayısıyla hizmet enflasyonunda gözlenen katılıklara katkı yapabilmektedir. Çalışmadan elde edilen bulgular, son dönemde yiyecek hizmetleri sektöründe gözlenen fiyat artışlarında maliyet artışlarına ek olarak fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın bir etken olabileceği görüşünü destekler niteliktedir.”