Sosyal Medya

Ekonomi

Saim Uysal:  İstikrar ve reform programı çalışıyor mu?

Şimşek’in sunumdaki programın çalıştığına ilişkin tespitlerin bir bölümüne katılmakla birlikte programın vazgeçilmez ön koşulu olan “Fiyat İstikrarı” hedefine gidişatta ciddi problemler bulunduğu görüşündeyiz.

Saim Uysal:  İstikrar ve reform programı çalışıyor mu?

Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek “Enflasyonla Mücadele ve Merkez Bankacılığı” panelinde “İstikrar ve Reform Programı” başlığı ile bir sunum gerçekleştirdi. Bu sunumun özetine gelince; “Program öncelikleri; fiyat istikrarı, mali disiplin, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşüm olarak belirlenmiş. Bu önceliklerle “Sürdürülebilir Yüksek Büyüme” hedefleniyor. Bu sıralamada ilk öncelik “fiyat istikrarı.”

Enflasyonun şok öncesi değerlere inmesi için araştırmalara göre gereken ortalama süre 3-4 yıl. Dezenflasyon patikası geçiş dönemi ile başlıyor, dezenflasyon dönemi ile devam ediyor ve nihayet Mart 2026-Mart 2027 döneminde%9’luk tek haneli enflasyon oranıyla istikrar dönemi nihayete eriyor.

 

Şimşek’in sunumdaki programın çalıştığına ilişkin tespitlerin bir bölümüne katılmakla birlikte programın vazgeçilmez ön koşulu olan “Fiyat İstikrarı” hedefine gidişatta ciddi problemler bulunduğu görüşündeyiz. Şöyle ki: Mayıs ayı enflasyonu açıklandı. Yıllık bazda %75,5 oldu. Bu ay zirve yapan enflasyon önümüzdeki süreçte bazı etkisiyle düşecek, yaklaşık 30 puana yakın. Ancak buna rağmen yılsonu enflasyon beklentileri çok farklı. Hane halkı beklentisi (Koç Üniversitesi-Konda Araştırması) %90’larda.Uzmanların tahminleri ise %45’lerde.Reel sektörün tahmini de Merkez Bankası enflasyon hedefinin üzerinde.

Ayrıca aylık enflasyon analizleri fiyat istikrarı sürecinin daha uzun, daha zor, daha maliyetli olacağını gösteriyor. Şöyle ki; Mayıs ayında da hizmet enflasyonundaki katılık devam ediyor. Çekirdek enflasyon göstergelerinin eğiliminde yükselişler var. Kurdaki istikrara rağmen talep halen canlı, fiyatlamalardaki düzelmeyi engelliyor. Ekonomik aktivite ve işgücü piyasasındaki yavaşlama katkısı olmadan hedeflere ulaşmada zorluklar var. Bu nedenle yıl sonu enflasyonu %45- 50 civarında gerçekleşecek gibi görünüyor.

 

Yönetilen fiyatlar, vergi artışları da ayrıca risk unsurları oluşturuyor. Çekirdek enflasyonlardaki eğilim bir önceki aya göre daha hızlı. Baz etkisi bittikten sonra fiyatlamalarda ve beklentilerde iyileşmeyi sağlamadan hedefe ulaşmak zordur. Unutmayalım ki enflasyonu %42’ye indirebilirsek bile IMF’nin tahminlerine göre dünyadaki en yüksek 6. enflasyon yine ülkemizde olacak. 2021 sonbaharındaki faiz indirimi macerasının faturasını hala ödemeye devam etmiş olacağız.

Şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda TÜİK hala ciddi bir adım atmış değil. Merkez Bankası bu yönde önemli adımlar atıyor. Programın geneline olumlu yaklaşımımız devam ediyor. Ancak hukuk ve demokrasi standartlarını evrensel ölçülere yaklaştırmamızda çok yavaş hareket ediyoruz. Asgari ücretin arttırılmasının program hedeflerini olumsuz etkileyeceği iddiası yerine aşırı kar marjlarının yarattığı olumsuzluklara odaklanmalıyız. Açlık sınırı asgari ücreti geçti. Her şey insan için, insanın refahını artırmak için olmalı. Yoksa Nasrettin Hoca’nın meşhur fıkrasındaki “tam açlığa alışacaktı, merkebimizi kaybettik” durumuna düşeriz.

 

Gözlem Gazetesi’nden alıntıdır

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler