Sosyal Medya

Ekonomi

Emeklilik sistemi değişiyor!

Sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, nüfusun yaş ortalaması, istihdam oranları ve çalışma çağındaki nüfus gibi kriterlere dayalı olarak emekli aylığı hesaplamasında kullanılan parametrelerin otomatik olarak güncellenmesi öneriliyor.

Emeklilik sistemi değişiyor!

Emeklilik reformu için hazırlıklar hız kazandı ve bu konu, Türkiye’de geniş kitlelerin merakla beklediği başlıca meselelerden biri haline geldi. Planlanan değişiklikler, milyonlarca insanın yaşamını doğrudan etkileyecek. Uzmanlar, ilerleyen yıllarda yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payının artacağını ve mevcut sosyal güvenlik sisteminin bu artışı sürdürülebilir şekilde karşılamakta zorlanacağını öngörüyor. Bu nedenle, sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, nüfusun yaş ortalaması, istihdam oranları ve çalışma çağındaki nüfus gibi kriterlere dayalı olarak emekli aylığı hesaplamasında kullanılan parametrelerin otomatik olarak güncellenmesi öneriliyor. Bunun yanında, tamamlayıcı emeklilik sistemi de çözüm önerileri arasında öne çıkan başlıklardan biri.

Bir süredir gündemde olan emeklilik reformunun, yeni yasama döneminde masaya yatırılması bekleniyor. Sosyal güvenlik sisteminde daha adil bir yapıya geçilmesi hedeflenirken, bu reformun tam olarak neleri kapsayacağı büyük merak uyandırıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun kısa süre önce açıkladığı 2023-2100 nüfus projeksiyonlarına göre, 2075 yılında her üç kişiden biri yaşlı olacak. Şu anda çalışma çağındaki nüfus oranı yüzde 68,3 iken, bu oran 2050’de yüzde 61,9’a, 2075’te yüzde 55,9’a ve 2100’de yüzde 54,6’ya düşecek. Bu veriler, Türkiye’de emeklilik sisteminin geleceği hakkında ciddi endişeleri de beraberinde getiriyor.

Hürriyet yazarı Noyan Doğan, bu durumu şöyle özetliyor: Gelecekte daha az sayıda çalışan, daha fazla emekliyi finanse etmek zorunda kalacak. Bugün sosyal güvenlikte aktif/pasif oranı 1,65, yani bir emekliyi finanse etmek için 1,65 çalışan gerekiyor. Ancak TÜİK’in projeksiyonlarına göre, ileride bu denge bozulacak ve çalışan sayısının azalması nedeniyle sosyal güvenlik sistemi sürdürülemez hale gelecek. Bu da emekli maaşlarının ödenmesinde ciddi riskler doğurabilir.

Peki, bu duruma karşı ne yapılacak? Sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak adına, emekli aylıklarını belirleyen parametrelerin nüfusun yaş ortalaması, istihdam durumu ve çalışma çağındaki nüfus gibi kriterlere göre otomatik olarak güncellenmesi öneriliyor. Ayrıca, yaşam süresi ve çalışan/emekli oranına uyumlu olarak emeklilik kriterleri ve emeklilik yaşı da otomatik olarak ayarlanacak. Bunun yanı sıra, aylık bağlama oranında (ABO) da yeni düzenlemeler planlanıyor. Şu anda ABO, sigortalının prim gün sayısına ve sigorta başlangıç tarihine göre yüzde 28 ila yüzde 76 arasında değişiyor. 2008 sonrası sigortalı olanlar için bu oran yüzde 40’lara kadar düşüyor.

Reformun bir diğer önemli ayağı ise tamamlayıcı emeklilik sistemi olacak. Çalışanlar, işverenleri tarafından bu sisteme dahil edilecek ve hem işveren, hem çalışan, hem de devlet katkı sağlayacak. Bu sistem, sosyal güvenlik sisteminin yanında ek bir güvence oluşturacak. Belirli şartlar sağlanmadan çalışanlar bu sistemden çıkamayacak, böylece emeklilik dönemi için birikim yapılacak. Çalışan, sosyal güvenlik sisteminden emekli olduğunda, tamamlayıcı sistemden de emekli olacak ve hem devletten emekli maaşı alacak hem de tamamlayıcı emeklilikten aylık ya da toplu para alacak.

Tamamlayıcı emeklilik sistemiyle ilgili çalışmalar başladı ve belirli bir aşamaya gelindi. Reformun tam olarak nasıl şekilleneceği, önümüzdeki dönemde netleşecek.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler