Sosyal Medya

Ekonomi

Banka ve aracı kurumlardan sanayi üretimi verisi yorumu

Banka ve aracı kurumlar, sanayi üretimi verisini yorumladı.   Sanayi üretiminde Nisan ayında başlayan daralma Haziran ayında hızlanarak devam etti.…

Banka ve aracı kurumlardan sanayi üretimi verisi yorumu

Banka ve aracı kurumlar, sanayi üretimi verisini yorumladı.

 

Sanayi üretiminde Nisan ayında başlayan daralma Haziran ayında hızlanarak devam etti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, sanayi üretimi Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre %4,7 azaldı.

Sanayi üretimi Haziran’da keskin bir düşüş gösterdi – Foreks

Banka ve aracı kurumların enflasyon raporuna ilişkin yorumları şöyle:

-Sanayi Üretimi Verisi(TSKB)

https://news-files.foreks.com/attachment/1723195896919_sanayi-uretimi-haziran-2024.pdf

-Sanayi Üretimi Verisi(Vakıfbank)

https://news-files.foreks.com/attachment/1723201492003_VakfBankMakroAnalizSanayiretimEndeksiHaziran2024.pdf

-Sanayi Üretimi Verisi(Şekerbank)

“Sanayi üretimi Haziran ayında %2,1 aylık daralma kaydetti…

•Endeks TEA veride yıllık %4,7 geriledi…

• İç talepteki yavaşlama dış talepteki toparlanmadan hızlı gerçekleşiyor…

TÜİK, Haziran ayı sanayi üretimi rakamlarını açıkladı. Buna göre, Haziran ayında sanayi üretimi arındırılmamış seride yıllık bazda %8,4 daraldı. Geçtiğimiz ay arındırılmamış seride endeks yıllık %2,7 büyüme kaydetmişti.

Takvim etkilerinden arındırılmış (TEA) serisine baktığımızda, Haziran ayında sanayi üretiminin yıllık bazda %4,7 daraldığını görüyoruz. Mayıs verisi %0,1 daralmaya işaret etmişti. Güçlü baz etkisinin olduğu dönemlerde mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış (MTEA) veriye bakmak gidişat için daha anlamlı sinyaller üretecektir. Önümüzdeki süreç, 2023 yılında sanayi üretiminde görülen dalgalı seyir nedeniyle aydan aya değişen baz etkisine dikkat etmeyi gerektirmektedir.

2022 yılında MTEA veride istikrarsız bir görüntü sergileyen sanayi üretimi, 2023 yılının Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinden etkilenen illerde üretimin kesintiye uğraması ile %6,5 gibi sert bir aylık daralma göstermişti. Daralmanın ardından dengelenme sürecine giren sanayi üretiminde dalgalı seyrin ardından Mayıs ve Haziran aylarındaki aylık artışlar MTEA veride toparlanmanın başlama ihtimalini canlı tutmuştu. Fakat, Temmuz ayından Kasım ayına kadar takip edilen gerilemeler 2018’den bu yana aylık bazda en uzun daralma serisini getirmişti. Aralık ayında aylık %2,9 büyüme ile daralma serisini sonlandıran sanayi üretiminin Ocak ayında MTEA veride yatay kaldığını, Şubat ayında ise %3,2 aylık artış kaydettiğini görmüştük. Mart ayında yatay seyreden sanayi üretiminin Nisan ayında MTEA veride %4,9 gibi sert bir aylık daralma kaydetmişti. Mayıs ayında sanayi üretiminin MTEA seride %1,7 ile tekrar aylık büyüme kaydettiğini görmüştük. Dalgalı bir seyir izlemeye devam eden sanayi üretimi Haziran ayında %2,1 ile tekrar aylık bazda daralmıştır.

Sekiz ay daralma bölgesinde seyrettikten sonra sınırlı bir toparlanma sinyali veren imalat PMI verileri vebeş ay eşik altında kaldıktan sonra son üç ayda eşik seviyenin üstüne çıkabilen ihracat iklimi endeksi gibi öncü veriler yılın başında sanayi üretiminin daralma sürecinde en kötünün geride kaldığına işaret etmiş olsa da gerek parasal sıkılaşma ile daha görünür hale gelecek olan iç talepteki yavaşlama gerekse de finansman maliyetlerinin önemli baskısı ile zayıf seyrin devam etme ihtimalini güçlü bulduğumuzu raporlarımızda belirtmiştik. Nisan ayından bu yana imalat PMI’ın tekrar eşik değer altında seyrediyor olması bu görüşümüzü destekler niteliktedir. İlaveten ihracat iklim endeksinde de Haziran ayından bu yana olumlu işaretler zayıflamaktadır.

Detayında;MTEA veride manşete en yüksek katkı sağlayan kalem “Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı” (1,0 puan) kalemi olmuştur.İhracatçı sektörler olan ve geçtiğimiz ay katkı sağladığını gördüğümüz “Giyim eşyaları imalatı” (0,2 puan) ve “Motorlu kara taşıtları imalatı” (0,4 puan) kalemlerinden gelen baskılar dikkat çekicidir. MTEA verinin baskı yaratanlar tarafında en büyük pay ise “Gıda ürünleri imalatı” kaleminden gelmiştir. (0,8 puan).

Son çeyrekte sanayi üretimi arındırılmamış seride ortalama yıllık %2,3 büyüme kaydetmiş, 2023 yılı bütününde ise ortalama büyüme yıllık %2 seviyesinde kalmıştı. 2023 yılının Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin sanayi üretiminde yarattığı türbülans da bu görünümde önemli bir rol oynamıştı. Yıllık büyümeler özellikle yılın ilk yarısında zayıf seyrederken yılın ikinci yarısında da üretimdeki zayıf eğilim sürmüş ve aylık bazda önemli bir daralma serisi kaydedilmişti. Zayıf dış talep koşulları ve yılın ikinci yarısında artan vergi ve finansman maliyetleri de üretim için baskı yaratan unsurlar olmuşlardır. Son çeyrekte hem de yıl bütününde zayıf bir büyüme performansı kaydeden sanayi üretiminin GSYH büyümesine katkısı neredeyse olmamıştır. Deprem felaketinin neden olduğu üretim kesintisi ile oluşan baz etkisiyle birlikte 2024 yılı ilk çeyreğinde sanayi üretiminde yıllık artış ortalama %5,8 olmuş ve sanayi üretimi %5,7 seviyesinde gerçekleşen GSYH büyümesine 1 puan katkı sağlamıştır. Sanayi üretiminde görülen ortalama yıllık %3,1 daralma ve diğer üretim ile ilgili veriler göstermektedir ki 2Ç24 GSYH büyümesi 1Ç24 gerçekleşmesine göre bir hayli zayıf gelecektir.

Beş ay eşik değerin altında kaldıktan sonra ihracat iklim endeksi Ocak ayından itibaren eşik değerin üstünde kalmış olsa da ana ihracat pazarlarımızdaki zayıf talep koşullları devam etmektedir. Özellikle Almanya ekonomisine ve Euro Bölgesine ilişkin büyüme beklentileri 2024 yılı için de düşük seyretmektedir. Gelişmiş ülke merkez bankaları tarafından uygulanan sıkı para politikalarının enflasyonla mücadele hedefleri doğrultusunda devam edeceğini uzun süredir raporlarımızda vurguluyoruz. AMB Haziran ayı toplantısında faiz indirim döngüsüne başlamış olsa da enflasyonla mücadele süreci henüz tamamlanmamıştır. Dolayısıyla zayıf dış talep koşullarının özellikle Avrupa’da önümüzdeki süreçte de devam edeceği beklentimizi koruyoruz. Son dört ayda tekrar eşik değerin altında kalan İmalat PMI verileri de ihracat siparişlerindeki zayıflığı ortaya koymaktadır.

Merkez Bankası’nın para politikasında gerçekleştirdiği kayda değer sıkılaşma ile yükselen faiz oranlarının, ekonomi yönetiminin üretimi desteklemeye yönelik hassasiyetine ve bu doğrultuda atılan reeskont kredisi düzenlemeleri gibi adımlara rağmensanayi üretimi için destekleyici olması beklenemez. Bu bağlamda sıkı para politikasının asıl hedefi tüketimde bir yavaşlama etkisi yaratmak olsa dauygulanmakta olan para politikasının daraltıcı etkisienflasyondan korunma güdüsünde halen stoklama davranışını çok güçlütutuyor olması nedeniyle tüketimden önce üretim tarafındagörülmektedir. Sıkılaşan finansman koşullarının sanayi üretimi üzerinde baskı kurabileceğini, bu baskının ise (kısa vadede gücünü korusa da orta uzun vadede ciddi gerilemesini beklediğimiz) iç talepten ziyade dış talebin yardımıyla hafifleyebileceğini düşüncemizi koruyoruz. Bu sebeple, İlk çeyrekte net bir ayrışma görmesek de iç talepteki yavaşlamanın da artık daha görününür hale gelmeye başlamasıyla önümüzdeki aylarda ihracat odaklı sektörlerdeki ivme bizim için ihracatla büyüme hedefi anlamında izlenmeye değer olacaktır. Fakat belirtmek isteriz ki, saydığımız nedenlerle dış talep tarafında güçlü bir ivme sağlanamama riski bulunmaktadır. Haziran ayındaki gerçekleşmelerde iç talepteki yavaşlamanın dış talepteki toparlanmadan daha hızlı gerçekleştiği açık bir şekilde görülmektedir. Bu çerçevede, 2024 yılında Orta Vadeli Program’da da yer alan büyümenin potansiyel altında kalacağı genel kabulü ile uyumlu şekilde, özellikle 2024 yılının daha sakin büyümenin, daha zayıf sanayi üretimi rakamlarının görüleceği bir restorasyon yılı olacağına dair görüşümüzü ifade etmek istiyoruz.2024 yılı için sanayi üretiminden güçlü bir katkı almayacağını düşündüğümüz GSYH için büyüme tahminimiz %3,5 seviyesindedir.”

 

 

 

 

 

 

foreks.com

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler