Sosyal Medya

Ekonomi

ANALİZ:  Ekonomik kriz Mehmet Şimşek’in başını yiyecek mi?

Her ne kadar kriz eğilimleri derinleşse ya da iktidar bloku içi gerilimler açığa çıksa da, mevcut ekonomi programına alternatif öneren bir muhalefet çıkmadıkça, Şimşek’in koltuğunu koruması muhtemeldir

ANALİZ:  Ekonomik kriz Mehmet Şimşek’in başını yiyecek mi?

 

Ekonomist ve Gazete Duvar yazarı Ümit Akçay, bugün yayınlanan “Şimşek’in koltuğunu kim sallıyor?” başlıklı köşe yazısında, “Mevcut ekonomi programına alternatif öneren bir muhalefet çıkmadıkça, Şimşek’in koltuğunu koruması ve hayat pahalılığı krizinin maliyetini orta ve düşük gelirli kesimlerin sırtına yükleyen programın devam etmesi muhtemeldir” yorumunu yaptı.

 

 

Akçay’ın makalesinde öne çıkan noktalar şöyle:

 

KRİZ EĞİLİMLERİ BELİRGİNLEŞİYOR

Öncelikle geçtiğimiz hafta açıklanan güncel verilerden bazılarına değinelim. Reel Kesim Güven Endeksi, işlerin giderek bozulmaya başladığını gösteriyor. Firmaların gelecek üç ayda istihdama ilişkin beklentileri bozulmuş durumda. Yani işsizliğin artacağı neredeyse kesin. İç piyasadan aldıkları siparişlerin gelecek üç ayda daha da azalacağı beklentisi hakim. Dahası, iç pazar daralırken gelecek üç ayda ihracat siparişlerinin azalması da bekleniyor. Kısacası sanayiciler ekonomik daralma bekliyor.

 

İkinci gösterge İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı. Bu gösterge de ekonomik yavaşlamayı işaret ediyor. Sanayideki kapasite kullanımı hem bir yıl öncesine göre hem de aydan aya azalmış durumda.

 

Burada bir açmazla karşı karşıya kalıyoruz. Ekonomi yönetimi talebi bastırmak için faizleri yüksek tutuyor. Ancak enflasyon beklentileri, özellikle hane halkının beklentileri gerilemezken, toplam üretim kapasitesi yani arz azalıyor. Bu durumda enflasyonun kalıcı olarak düşmesinden söz edilebilir mi?

 

İki veriye daha değinebiliriz. İlki, firmaların borç ödemede zorlandıklarını ifade eden bir gösterge olarak konkordato ilan eden firma sayısının arttığını görüyoruz. Hatta Güven Sak’ın değerlendirmesine göre, borç ödeme zorluğu yaşayarak konkordato ilan eden firmaların sayısı ekonomik daralmanın yaşandığı 2019 yılındaki seviyelere ulaşmış durumda.

 

Son olarak, hane halkının borç verisine baktığımızda, burada da takipteki alacakların hızla yükseldiğini görüyoruz. Bu, yüksek faizlerin doğrudan bir sonucu. Yani zaten hayat pahalılığı krizi nedeniyle alım güçleri gerileyen geniş toplum kesimleri için harcamalarını borçla finanse etmenin yolları da kapanıyor.

 

Kısacası geçtiğimiz bir haftaki verileri bir arada değerlendirdiğimizde, ekonomideki yavaşlamanın beklenenden daha hızlı gerçekleşebileceğini ve önümüzdeki aylarda başta işsizlikteki artış olmak üzere ekonomik zorlukların daha da artacağını öngörebiliriz.

 

Bu kısa özetten sonra ilk tespiti yapabiliriz: Şimşek’in koltuğunu sallayan kriz eğilimlerinin daha da belirginleşmesidir.

TRAKTÖRLERİN SESİ DUYULDU

Ancak konu bununla sınırlı değil. Birkaç haftadır ardı ardına pek çok ilde hareketlenen traktörler, çiftçilerin giderek artan rahatsızlıklarını yansıtıyor. Plansız, piyasanın gidişatına ve fiyat belirleme güçleri olan büyük alıcıların inisiyatifine bırakılmış tarım sektörü, artık pek çok çiftçi için bir geçim kaynağı olmaktan çıkıyor. Girdi fiyatlarının yüksekliği karşısında çiftçinin ürününü sattığı fiyatın düşüklüğü, borçların giderek ödenemez hale gelmesi, traktörleri hareketlendiren nedenlerden bazıları olarak sıralanabilir.

 

Ancak tıpkı kapasite kullanım oranı konusunda olduğu gibi, burada da orta ve alt gelir gruplarının talebini baskılamaya dayalı olan Şimşek programının bir açmazı ile karşılaşıyoruz. Zaten dünya ile karşılaştırıldığında çok yüksek seviyede olan gıda fiyatları, çiftçi tarımdan uzaklaşırken nasıl düşecek?

Dolayısıyla ikinci tespiti ekleyebiliriz: Şimşek’in koltuğunu sallayan, uzaktan gelen traktörlerdir.

İKTİDAR BLOKUNUN YENİDEN YAPILANMASI

Şimşek programı, her ne kadar bir ‘şok terapisi’ olarak kurgulanmasa da, amacı Nebati programını tasfiye etmektir. Ancak bu sadece bazı makroekonomik değişkenlerle oynayarak hayata geçecek bir konu değil. Bunun nedeni şu: Nasıl Nebati programının ortaya çıkışı iktidar bloku içi güç dengesindeki değişim sonucunda gerçekleştiyse, bu programın tasfiyesi de benzer şekilde iktidar bloku içi güç dengesindeki değişimi gerektirmektedir.

 

Krediye erişim imkanı sınırlanan KOBİ’lerden, TL’nin reel olarak değerlenmesinden şikayetçi ihracatçılardan, faizlerin yüksekliğinden yakınan inşaatçılardan, ekonominin yavaşlamasından mustarip esnaflardan ve nihayetinde tekstil gibi emek yoğun sektörlerden gelen şikayetler giderek artıyor. Bu şikayetler, enflasyonla mücadele programının aynı zamanda iktidar bloku içinde bir yeniden yapılandırma gerektirdiğinin bir göstergesi.

 

Bu durumda üçüncü tespiti de yapabiliriz: Şimşek’in koltuğunu büyük sermaye kesimleri dışındaki diğer sermaye fraksiyonları da sallamaya hazırlanıyor.

ŞİMŞEK’İN KOLTUĞU

Tüm bu gelişmelere rağmen, kısa vadede ekonomi yönetiminde herhangi bir değişim beklemek isabetli olmayacaktır. Zira her ne kadar kriz eğilimleri derinleşse ya da iktidar bloku içi gerilimler açığa çıksa da, mevcut ekonomi programına alternatif öneren bir muhalefet çıkmadıkça, Şimşek’in koltuğunu koruması ve hayat pahalılığı krizinin maliyetini orta ve düşük gelirli kesimlerin sırtına yükleyen programın devam etmesi muhtemeldir.

 

 

ALINTIDIR

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler