Dünya Ekonomisi
YORUM: Tarihsel Gümrük Politikaları ve Trump’ın Koruyucu Ticaret Yaklaşımları
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarihinde, ekonomik kriz dönemlerinde uygulanan gümrük tarifeleri, yerli ekonomiyi koruma ve uluslararası ticaret dengelerini etkileme açısından…
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarihinde, ekonomik kriz dönemlerinde uygulanan gümrük tarifeleri, yerli ekonomiyi koruma ve uluslararası ticaret dengelerini etkileme açısından önemli rol oynamıştır. Bu bağlamda, Fordney-McCumber Gümrük Tarifesi Yasası (1922) ve Smoot-Hawley Gümrük Tarifesi Yasası (1930) gibi yasalar, korumacılığın ekonomik ve politik sonuçlarını gözler önüne sermektedir. Günümüzde ise, 21. yüzyılın en tartışmalı ticaret politikalarından biri olarak öne çıkan Donald Trump’ın uyguladığı tarifeler ve potansiyel yeniden başkanlık dönemi, tarihsel örneklerle karşılaştırıldığında benzer dinamikler sergilemektedir. Ayrıca, Trump’ın olası dönüşü, Avrupa’nın güvenlik politikaları ve transatlantik ilişkiler üzerinde ciddi etkiler yaratma potansiyeline sahiptir.
Tarihsel Gümrük Tarifeleri Uygulamaları
Fordney-McCumber Gümrük Tarifesi Yasası (1922): Birinci Dünya Savaşı sonrasında ABD ekonomisi, yerli endüstrileri korumak ve ekonomik büyümeyi sürdürmek amacıyla bu yasayı kabul etmiştir. Yüksek gümrük vergileri, yabancı rekabeti azaltarak yerli üreticilere avantaj sağlamış, aynı zamanda hükümetin vergi gelirlerini artırmıştır. Ancak, bu politika kısa vadede olumlu etkiler sağlarken, uzun vadede uluslararası ticarette gerginliklere ve karşılıklı tarifelerin artmasına neden olmuştur.
Smoot-Hawley Gümrük Tarifesi Yasası (1930): Büyük Buhran döneminde, ekonomik durgunluğu hafifletmek ve yerli işçileri korumak amacıyla kabul edilen bu yasa, yaklaşık 20.000 üründe tarifeleri yükseltmiş ve ABD’nin ihracatını olumsuz etkilemiştir. Yüksek tarifeler, diğer ülkelerin de karşılık olarak tarifeleri artırmasına yol açmış, küresel ticarette daralmaya ve ekonomik izolasyona neden olmuştur. Smoot-Hawley Yasası, Büyük Buhran’ın derinleşmesine katkıda bulunarak, korumacı politikaların ekonomik kriz dönemlerinde ne kadar yıkıcı olabileceğini göstermiştir.
Trump’ın Koruyucu Ticaret Politikaları
Donald Trump’ın başkanlık dönemi, ABD’nin ticaret politikalarında köklü değişikliklerin yaşandığı bir dönem olarak öne çıkmıştır. “Amerika Önce” (America First) politikası doğrultusunda Trump, yerli üretimi desteklemek ve ticaret açığını azaltmak için bir dizi tarife uygulamıştır.
Çin ile Ticaret Savaşı: Trump yönetimi, Çin’e karşı yüksek gümrük tarifeleri uygulayarak Çin’in haksız ticaret uygulamalarını durdurmayı ve ABD’nin ticaret açığını kapatmayı hedeflemiştir. Bu uygulamalar, küresel tedarik zincirlerinde aksamalar yaratmış ve dünya genelinde ticaret gerilimlerine neden olmuştur.
Çelik ve Alüminyum Tarifeleri: Trump, ABD’ye ithal edilen çelik ve alüminyum ürünlerine yüksek tarifeler getirmiştir. Bu politikalar, yerli metal endüstrisini korumayı amaçlarken uluslararası müttefikler arasında tepkilere neden olmuş ve karşılıklı tarifelerin artmasına yol açmıştır.
Tarife İstisnaları ve Yeniden Müzakereler: Trump, bazı ticaret anlaşmalarını yeniden müzakere etmiş ve korumacı şartlar talep etmiştir. Örneğin, NAFTA’nın yerine USMCA anlaşması yapılmıştır. Bu müzakereler, ticaret partnerleriyle ilişkilerde gerilim yaratmış, ancak bazı sektörler için daha avantajlı koşullar sağlanmıştır.
Trump’ın Yeni Tarife Önerileri
Eski Başkan Trump’ın yeni başkanlık dönemi için öne sürdüğü %20 oranında küresel gümrük vergisi ve Çin’den ithal edilen ürünlere %60 oranında ek vergi uygulanması planı, hane halkı üzerinde önemli etkiler yaratma potansiyeline sahiptir. Bu tarifelerin 2025 itibarıyla hane başına ortalama yıllık vergi yükünü 3.000 dolar artıracağı ve ortalama gelirlerde %2.9 oranında bir düşüşe yol açacağı tahmin edilmektedir.
Meksika’dan ithal edilen otomobillere uygulanacak %200 oranındaki tarife ise, hane halkı üzerinde ek 600 dolarlık bir yük oluşturmakta ve ortalama gelirleri %0.6 oranında azaltmaktadır. Bu plan, on yılda yaklaşık 84 milyar dolarlık ek gelir yaratırken, otomobil ithalatını 800 milyar dolar civarında azaltma potansiyeline sahiptir.
Trump’ın önerdiği %20’lik küresel tarife ve %60’lık Çin tarifesinin on yılda net 4.5 trilyon dolarlık yeni gelir yaratma potansiyeline sahip olduğu, ancak ekonomik büyümeyi yavaşlatacağı ve bireylerin gelirlerini azaltacağı öngörülmektedir. Bu durum, vergi gelirlerinde toplamda 1.5 trilyon dolarlık bir düşüşe neden olabilir. Daha önceki %10’luk küresel ithalat vergisi planının ise 2.8 trilyon dolarlık net gelir yaratacağı ve hane başına geliri 1.800 dolar azaltacağı belirtilmektedir.
Bu korumacı politikaların büyük ölçüde ABD’li tüketicilere yansıtılacağı ve ithal edilen malların fiyatlarının artacağı tahmin edilmektedir.
Federal Rezerv’in faiz oranlarını artırma ihtimali, şirket karlarını ve işçi gelirlerini olumsuz etkileyerek vergi gelirlerini daha da düşürebilir. Ayrıca, diğer ülkelerin karşılıklı tarifelerle misilleme yapmasının, ABD ürünlerine olan talebi azaltarak iş kayıplarına yol açabileceği değerlendirilmektedir.
Farklı gelir gruplarının tarifelerden etkilenmesi
Yukarıdaki grafikte, 2025 yılı itibarıyla Donald Trump’ın önerdiği %20 oranındaki küresel ithalat tarifesi ve Çin’den ithal edilen ürünlere %60 oranındaki ek verginin, farklı gelir gruplarının vergi sonrası gelirleri üzerindeki etkisi gösterilmektedir. Grafik, gelir dilimlerine göre değişen gelir kayıplarını yüzdelik dilimlerle ifade etmektedir.
Düşükten yükseğe doğru tüm gelir dilimlerinde vergi sonrası gelirlerde düşüş yaşandığı görülmektedir. En düşük gelir diliminde (%20’lik en düşük kesim) gelir kaybı %1 civarındayken, en yüksek gelir dilimlerinde (%80-90, %90-95, %95-99, en yüksek %1 ve en üst %0.1) bu kaybın daha belirgin ve yaklaşık %3 ila %4 arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Tarihsel ve Güncel Politikaların Karşılaştırılması
Fordney-McCumber ve Smoot-Hawley yasaları ile Trump’ın ticaret politikaları arasında belirgin paralellikler bulunmaktadır:
- Korumacılık Amaçları: Her iki dönemde de yerli üretimi korumak ve istihdamı artırmak amacıyla yüksek gümrük tarifeleri uygulanmıştır.
- Uluslararası Ticarette Gerilim: Hem Fordney-McCumber hem de Smoot-Hawley yasaları, diğer ülkelerin karşılıklı tarifeler uygulamasına ve ticaret savaşlarının başlamasına neden olmuştur. Trump’ın uyguladığı tarifeler de benzer şekilde küresel ticarette gerilimlere yol açmıştır.
- Ekonomik Etkiler: Smoot-Hawley yasasının Büyük Buhran’ı derinleştirmesi gibi, Trump’ın tarifeleri de bazı sektörlerde maliyet artışlarına ve tedarik zincirlerinde aksamalara yol açmıştır. Ancak, Trump yönetimi bu politikaların yerli ekonomiyi güçlendireceğini savunmuştur.
Trump’ın olası yeniden başkanlık dönemi, tarihsel korumacı politikaların tekrarlanması riskini beraberinde getirmektedir. Bu durum, hem ekonomik hem de güvenlik alanında geniş kapsamlı etkiler yaratabilir.
Tarihsel örnekler, korumacı ticaret politikalarının kısa vadede yerli üreticilere fayda sağlayabileceğini, ancak uzun vadede uluslararası ticarette gerginliklere ve ekonomik izolasyona yol açabileceğini göstermektedir.