Dünya Ekonomisi
Yapı Kredi Yatırım Strateji: Piyasalar hala “risk-off” havasında
Hala bir risk off rejiminde olduğumuzu ve dikkatli olunması gerektiğini düşünüyoruz. Defansif hisse ve sektörlere rotasyon düşünmek makul olabilir.
Risk-off: Riskten kaçış, temkinli pozisyon alma
Aylarca bizim görüşümüz, reflasyon/risk on yani risk iştahının yüksek olduğu rejim içinde olduğumuz şeklindeydi. Fakat önceki ayki yazıda bizce risk off rejimine geçtiğimizi ifade etmiştik. Risk off rejiminin de özelliği daha defansif bir duruşun uygun olması.
Geçen ay ayrıca «Kısa vadeli bazı aşırılıklar ve katılımın darlaşması bize kısa vadede düzeltme riskinin yükseldiğini düşündürüyor» diye de eklemiştik. . Bu olumlu fiyat momentumu, sektörü 20 ve 200 günlük hareketli ortalamaların oldukça üzerine çıkardı. Bu nadir görülen bir şey ve düzeltme olasılığını artırıyor bizce diye eklemiştik. S&P500 teknoloji sektörü 20 günlük ortalamanın yaklaşık yüzde 8 ve 200 günlük ortalamanın yaklaşık yüzde 27 üzerinde. Piyasa tarihçesine baktığımızda, bir sonraki ayda zorluk yaşama eğilimini görüyoruz ve daha önceki örneklerde bir sonraki aylarda kayıplar kazançlara nazaran ciddi ağır basıyor.» diye ifade etmiştik.
Bu Ağustos’ta düzeltme özellikle büyük teknoloji hisselerinde ve bunların ağırlıkta olduğu S&P500 ve Nasdaq gibi endekslerde kendini hissettirdi.
Bu yılki Jackson Hole ABD para politikasında önemli bir değişime denk geliyor. Dört yıldan beri ilk faiz indirimine yalnızca birkaç hafta kaldı. Powell, Fed’in işgücü piyasasında ve ekonomide ortaya çıkan zayıflığın önüne geçmek için güçlü bir şekilde hareket etmeye hazır olduğunun sinyalini verebilir mi? Yoksa bu daha temkinli, veriye bağımlı Powell’ın enflasyon konusunda kendinden çok daha emin olmasına rağmen Wall Street’in agresif kesinti tahminlerini desteklemekte tereddüt etmesi olabilir mi soruları vardı. Toplamda Powell’in güvercince bir açıklama yaptığını düşünüyoruz. Kendisi “Politikanın uyum sağlama zamanı geldi. Hareketin yönü açık ve faiz indirimlerinin zamanlaması ve hızı, gelen verilere, gelişen görünüme ve risk dengesine bağlı olacak.” ifadelerini kullandı. Fed’in odak noktasının enflasyondan işgücü piyasasına doğru değiştiğini belirtti.
Önemli bir ayrıntı da işgücü piyasasının da önemli ölçüde soğuduğunu kaydetti ve önemli bir cümle olarak şunu ekledi: “İşgücü piyasası koşullarında daha fazla soğuma istemiyoruz ve bunu memnuniyetle karşılamıyoruz.” Ancak bunun herhangi bir hızlanma yerine daha yavaş bir büyüme hızına yönelik politikanın yeniden ayarlanması olarak kaldığından emin olmak için Powell, “Genel olarak ekonomi sağlam bir hızla büyümeye devam ediyor” dedi. Fed’in politika kararlarına nasıl yaklaştığının altını çizmek için gevşeme yerine “politika kısıtlamalarının geri çekilmesi” ifadesini kullandı.
ABD PMI verilerinde Avrupa’da olduğu gibi hizmet sektörü ve imalat sanayi arasında ilki lehine bir ayrışma devam ediyor. Ancak ABD’de imalat sanayiinde görülen zayıflık hizmet sektörü tarafından tam anlamıyla karşılanamadığı için Bileşik PM I endeksi son 4 ayın en düşüğüne geriledi. Hizmet sektöründe süregelen güçlü seyir ise hem ABD hem de Avrupa’da devam ediyor.
18 Eylül FOMC toplantısı öncesinde açıklanacak PCE, Ağustos ayı tarım dışı istihdam ve TÜFE raporları hâlâ var. Fed, faiz indirimi için ön taahhütte bulundu, ancak ekonomik verilerin toplamı 50 baz puan olduğunu iddia etmiyor. Piyasanın yıl sonuna kadar 100 baz puanlık faiz indirimi beklentisi aşırı görünüyor.
Hala bir risk off rejiminde olduğumuzu ve dikkatli olunması gerektiğini düşünüyoruz. Defansif hisse ve sektörlere rotasyon düşünmek makul olabilir. Bu günlerde, “risk on” ve buna bağlı kaldıraçlı spekülasyonlar daha gevşek finansal koşullar anlamına gelirken, riskten off/kaldıraç azaltma kenarda bekliyor.
Türkiye’de ana makro konu, enflasyon ve cari açık üzerinde geniş kapsamlı sonuçları olan büyüme ve özellikle iç tüketimin hızı olmaya devam ediyor.
Verilerin çoğuna göre özel tüketim 2024’ün başlarında güçlü kalmayı sürdürdü. Fakat son aylarda ivme kaybını gösteren veriler var.
Yani ekonomide yavaşlama temamız devam ediyor. İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış Kapasite Kullanım Oranı, bir önceki aya göre 0,2 puan azalarak yüzde 75,7 seviyesinde gerçekleşti. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış Kapasite Kullanım Oranı, bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 75,4 seviyesinde gerçekleşti.
İvme kaybı var ama bu daha ziyade üretim tarafında göze çarpıyor. Nitekim Tüketici Güven Endeksi ağustosta mevsimsellikten arındırılmış aylık 0,5 puan artışla 76,4 oldu.
Türk piyasaları konusunda görüşlerimizde bir değişiklik yok daha önce de ifade ettiğimiz gibi uzun vadede olumlu olsak da kısa ve orta vadede bir düzeltme bekliyorduk. Bu düzeltme devam ediyor bizce. TUR/EEM arasındaki rasyosu hala 2009 ortalaması olan %17’nin altında ve %10. Bu rasyo Nisan’dan itibaren primli iken 9 Ağustos’tan beri iskontada.
Yazar: Baş Stratejist Murat Berk