Dünya Ekonomisi
Gelişen Piyasalar Trump korkusuyla titriyor
Analistler Trump'ın ikinci başkanlığı altında korumacılık ve ticaret engellerinin iyice artacağından, bunun enflasyonu artıracağından endişeli. Bu senaryoda Fed’in faiz indirimlerini 2025 yılında sürdürmesi söz konusu olmaz.
Perşembe günü yayınlanan bir önceki haftanın verisine göre, global fonlar hem hisse, hem de devlet tahvili sattılar. TCMB brüt rezervleri de geriledi. Yabancıların Türkiye’den kaçışı, muhtemelen ekonomi ya da siyasete yönelik beklentilerin bozulmasından kaynaklanmıyor. Tüm dünyada Gelişmekte Olan Piyasalardan kaçış var. AMB ve Fed faiz indirmeye başlarken, Gelişmekte Olan Piyasalar niye prim yapmıyor? Reuters’in haberine göre, başlıca neden Trump’ın yeniden seçilmesi korkusu.
Haber şöyle:
ABD’de çok sıkı cereyan eden başkanlık yarışı, eski Başkan Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünün, parlamaya hazır olan gelişmekte olan piyasalara zarar verebileceği korkusunu hortlattı. ABD’de faiz oranlarının düşmesi ihtimali, son birkaç yılda gelişmiş emsallerinin gerisinde kalan gelişmekte olan varlıkların görünümünü iyileştirmişti, ama bu ilgi finansal yatırıma dönüşmüyor.
Analistler Trump’ın ikinci başkanlığı altında korumacılık ve ticaret engellerinin iyice artacağından, bunun enflasyonu artıracağından endişeli. Bu senaryoda Fed’in faiz indirimlerini 2025 yılında sürdürmesi söz konusu olmaz. Yatırımcılar, doların yükselmesinden ve sonuçta gelişmekte olan piyasalar üzerinde yeni baskılar oluşturabileceğinden endişe ediyor. Pictet Asset Management kıdemli çoklu varlık stratejisti Arun Sai, Reuters Küresel Piyasalar Forumu’na (GMF) şöyle konuştu: “Normalde halihaızrda gelişen piyasalar için iyi bir makro zemin var: dirençli global büyüme, devam eden enflasyondaki düşüş ve zayıf dolar.” Sai, “Ancak kafaları bulandıran iki konu var” diye devam etti: Çin’in yavaşlaması küresel ekonomi üzerinde büyük yük oluştururken, daha yüksek gümrük vergileri ve dünya ticaretinde aksamalar gerçek bir tehdit”. “Bunların yükü Gelişen Piyasalar’ın sırtına biner” dedi.
Trump, Çin ihracatına %60 gümrük vergisi uygulayacağını söyledi; Barclays ekonomistleri bu hamlenin ilk 12 ayda Çin’in GSYİH’sını iki puan düşürebileceğini tahmin ediyor. Diğer ABD ticaret ortakları için ise çok daha düşük bir %10 evrensel tarife önerildi. Oxford Economics, bu tür tarife seviyelerinin ABD-Çin ikili ticaretini %70 oranında azaltabileceğini ve yüz milyarlarca dolar değerindeki ticaretin ortadan kalkmasına veya yeniden yönlendirilmesine yol açabileceğini kaydetti.
Straits Yatırım Yönetimi CEO’su Manish Bhargava, Çin ekonomisinin ne sürdürülebilir büyümeye geçeceğini söylemenin zor olduğunu söyledi. “Gelişen Piyasalar riski almak için güzel bir prim var, ama para gelmiyor işte… Hindistan’ın geleceği parlak, ama hisseleri pahalı, Çin ucuz ama bir dizi çok çetin sorunları var.”
Demokrat aday Kamala Harris, ilk yüz yüze tartışmada Trump’ın tarife planını orta sınıfa uygulanan bir satış vergisine benzetti. Bununla birlikte kampanyası Biden dönemi tarifelerini destekliyor, hatta gelecekte “hedefli ve stratejik tarifeler”in sinyalini veriyor. Danışmanlık firması Ziemba Insights’ın kurucusu Rachel Ziemba, “Harris yönetimi muhtemelen gümrük tarifeleri bir ticaret politikası aracı olarak kullanmaya devam edecek. Ancak bunları temiz enerji sektörlerine yatırımı teşvik gibi diğer araçlarla birlikte kullanmayı tercih edecektir” dedi.
BAZI ÜLKELER KARLI ÇIKABİLİR
UBS Global Wealth Management CIO’su Mark Haefele, Trump’ın önerdiği yeni tarifelerin Çin ve diğer ticaret ortakları için vaat edilen seviyelerden daha düşük belirlenebileceğini belirtti.
Öte yandan, Washington’un Çin’in tedarik zincirlerindeki rolünü dost ülkelerle değiştirmek anlamına gelen çabası, ABD’yle müttefik gelişmekte olan ülkeleri güçlendirebilir.
Haefele, tedarik zinciri çeşitlendirmesinin yeniden hızlanması durumunda Hindistan ile Endonezya ve Malezya gibi önemli Güneydoğu Asya ekonomilerinin bundan faydalanabileceğini söyledi.
Global X ETF’lerinin kıdemli portföy yöneticisi ve EM stratejisi başkanı Malcolm Dorson, GMF’ye şöyle konuştu: “Hindistan, gelişen piyasadaki dört sütuna dayanan en iyi yapısal hikayedir.”
Dorson, çekici demografik yapı, uzun vadeli büyüme potansiyeli, pazar dostu bir hükümet ve Çin+1 ticaretinden faydalanmak için “doğru zamanda doğru yerde olmanın” Hindistan’ın lehine çalıştığını söyledi.
Kaynak: Potential return of Trump fuels concern among emerging market investors