Dünya Ekonomisi
Gelişen Ekonomiler 2050 yılında Gelişmiş Ekonomileri geride bırakacak
Gelişmekte olan ülkeler için küresel GSYİH sıralamasında beklenen sıçrama, hızlı nüfus artışı, "dost ülkelerden tedarik (friend-shoring)" yoluyla üretimi hızla dönüşme potansiyeli ve yeşil enerjiye geçişten elde edilen avantajlardan kaynaklanmaktadır.
Capital Economics’in uzun vadeli tahminlerine göre, gelişmekte olan piyasalar (GOP, Ülkeler = GOÜ), 2050 yılına kadar ekonomilerinin kolektif nominal büyüklüğü açısından Batı dünyasını geride bırakacak. Çin ve Hindistan, ABD’nin ardından ikinci ve üçüncü büyük ekonomi olacak.
Önümüzdeki on yıldaki küresel büyümenin yarıdan fazlası gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacak. Son tahminlere göre potansiyel olarak 2050 yılına kadar küresel büyümenin neredeyse %60’ı GOÜ’den sağlanacak. Hindistan’ın bu büyümeye öncülük etmesi beklenirken, 2026 gibi erken bir tarihte dünyanın üçüncü büyük ekonomisi haline geleceği tahmin ediliyor.
“Tahminlerimize göre Vietnam, Filipinler ve Hindistan gibi ekonomiler önümüzdeki birkaç on yılda yılda %4-5 civarında büyüyebilir. Hindistan sıralamadaki yükselişe öncülük edecek. Gerçekten de 2026’da Japonya ve Almanya’yı geçerek dünyanın üçüncü büyük ekonomisi haline gelecek” diyor Capital Economics.
Gelişmekte olan ülkeler için küresel GSYİH sıralamasında beklenen sıçrama, hızlı nüfus artışı, “dost ülkelerden tedarik (friend-shoring)” yoluyla üretimi hızla dönüşme potansiyeli ve yeşil enerjiye geçişten elde edilen avantajlardan kaynaklanmaktadır.
Ancak ekonomik değişim bir uyarıyı da beraberinde getiriyor: Capital Economics’e göre, “Toplam düzeyde, gelişmiş piyasalarla gelir makasının kapanması son birkaç on yılda olduğundan daha yavaş olacak.” Gelişmiş Ülkeler’in yapay zeka sayesinde, verimlilik avantajlarını gelecek yıllarda da korumaları bekleniyor.
Gelir yakınlaşmasının daha yavaş olmasına rağmen, gelişmekte olan ülkelerin genel olarak önümüzdeki onyıllarda büyüme açısından Gelişmiş Ülkeleri geride bırakacağı öngörülüyor. Tahminler, gelişmekte olan piyasaların 2050 yılına kadar nominal küresel GSYİH’nın %58’ini oluşturacağını (halen %47) öne sürüyor.
Üç grup GOÜ şekilleniyor
Capital Economics’e göre önemli ilerleme kaydeden ekonomiler üç ayrı gruba ayrılabilir. İşgücünde hızlı büyüme yaşayacak ekonomiler Sahra altı Afrika’da yoğunlaşıyor. Capital Economics’e göre, çalışma çağındaki nüfus muhtemelen önceki on yıllara göre daha yavaş bir hızda artacak olsa da, yine de yılda %2-3 civarında hızla genişleyecek. Önümüzdeki birkaç on yılda bölgenin büyük bölümünde çalışma çağındaki nüfus iki katına çıkabilir; Nijerya, Uganda, Kenya ve Tanzanya sıralamada beş ila on sıra yükselecek. Etiyopya neredeyse 30 sıra yükselerek ilk 25’e girebilir.
Bununla birlikte, zayıf kurumlar, düşük yatırım, bölgesel entegrasyon eksikliği ve daha ciddi ekonomik reformlara ilişkin sınırlı beklentiler nedeniyle üretkenlik artışı cılız kalarak büyüme hızını sınırlayacak.
İkinci grup, tedarik zincirlerinin ABD ile müttefik ülkelerle yeniden düzenlenmesi yoluyla, katma değeri yükselen imalat sektörlerine veya bu sektörleri geliştirme potansiyeline sahip olan ekonomileri içermektedir. Bu değişim daha yüksek üretkenliğe, daha hızlı GSYİH büyümesine ve Gelişmiş Ülkelerle daha hızlı gelir yakınsamasına yol açabilir.
Capital Economics, “İmalat sanayi, düşük vasıflı işçileri asimile etme ve daha gelişmiş ekonomilerden teknoloji ve bilgi birikimini özümseme sağlar”, “bu da GSYİH büyümesini destekleyecek ve reel döviz kurlarını güçlendirecek daha büyük üretkenlik kazanımlarıyla sonuçlanacaktır”, diyor.
Global trendlerden yararlanacak üçüncü grup, yeşil geçiş için gerekli hammaddeler açısından zengin olan ve temiz enerji üretecek konumda olanlardan oluşmakta. Yeşile geçiş için gerekli olan bakır ve nikel gibi birincil hammadde stoklarını üretebilen ülkeler (Şili ve Endonezya) ve temiz enerji üretmek için iyi konumlandırılmış ülkeler (Fas) daha iyi performans gösterecek.
“Elbette bazı gelişmekte olan ülkeler düşük performans gösterecek ve önümüzdeki onyıllarda küresel lig tablosunda gerileyecekler. Doğu Asya’nın büyük bir kısmı ve Orta Avrupa’nın bazı kısımları önemli demografik olumsuzluklarla karşı karşıyadır”. Capital Economics, Çin’in sıralamada gerilememesine rağmen büyümenin daha çok “normal” bir gelişen ekonomiye benzeyeceğini ve hiçbir noktada ABD’yi geçemeyeceğini söylüyor.
Öte yandan Rusya, Batı’nın izolasyonu nedeniyle ekonomik açıdan bir gerilemeyle karşı karşıya ve yeşil geçişin fosil yakıt talebini kısıtlamasıyla sınırlı rezervlere sahip petrol üreten ülkelerin bocalaması bekleniyor.
Gelişmekte olan ülkeler için uzun vadeli görünüm, iyimser olsa da, büyüme oranlarını azaltabilecek iklim değişikliğinin gerçekleri nedeniyle şekilleniyor.
“Aslında, toplam düzeyde, gelişmekte olan ülkelerdeki gelirlerin Gelişmiş Ülkelere yakınlaşmasının önümüzdeki birkaç on yılda yavaşlayacağını düşünüyoruz”. Capital Economics, “Gelişmiş Ülkelerin teknolojiyi geniş ölçekte dağıtmak için daha iyi donanıma sahip olması nedeniyle, yapay zekanın ortaya çıkmasıyla farkı açacaklar” dedi.
Kaynak: India to headline the rapid catch up of global emerging markets by 2050 – Capital Economics