FÖŞ yazdı: ABD, Japonya ve Avrupa
28 Ocak 2024Takvimler Şubat’a dayanırken majör ekonomilerde durumu irdelemek de şart oldu. Bu makalede ABD’nin mucizevi serüveni, Japonya’nın bir o yana bir yana salınımı ve Avrupa’da işlerin iyice sarpa sardığını anlatacağım. Tabii, para politikasına değinmeden de olmaz. Çin’i başka bir makaleye bıraktım, çünkü Rahmetli Babaannem bir ülke hakkında kötü düşünüyorsam, çenemi tutmamı öğretti.
ABD yüksek uçuşta
ABD ekonomisi gerçekten devler liginin mucize çocuğu. ABD 2024 yılında reel olarak %3, nominal olarak %6 büyüyerek Çin’i geçti ve onun dünyanın bir numaralı ekonomisi olma hayaline sert darbe vurdu. Üstelik, elimdeki tüm verilere göre enflasyon göstergelerinde gerileme var.
ABD ekonomisinde güncel durumu da S&P Global tarafından derlenen Ocak öncü PMI’dan öğrenebiliriz. Bu gösterge aylık 1.4 puan artışla 52.3’e vurdu. İmalat sanayi hala zayıf, ama toparlanıyor. Hizmetler uçuyor. İş dünyası güveni 20 aylık zirve yapmış. En ilginç tarafı da, hem girdi hem de çıktılarda fiyat baskıları azalıyor.
Piyasalar faiz indirimleri hususunda aşırı iyimser
Bu şartlar altında Fed yetkilileri başka telden çalsa da, piyasaların Mart’ta, olmazsa en geç Mayıs’ta ilk faiz indirimini fiyatlamaları şaşırtıcı değil. Piyasalar önümüzdeki 15 ay içinde 6 kez 25 baz puan faiz indirimi bekliyor.
İşte bu noktada piyasalarla papaz oluyorum. Bakın, enflasyonun sürekli düşmesi, hatta yıl ortasında Fed’in hedefi olan %2’ye erişmesi olası. Ancak, piyasalardaki iyimserlik sürekli olarak finansal koşulları gevşetiyor. Bir ekonomi potansiyelinin üstünde büyüyüp de, emek pazarı aşırı ısınmışsa, enflasyon baskılarının hortlaması her an söz konusu olur. Zaten Reuters ekonomistler anketi de bu yüzden bu yıl sadece 3 faiz indirimi bekliyor.
Fed’in mucizevi şekilde ABD’yi hiç iniş yapmadan havada yakıt ikmaliyle yeni bir uçuşa geçirmesi mümkün. Velakin, bu senaryoda S&P500 ve tahvillerin fiyatlaması kökünden değişecek. Her iki piyasa da halen mutedil büyüme ve sürekli düşen enflasyona endeksli, 2025 sonlarına kadar sürecek parasal gevşeme süreci fiyatlıyor. Yok öyle bir dünya.
Japonya toparlanıyor, yine, yeniden
Japonya’da Ocak öncü PMI aylık 1.1 puan artışla 51.1’e yükselirken ekonominin bir kez daha genişlemeye başladığını müjdeledi. Öte yanda, ihracat zayıf. Fiyat baskıları yüksek düzeyde yatay seyrediyor. Japon ekonomisi bu yıl da bir aşağı bir yukarı performans sergilemeye devam edecek.
Japonya hususunda en büyük soru işareti 30 yıllık deflasyonu kalıcı olarak aşıp aşamadığı. Eğer bu soruya cevap EVET ise, BoJ yavaş yavaş aşırı gevşek para politikasından sıkılaşmaya doğru adım atacak. Ne Japonya’dan gelen son enflasyon verileri, ne de öncü PMI deflasyonun geride kaldığına dair yeterli ipucu veriyor.
Global likidite daralabilir
Zaten bu yüzden de Nikkei tarihi rekorlara kırmaya devam ediyor. Ekonomi büyürken, reel faizler ekside seyrediyorsa, şirketler çuval dolusu kar eder. Öte yanda, BoJ ve hükümet baskısıyla işveren sendikalarının ücretleri artırmaya razı olduğu haberleri de var. Bu çok önemli, çünkü Japon enflasyonu maliyet kaynaklı değil de, iç talepten kaynaklanıyorsa, enflasyon katılaşır.
Dünyanın hiç bir yerinde, özellikle Türkiye’de enflasyonun katılaşması istenmez. Ama Japonlar her gün mabetlerde katılaşsın da bu deflasyon illetinden kurtulalım diye dua eder. Piyasa fiyatlamaları ve araştırma raporlarına göre, BoJ bu yılın ilk yarısında parasal sıkılaşmaya geçecek.
Bu olayın önemini vurgulamak isterim. Japonya halen dünyada en fazla sermaye ihraç eden ülke. Bu finansal sermayenin yükselen faizlerden yararlanmak için evine dönüşü başladı bile. Bu ters akımın devamı halinde, global likidite daralırken, Japon Yeni değer kazanacak, ve dünya borsaları ve yüksek kredi notlu devlet tahvillerinden çıkış hızlanacak.
Avrupa komada
Avrupa ekonomisi çok felaket durumda. Öncü PMI’a göre ekonomik aktivite 6cı ay daralırken, daralmanın temposu yavaşlamış. Ancak, siparişler kalemi zayıf ve fiyat baskıları yeniden şiddetlenmeye başladı.
ABD ekonomisi ekonomik kuram açısından mucizeler yaratırken, Avrupa tam modele göre davranıyor. Rusya’yla enerji ticaretinin kesilmesi ve gerileyen Çin ihracatı imalat sanayini sarsıyor. Büyüme potansiyeli çok düşük; ekonomik aktivitede ufak bir toparlamaya enflasyonla tepki veren tipik bir olgun ekonomi.
Euro-bölgesi’nde Aralık enflasyonu mevsimsel nedenlerle artış gösterdi ve hala AMB hedefinin çok üstünde. Velakin Perşembe günü gerçekleşen AMB PPK sonrası basın toplantısında konuşan Lagarde’nin dediği gibi, enflasyon görünümü hızla iyileşiyor. Öte yanda, ABD ve Japonya açısından Kızıldeniz ticaret akımının aksaması sadece ikinci derece ekonomik şoklar yaratırken, Avrupa’da fiyat baskılarını perçinliyor. Ayrıca Avrupa’da “emek biriktirme” (labor hoarding) had safhada. Yani, şirketler belki bir daha kalifiye eleman bulamayız korkusuyla, ciro düşse de, işçi çıkarmıyor. Bu yüzden işsizlik tarih diplerde gezinirken, AMB’nın faiz indirim takvimini kestirmek de güçleşiyor.
AMB guvernörleri aynen ABD’li meslektaşları gibi aşırı iyimserliğe kapılan piyasaların finansal koşulları gevşeterek para politikasının tekerine çomak soktuğu serzenişini her fırsatta tekrarlıyor da, dinleyen yok.
Hangi piyasalarda fırsat var?
Piyasa Mart’tan başlamak üzere 135 baz puan faiz indirimi fiyatlıyor. Bu görüşe katılmamın imkanı yok. Eğer durağanlık resesyona dönüşür de, ücretlerde artış fren yaparsa AMB 4 kez faiz indirebilir.
Makaleyi 3 büyük merkez bankasının faiz kararları ve piyasa fiyatlamaları hakkında bir yorumla kapatayım. Faiz indirimleri yatırımcıların beklediği kadar çabuk gerçekleşmeyecek ve 2024’ün tümünde de beklentilerin altında kalacak. Benzer şekilde, BoJ gevşek para politikasından çıkışı ötelerse, şaşırmam.
Bizim gibi Gelişmekte Olan Piyasalar için görüşlerim borçlanma faizlerinin yüksek kalacağı ve sıcak para girişinin hayal kırıklığı yaratacağı anlamını taşır. S&P500 sürekli yeni hikaye uydurarak (yapay zeka devrimi gibi), yükselmeye devam edebilir, ama Avrupa borsaları satışa hazır gibi duruyor.
FÖŞ
2024 YILINDA DÜNYA EKONOMISI VE JEOPOLITIK ORTAM: VASAT BIR YILDA STANDART SAPMALARA ÇOK DİKKAT