Dünya Ekonomisi
FÖŞ-ANALİZ: Putin savaşı kazanabilir, ama Rus ekonomisi kaybediyor
Savaş ve Barış üzerine dramatik bir makale
Rus ordusu Ukrayna’da Donbas cephesinde önemli kazanımlar elde ediyor, ama çok yüksek can kaybıyla. Eğer Trump Ukrayna’ya askeri yardımı kesmezse, Rusya bu savaş çabasını sürdürmekte zorlanacak. Savaş harcamaları ve gönüllü olarak askerliğe başvuranlara ödenen cazip ücretler Rus ekonomisine doping etkisi yaptı, ama 2025 yılı için görünüm karanlık. En önemlisi, Putin Ukrayna’yı kazansa da, Rusya’yı ebediyen kaybedebilir, çünkü genç nüfus geri döndürülmesi güç bir hızla daralmaya başladı.
ABD’nin prestijli araştırma enstitüsü Foreign Policy (Dış Politika) editörlerine göre Rusya’nın savaş ekonomisi çıkmaza doğru gidiyor. “Resmi rakamların hem savaşın hem de yaptırımların neden olduğu ciddi ekonomik sıkıntıyı maskelediğine dair işaretler giderek daha açık hale geliyor. Kremlin, savaş alanında kaybedilen silahları yenilemek için üretimi yeterince hızlı artıramayacak.
Zaten Rusya’nın Ukrayna’da kullandığı top mermilerinin yaklaşık yarısı Kuzey Kore’nin stoklarından geliyor. 2025’in ikinci yarısında Rusya çeşitli silah kategorilerinde ciddi eksikliklerle karşı karşıya kalacak” diye yazıyor Dış Politika.
Üstelik, savaş ekonomisinden vazgeçmek de çok güç olacak:
“Uzun vadede sürdürülemez olan devasa askeri harcamalar, yapay olarak istihdamı ve büyümeyi teşvik ediyor. Yeni istihdamın neredeyse tamamı askeriyeyle ilgili ve çoğu sektörde işçi bulmakta büyük zorluk yaşayan sivil ekonomiye pek bir fayda getirmiyor…”
Dergi, Rusya’nın sivil ekonomisinin, özellikle de küçük ve orta ölçekli işletmelerin savaş nedeniyle küçülmesi nedeniyle, savaş sonrası Rusya’daki durgunluğun boyutunun daha da kötü olacağını belirtti.
Rus ekonomisinin kötüye giden sağlığı sadece Batı’lı kurumlardan gelmiyor. Hükümete yakın, önde gelen bir düşünce kuruluşu olan TskMAKP, Rusya’nın sıkı para politikasının fiyat artışını dizginlemede başarısız olduğunu ve ekonomik yavaşlama riski yaratarak ekonomiyi stagflasyona sürüklediğini öne sürdü.
Rus merkez bankası, şu anda %8,6 seviyesinde seyreden enflasyonu düşürmeyi hedeflediğini belirterek ve halk arasındaki yüksek enflasyon beklentilerini gerekçe göstererek, geçen ay politika faizini 20 yılın en yüksek seviyesi olan %21’e yükseltti.
ABD Savaş Araştırmaları Enstitüsü’nün (ISW) raporuna göre Rus ekonomisi hükümetin iddia ettiğinden daha az dirençli ve yakında ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacak gibi görünüyor.
Analistler, Kremlin’in uyguladığı ekonomi politikalarının, Rusya ekonomisinin 2025 yılında önemli zorluklarla karşı karşıya kalacağını gösterdiğini öne sürüyor. Sonuç olarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın uzun vadeli ekonomik istikrarından endişe duyuyor.
Kremlin, yaralı Rus askerlerine yönelik hükümet harcamalarını azaltmayı, enflasyonla mücadeleyi ve düşük doğum oranları ve iş gücü sıkıntısı gibi uzun vadeli demografik sorunları ele almayı amaçlayan çeşitli kararlar aldı.
Bu politika, Rus ekonomisinin Batı yaptırımlarına, mali kısıtlamalara ve askeri operasyonların maliyetlerine karşı Rus hükümetinin iddia ettiği kadar dayanıklı olmadığını gösteriyor. Bu aynı zamanda Kremlin’in Rus toplumunu ekonomik sorunlardan korurken uzun yıllar veya on yıllar boyunca uzun süreli askeri eylemleri sürdüremeyeceğine de işaret ediyor.
Birleşik Krallık Savunma İstihbaratının vurguladığı gibi, Rusya merkez bankasının uyguladığı yüksek faiz oranlarının yatırımları ve ticaret büyümesini kısıtlaması muhtemel.
2022’de savaşın başlamasından bu yana kurumsal kredilerin hacmi ve bunların değişken faizli olanlarının oranı arttı. Bu da daha sıkı para politkasının finansman giderlerini hızla artıracağı anlamına geliyor. Bu durum işletmeler üzerindeki mali baskıları yoğunlaştırdı; Rusya’daki şirket iflaslarının 2024’te 2023’e kıyasla %20 arttığı bildirildi.
“Hükümet harcamalarının artacağı tahmin edildiğinden ve işgücü sıkıntısı ve yaptırımlardan kaynaklanan baskılar devam ettiğinden, enflasyonist baskılar büyük olasılıkla 2025’te yoğunlaşmaya devam edecek. Bu, enflasyonu kontrol etme çabaları ile ekonominin büyümesini destekleme çabaları arasında denge kurmayı zorlaştıracak.”
Velakin, tüm uzman kuruluşlar Rus ekonomisinin zor durumda olduğunu kabul etmiyor. Center for Social and Economic Research’ün (CASE) kapsamlı analizine göre, Rusya’da ekonomik kriz ihtimali yok. Hükümet en az 3-5 yıl yüksek enflasyon, yüksek savaş harcamaları ve sivil ekonomiyi teşvik politikasını sürdürebilir. Ancak, CASE analizi de Rusya’ın kalkınma olmadan büyüdüğünü ve savaşın yeni parazit sosyal sınıflar türettiğini kabulleniyor. Zaten, bu analizin ana fikri Putin’in otoriter yönetimi ve savaşın Rusya’yı krize sürüklediği algısını yaratmak değil. Rusya, içinden çıkılması nerdeyse imkansız uzun soluklu hastalıklara tutuldu, geleceği kaybetmek üzere:
Rusya’nın uzun vadeli, fakat içinde çıkılması imkansız problemi nüfus daralması. Savaştan bu yana 500 bin gencin öldüğü veya yaralandığı tahmin edilirken, bir milyona yakını da ülkeden kaçtı. Savaştan önce de Rusya gelişmiş ülkeler arasında en düşük doğum oranlarından birine sahipti. Resmi olmayan 2023 istatistikleri, nüfusun gerilediğini işaret ediyor. Bu istatistikler doğru olabilir, çünkü Kremlin “çocuk sahibi olmayı caydırıcı yayınları engellemek” başlıklı bir kanunu Rus Duma’ya sundu. Bazı kaynaklara göre, Putin bir Sex Bakanlığı kurmayı bile planlıyor. Dünyanın tüm ülkelerinden edinilen tecrübeler gösteriyor ki, ceza veya teşvik yoluyla doğurganlığı yükseltmeye çalışmak fayda sağlamıyor. Rusya’nın nüfusunun 2050 yılında yarı yarıya azalacağına dair projeksiyonlar çok da abartılı olmayabilir.
Eğer Trump askeri yardımı kesip, Ukrayna’yı Putin’e ikram etmezse, savaş yıllarca uzayabilir. Bu senaryoda, yukarda sıraladığım maliyetler her yıl biraz daha artacak. Rusya’nın Kuzey Kore yanında İran ve Türkiye’den işçi ithal etmesi kaçınılmaz bir gerçeklik. Savaş bittiğinde Rusya’nın ekonomik anlamda Çin’in sömürgesi haline geldiğini de görebiliriz.
Rusya’yı global bir aktör olarak ebediyen devreden çıkartmayı arzulayan Batı ittifakı bu dengeleri görüyor mu acaba?