Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Financial Times:  Finansal panik dünya ekonomisini sabote edebilir—ekonomistler

Şu anki en büyük endişe, piyasalardaki oynaklığın devam etmesi halinde, bunun iş dünyasının güvenini sarsmaya ve kredi koşullarını sıkılaştırmaya başlayacağı ve bunun etkilerinin ABD'nin ötesinde diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilere de yayılacağıdır. Ekonomistler bu kaygıyı küçümsüyor

Financial Times:  Finansal panik dünya ekonomisini sabote edebilir—ekonomistler

Financial Times’a konuşan ekonomistler, yatırımcıların küresel ekonomideki erime riskini abarttığını ancak merkez bankalarının bu çöküşü kontrol altına almayı başaramaması halinde korkuların kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşebileceğini uyardı. Yatırımcıların geçen haftaki zayıf istihdam verilerine rağmen Fed’in faizleri düşürmesinin gecikeceği endişesi ile tüm dünyada hisse senetlerinde sert satışlar yaptılar.  Wall Street’te satışlar Pazartesi günü hız kazandı (DJ30, SP500 ve NASDAQ sırasıyla %2.60, %3 ve %3.43 geriledi).

Ekonomistler, dalgalanmanın Kovid-19 salgınının başlangıcından bu yana en yüksek seviyeye ulaştığı bu panik atağının, Çin ekonomisine ilişkin endişeler, “Trump trade’in” zayıflaması ve yapay zekaya dair umutların azalması gibi diğer faktörler tarafından daha da beslendiğini söyledi. Birçoğu, ABD ekonomisinin bu kadar uzun süren sıkı para politikasına dayanma kabiliyeti konusunda uzun süre kayıtsız kalan piyasalarda yaşananların gerekli bir düzeltme olduğunu söyledi.

 

“ABD ekonomisinin sert ya da yumuşak olsun, asla iniş yapmayacağını düşünmeye başlayan bu piyasada tuhaf bir kafa yapısındaydı” dedi  Axa Investment Managers baş ekonomisti Gilles Moëc, “Uzun üren sıkı para politikasının bir noktada piyasalarda kırılma yaratacağı inkar edildi ” dedi.

Fed’in gösterge federal fon oranı, yüzde 5,25 ile 5,5 arasında 23 yılın en yüksek seviyesinde, kısıtlayıcı bölgede kalmayı sürdürüyor. Yine de  çoğu uzman ABD istihdam piyasasındaki soğumanın gerçek olmasına rağmen çok ciddi olmadığına inanıyor. Goldman Sachs’taki ekonomistler, işsizliğin yılın başında yüzde 3,7’den Temmuz ayında yüzde 4,3’e yükselmesinin “geçmişteki artışlardan daha az tehlikeli” olduğunu, çünkü bunun büyük ölçüde geçici işten çıkarmalar ve göçmenlerin işe alınmasında Trump kaynaklı tereddütlerden kaynaklandığını öne sürüyor. ABD’de resesyon riskinin arttığını düşünüyorlar ancak yine de bunu dörtte bir olasılık olarak görüyorlar.

Danışmanlık şirketi Pantheon Macro Economics’ten Ian Shepherdson, Pazartesi günü açıklanan ABD hizmet sektörüyle ilgili ISM verilerine dikkat çekti ve bu verilerin şirket faaliyetleri ve işe alımlardaki dayanıklılığa işaret ettiğini ve “ekonominin kötüye gittiğine dair korkuları hafifletmesi gerektiğini” söyledi. Evercore ISI başkan yardımcısı Krishna Guha, “Yer yer duraksayan yumuşak iniş senaryosu, sert inişten daha olası görünüyor” dedi. Ancak ABD büyümesinde daha keskin bir yavaşlama riskinin arttığı konusunda uyardı.

Şu anki en büyük endişe, piyasalardaki oynaklığın devam etmesi halinde, bunun iş dünyasının güvenini sarsmaya ve kredi koşullarını sıkılaştırmaya başlayacağı ve bunun etkilerinin ABD’nin ötesinde diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilere de yayılacağıdır.

 

Guha, geniş piyasa çalkantısının ve kredi marjlarındaki genişlemenin “firmaları işten çıkarmaları artırmaya itebileceğini” söylerken, Capital Economics danışmanlık şirketinden Simon MacAdam, piyasa çalkantısının “büyük finansal kurumları devirmesi ya da çökertmesi nedeniyle makro etkileri olabileceğini” söyledi. Çünkü . . . Finansal koşullarda genel bir sıkılaşma var” diye ekledi.

Yatırım bankası Peel Hunt’ın baş ekonomisti Kallum Pickering, “çok geniş tabanlı, ani bir güven şokunun” reel ekonomiye yansıyabileceğini söyledi ve şunu ekledi: “Bu beklentiler kendi kendini gerçekleştirebilir.”

Atlantik’in diğer yakasındaki ekonomiler farklı bir konumda olsa da, bu etkiler yalnızca ABD ile sınırlı olmayabilir. Pickering, yatırımcıların daha önce ABD’nin büyümesi konusunda fazla iyimser olduklarını, ancak İngiltere ve Avro Bölgesi’nin görünümü konusunda hala çok kötümser olduklarını ve görüşlerini yeniden değerlendirmeye dair herhangi bir işaret göstermediklerini söyledi.

Ancak ABN Amro ekonomisti Bill Diviney, Avro Bölgesi’nin “ABD’den farklı bir yerde” olmasına rağmen bunun Avrupa’nın olası bir ABD durgunluğuna karşı bağışık olacağı anlamına gelmediğini söyledi.

Ekonomistler, merkez bankalarının bu ay Jackson Hole’da yaptığı toplantı da dahil olmak üzere,  sözlü güvence vererek olumsuz etkileri kontrol altında tutabileceğini söyledi.

 

Harvard profesörü ve eski Beyaz Saray ekonomi danışmanı Jason Furman, sosyal medya platformu X’te, Fed’in geçen hafta gösterge faiz oranını sabit tutmakla hata yapmış olsa bile bunun “büyük ölçüde önemsiz” olduğunu söyledi. FOMC sonrasında, Fed’in güvercin mesajları  zaten tahvil faizlerinin düşmesine yol açarak, ekonomiye bir derecede destek oluyor.

Piyasalar Eylül ayında 50 baz puanlık faiz indirimlerini fiyatlamaya yönelirken, ekonomistler Fed’in acil eylem yağması  yönündeki çağrıları doğru bulmuyor. Yale’de ekonomi profesörü ve Beyaz Saray Ekonomi Danışmanları Konseyi’nin eski baş ekonomisti Ernie Tedeschi, “Fed acil bir kesinti yaparsa bu panik yaratır” dedi. “Şu anda iletişim kurmaları gereken şey sukunet telkin etmek.”

 

Kaynak:  FT, Market panic risks dragging down global growth, economists warn

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler