Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

Değer Temelli Enflasyon Analizi: Değer ve Para Arzı İlişkisi

Guglielmo Carchedi ve Michael Roberts tarafından hazırlanan bir çalışma enflasyonun temel nedenlerini para arzı ve ücret artışları üzerinden değerlendirmektedir. Çalışma,…

Değer Temelli Enflasyon Analizi: Değer ve Para Arzı İlişkisi

Guglielmo Carchedi ve Michael Roberts tarafından hazırlanan bir çalışma enflasyonun temel nedenlerini para arzı ve ücret artışları üzerinden değerlendirmektedir.

Çalışma, para arzı büyümesi ile Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) enflasyonu arasındaki doğrudan ilişkinin anlamlı olmadığını ortaya konuyor. 1960 ile 2021 yılları arasındaki verilere göre, para arzı büyümesi ile TÜFE enflasyonu arasındaki korelasyon sadece 0,15 olarak hesaplanıyor. Özellikle 1990’ların ortalarından itibaren para arzı hızla artarken, enflasyonun yavaşladığı gözlemleniyor.

Grafik 1: ABD M2 Para Arzı ve ABD TÜFE karşılaştırması

Çalışmada, ücret, fiyatlar ve işsizlik değişimleri arasındaki ters korelasyonun geçerliliği inceleniyor. Geleneksel Phillips eğrisinin öngördüğü bu ilişki, son ampirik çalışmalarla çelişiyor.

1970’lerde işsizlik ve fiyatlar birlikte yükselirken, günümüzde Phillips eğrisinin genel olarak yatay bir seyir izlediği gözlemlenmektedir.

Grafik 2: Philips Eğrisi, ABD işsizlik oranı ile TÜFE

Grafikte, geleneksel Phillips Eğrisi’nin öngördüğü negatif korelasyonun, yani işsizlik düştükçe enflasyonun artacağı varsayımının geçerli olmadığı yönünde bulgular bulunmaktadır.

Grafikteki noktaların büyük bir kısmı rastgele dağılmış olup, işsizlik oranındaki artışın veya düşüşün enflasyon oranını anlamlı bir şekilde açıklamadığını göstermektedir. Ayrıca, eğilim çizgisi (dotted line) yataya yakın bir seyir izleyerek, Phillips Eğrisi’nin günümüzde genel anlamda düz bir ilişki sunduğunu ifade etmektedir.

Son iki yılda yaşanan yüksek yaşam maliyeti artışlarına rağmen, ücretlerin fiyat artışlarına yetişemediği, ancak kârların arttığı tespit ediliyor. Bu durumun bir ücret-fiyat sarmalı değil, aksine bir kâr-fiyat sarmalı olduğunu gösteriyor. 1970’lerde de enflasyonun arz yönlü olduğu ve benzer bir eğilim sergilediği kaydediliyor.

Grafik 3: Enflasyonun Arz ve Talep Dinamikleri

Pandemi sonrası yaşanan arz şokunun, aslında 2019’dan önce başlamış olan sanayi üretimi, uluslararası ticaret, iş yatırımları ve reel GSYİH büyümesindeki yavaşlamanın bir devamı olduğu vurgulanıyor.

Değer teorisine göre, değer soyut emekle tanımlanıyor ve yeni değer üretimi üretken sektörlerden geliyor. Değer değişimleri, fiyat değişimlerinin belirleyici faktörü olarak kabul ediliyor.

Modern kapitalist ekonomilerde fiyatların düşme eğiliminde olduğu, çünkü ücretlerin toplam katma değer içindeki payının azaldığı ve kârların, sermayenin organik bileşiminin yükselmesiyle baskılandığı belirtiliyor.

ABD’de 1949’dan 2022’ye kadar çalışılan saatler yıllık ortalama %1,4 artarken, TÜFE enflasyonu yıllık ortalama %3,5 artış gösteriyor. Ancak bu iki değişken arasında bir korelasyon bulunmuyor.

Grafik 4: M2 ve Çalışma Saatlerindeki Yıllık Değişim

Yukarıdaki grafik, ABD’de 1949-2022 döneminde M2 para arzındaki yıllık değişim oranları ile üretken çalışma saatlerindeki yıllık değişim oranlarını karşılaştırmaktadır. Grafikte, M2 para arzı değişim oranının yıllık ortalaması %6,6 olarak hesaplanırken, üretken çalışma saatlerindeki değişim oranının yıllık ortalaması %1,4 seviyesindedir.

Grafik, farklı dönemlerde para arzı ve üretken çalışma saatleri arasında bir korelasyon olmadığını göstermektedir.

Bu veriden hareketle, para arzının yeni değer üretimine göre artırılıp azaltılabileceği düşünülmektedir.

Bu bağlamda, enflasyona neden olan iki faktör olduğu ileri sürülmektedir:

  • Yeni değer büyümesi (belirleyici faktör)
  • Para arzı büyümesi (karşı etkili faktör).

Para arzının dolaşımdaki hızı da hesaba katılarak, enflasyonun değer oranı (VRI) tanımlanıyor. VRI, dolaşımdaki paranın yüzdesel değişiminden üretken çalışma saatlerindeki yüzdesel değişimin çıkarılmasıyla hesaplanıyor.

VRI = % change in M less % change in PH where M is money in circulation

Yapılan analizlerde, VRI ile resmi enflasyon oranı arasında yüksek bir korelasyon olduğu (0,73) bulunuyor.

Grafik 5: VRI (Value Rate of Inflation) ve TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi)

Yukarıdaki grafik, VRI (Value Rate of Inflation) ve TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) yıllık değişim oranlarının karşılaştırmasını sunmaktadır. Grafik, 1949-2022 dönemi boyunca bu iki değişken arasındaki ilişkiyi inceleyerek, enflasyonun değer teorisi perspektifinden nasıl değerlendirilebileceğini göstermektedir.

Grafikte, mavi çizgi VRI’yi, turuncu çizgi ise TÜFE’yi temsil etmektedir. Her iki değişkenin yıllık ortalama oranları da grafikte belirtilmiştir: VRI için yıllık ortalama %5,2, TÜFE için ise %3,5 olarak hesaplanmıştır. Ayrıca, bu iki değişken arasında %0,73’lük güçlü bir korelasyon olduğu vurgulanmaktadır.

Bu korelasyon, VRI’nin (değer temelli enflasyon oranı) TÜFE değişimlerini anlamada önemli bir gösterge olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu sonuç, enflasyonun temel belirleyicisinin üretken emek saatlerindeki değişim ve para arzındaki ayarlamalar olabileceğini gösteriyor.

Bu çalışma, enflasyonun nedenlerine ilişkin geleneksel yaklaşımların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ve değer teorisinin bu alanda önemli açıklamalar sunabileceğini gösteriyor.

 

 

Söz konusu yazı, Guglielmo Carchedi ve Michael Roberts tarafından hazırlanan çalışma kaynak olarak kullanılarak oluşturulmuştur.

BAKMADAN GEÇME

  • SABAH Analizi: Gözler ABD’de kritik PCE verisine çevrilirken emtia endeksi 40 ayın zirvesinde!

    5 yıl vadeli CDS risk primi 230 baz puan seviyesinin altını test ederek son yedi yılın dibini test etti. CDS cephesinde iyileşmeyi pek çok nedene bağlasak da, ABD-Türkiye ilişkilerinde devam eden olumlu havayı da göz ardı etmememiz gerekiyor. USDTRY kuru 42,45 seviyelerinde salınmaya dün devam ederken, hisse senetleri cephesinde enflasyon verisini takiben yaşanan bir günlük iyimserlik ardından dün sert satışların yaşandığını gördük

  • Analiz: Rusya–Ukrayna Savaşı Türkiye’yi Yeni Bir Cephede Zorluyor

    ABD Başkanı Donald Trump’ın hızlı çözüm vaatlerine rağmen Rusya–Ukrayna savaşı çıkmaza girmiş durumda. Son dönemde Karadeniz’de yaşanan saldırılar, çatışmanın Türkiye’ye kadar uzanabileceği yönünde ciddi sinyaller veriyor. Ukrayna’nın Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesinde Rusya’ya yönelik hamlesi Ankara’ya da mesaj niteliği taşırken, süreç NATO’ya taşındı. Türkiye hem güneyde Ortadoğu gerilimiyle hem de kuzeyde Karadeniz riskleriyle aynı anda karşı karşıya.

  • Aracı Kurumlar Borsa İçin Ne Dedi? Analistler BIST’te Teknik Seviyelere Dikkat Çekiyor

    BIST-100 endeksi dün günü %1,07 düşüşle 10.918 puandan kapattı. İşlem hacmi belirgin şekilde gerilerken bankacılık hisseleri endeks üzerinde baskı kurdu. Aracı kurum raporlarında kısa vadede 10.830–10.750 bandı destek, 11.000 puan ise ana direnç olarak öne çıkıyor. Kurumlar, TCMB PPK toplantısı ve PCE verisinin piyasalar için yön belirleyici olacağı görüşünde birleşiyor.

  • Asya Borsalarında Bekleyiş Hâkim: Gözler ABD PCE Enflasyon Verisinde

    Asya hisse senetlerinde haftanın kapanış gününde zayıf seyir dikkat çekti. Wall Street’teki durgun kapanış, teknoloji hisseleri ve tahvillere satış getirirken yatırımcılar bugün açıklanacak ABD’nin çekirdek PCE enflasyon verisine odaklanmış durumda. Japonya öncülüğünde gerileyen Asya piyasaları, yine de haftayı artıda tamamlama yolunda ilerliyor.

  • 📰 ABD Doları 9 Günlük Düşüş Serisini Sonlandırmaya Yakın – Yen Güçleniyor, Wall Street Sınırlı Yükselişte

    Küresel piyasalarda gözler gelecek hafta gerçekleşecek Fed toplantısına çevrilmişken, ABD doları hafif toparlanarak 9 günlük düşüş serisini sonlandırmaya hazırlanıyor. Piyasalar büyük ölçüde çeyrek puan faiz indirimi beklerken, dolar zayıf seyrini koruyor. Yen BOJ’un Aralık toplantısında faiz artışı beklentisiyle 2,5 haftanın zirvesine yakın işlem görüyor.

  • İran’da Su Krizi Derinleşiyor: Pezeşkian Başkent Tahran’ın Taşınmasını Yeniden Gündeme Aldı

    İran son yılların en ağır kuraklığıyla boğuşuyor. Baraj seviyeleri hızla düşerken 15 milyon nüfuslu başkent Tahran, uzmanların “Sıfır Günü” yani suyunun tamamen tükeneceği kritik eşiğe yaklaşıyor. Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkian, yıllardır tartışılan ancak uygulanmayan başkentin taşınması planını zorunluluk olarak duyurdu.

  • Senatörler Trump’ın Venezuela Saldırısını Önlemeye Çalışıyor

    ABD Başkanı Donald Trump’ın Venezuela’ya kara operasyonunun “çok yakında başlayacağı” yönündeki açıklamaları Washington’da siyasi krize yol açtı. Biri Cumhuriyetçi, üçü Demokrat dört senatör, Kongre onayı olmadan Venezuela’ya askeri müdahaleyi engellemek için Savaş Yetkileri Kararı (War Powers Resolution) sundu. Aynı dönemde ABD ordusunun uyuşturucu taşıdığı iddia edilen teknelere düzenlediği operasyonlarda 83 kişinin öldüğü bildirildi. Tansiyon petrol fiyatlarını da yukarı itti; Brent 63,26 dolar, WTI 59,67 dolara yükseldi.

  • Fidelity: 2026’da Zayıf Dolar Gelişen Piyasalar İçin Büyük Fırsat Sunacak

    Fidelity International, doların değer kaybının 2026’da gelişen piyasalar için güçlü bir getiri dönemi yaratacağını öngörüyor. Fon yöneticisi Mike Riddell’e göre, ABD’de faiz indirimlerinin sürmesi ve Trump yönetiminin zayıf dolar politikasına sıcak bakması, yüksek reel faiz sunan gelişen ülke tahvillerine sermaye akışını hızlandırabilir. 2025’te güçlü performans gösteren gelişen piyasa varlıklarının, 2026’da çok daha yüksek ilgi çekmesi bekleniyor.

  • Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Cimrilik, yüzde 200 artış getirdi…’

    Rakam yönetmekle, ekonomi yönetmek arasındaki farkı bilmeyenler, ne yazık ki çok da sürpriz olmayan bir sonucu önümüze koydu...

  • Yapı Kredi Yatırım Strateji Notu: ‘Duvara Karşı…’

    Almanya’nın 3. kuşak Türklerinden olan Fatih Akın, Metin Erksan’ın Susuz Yaz (1963) filminden 40 yıl sonra Duvara Karşı (2004) ile Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülü aldı...

  • Komisyondan geçen zam teklifi ücret dengelerini sarsıyor!

    Kamu yönetiminde ücret dengelerini değiştirecek nitelikteki ek zam teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda hızlıca kabul edildi...

  • TEPAV Perakende Güven Endeksi ekim ayında yükseldi

    TEPAV Perakende Güven Endeksi Ekim 2025’te geçen yılın aynı dönemine göre 8,6 puan, bir önceki aya göre ise 6,0 puan artarak -1,1 seviyesine yükseldi. TEPAV Perakende Güven Endeksi bülteninin detayları şöyle:

  • 2026’da Beyaz Yakalıları Neler Bekliyor?

    Türkiye iş gücü verileri, 2026’ya doğru ilerlerken çalışanların ekonomik baskıları daha güçlü hissedeceğini gösteriyor...

Benzer Haberler