Dünya Ekonomisi
Bir Dönemin Sonu mu? Petrol Talebinde Zirve Bekleniyor
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), küresel petrol talebinin önümüzdeki beş yıl içinde zirveye ulaşmasını beklediğini açıkladı. Bu beklentinin temelinde, ulaşım sektöründe talepte önemli tasarruflar sağlanması yer alıyor. Aynı zamanda, üretim kapasitesinin önümüzdeki iki yıl içinde önemli ölçüde artırılması öngörülüyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’ndan Küresel Petrol Talebine İlişkin Kritik Uyarılar
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), küresel petrol talebinin önümüzdeki beş yıl içinde zirveye ulaşmasını beklediğini açıkladı. Bu beklentinin temelinde, ulaşım sektöründe talepte önemli tasarruflar sağlanması yer alıyor. Aynı zamanda, üretim kapasitesinin önümüzdeki iki yıl içinde önemli ölçüde artırılması öngörülüyor. Bu durum, petrol piyasasında arz fazlasına yol açarak petrol fiyatlarını baskı altına alabilir. IEA, OPEC+’in petrol arzını daha uzun süre kısıtlaması gerektiğini belirterek, piyasanın istikrarını korumayı ve petrol fiyatlarının düşmesini önlemeyi hedefliyor.
Petrol Talebi Zirveye Yaklaşıyor mu?
IEA, Haziran ayında yayımladığı “Oil 2024” orta vadeli görünüm raporunda, petrol tüketiminin bu on yılın sonunda düşmeye başlayacağını öngörüyor. Beş yıl önce, IEA’nın uzun vadeli Dünya Enerji Görünümü raporunda, politika önlemlerinin artırılması durumunda bile küresel petrol talebinin 2040 yılına kadar artmaya devam edeceği varsayılıyordu. Ancak, sürdürülebilirlik senaryosunda, çevresel önlemlerin yoğunlaştırılması durumunda daha erken bir dönüş noktası öngörülüyordu.
IEA, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki petrol talebinin uzun süredir zirvesini geçtiğini belirtiyor. Diğer bölgelerde talebin 2027’den itibaren artışının yavaşlayacağı ve küresel petrol talebinin bu on yılın sonunda zirveye ulaşacağı ifade ediliyor. Buna karşılık, OPEC, IEA’nın tahminlerine şiddetle itiraz ederek daha yüksek talep seviyeleri ve artan talep öngörüyor. Ancak OPEC, bu yıl içinde IEA’nın beklentilerinin üzerinde bir talep seviyesine ulaşacağını öngörüyor.
Grafik 1:
Grafik 1, sanayileşmiş ülkelerdeki petrol talebinin bu yıl içinde azalacağını öngörmektedir. Grafik, bir önceki yıla kıyasla petrol talebindeki değişimi göstermekte olup, 2024 yılından itibaren Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yapılan tahminlere dayanmaktadır. Veriler yıllık bazda sunulmaktadır.
Ulaşım Sektöründeki Değişimler Talebi Azaltıyor
Son otuz yılda küresel petrol talebinin en büyük itici gücü ulaşım sektörü olmuş ve talebin neredeyse üçte ikisini oluşturmuştur. İkinci en büyük kullanım alanı ise petrolün kimya endüstrisindeki hammadde olarak kullanılmasıdır ve talebin yaklaşık beşte birini karşılamaktadır. IEA, ulaşım sektöründeki uzun süredir devam eden talep artışının, benzin talebindeki düşüşle yavaşlayacağını öngörüyor. Bu talep azalmasının, COVID-19 pandemisi sonrası evden çalışma alışkanlıklarının artması ve böylece işe araba ile gidip gelmenin azalması nedeniyle gerçekleştiği belirtiliyor. Bu durum, küresel petrol talebinde yaklaşık %0,75’lik bir azalma sağlamıştır ve bu düşüşün artık zirveye ulaştığı değerlendirilmektedir.
Yakıt Verimliliği ve Elektrikli Araçlar Talebi Azaltıyor
IEA, yakıt verimliliğinin artması sayesinde petrol talebinin 2030 yılına kadar %4,5 oranında azalacağını öngörüyor. Bununla birlikte, daha büyük araçlara olan talep artışı bu azalmayı kısmen dengeleyecek. ABD örneğinde, 2023 yılında 2019 yılına göre kilometre başına benzin tüketiminin %4 azaldığı belirtilirken, elektrikli araçların yaygınlaşmasının henüz sınırlı bir etkiye sahip olduğu vurgulanıyor. IEA, 2000-2021 yılları arasında küresel olarak otomobil başına benzin tüketiminin %11 oranında azaldığını öngörüyor.
Elektrikli Araçların Yükselişi Petrol Talebini Baskılıyor
Elektrikli araçlara (EV) geçişin, ulaşım sektöründeki gelecekteki petrol talebi azalmasında belirleyici olduğu ifade ediliyor. 2020 yılında dünya genelinde sadece 3 milyon elektrikli araç satılırken, 2023 yılında bu rakamın 14 milyona çıktığı belirtiliyor. IEA, 2030 yılına kadar 40 milyon elektrikli otomobil satışının gerçekleşeceğini ve bunun küresel petrol talebinde yaklaşık %6’lık bir azalmaya yol açacağını öngörüyor. Ancak, bu beklentilerin gerçekleşmesi için devlet teşviklerinin devam etmesi, CO2 fiyatlarının artması, batarya teknolojisindeki ilerlemeler ve şarj altyapısının genişletilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Grafik 2:
Bölgesel Farklılıklar Elektrikli Araç Yayılımını Etkiliyor
Çin, elektrikli araç satışlarında lider konumda olup, 2023 yılında yeni otomobillerin %38’inin elektrikli olduğu belirtiliyor. Avrupa ise, ikinci en büyük pazar olmasına rağmen, 2023 yılında elektrikli araç satışlarının pazarın sadece %20’sini oluşturduğu ifade ediliyor. ABD’de ise, elektrikli araç satışlarının artışının siyasi faktörlerden etkilenebileceği ve Donald Trump’ın başkanlık kazanması durumunda elektrikli araç politikasının gerileme riski bulunduğu belirtiliyor.
Üretim Kapasitesindeki Artış Petrol Piyasasında Arz Fazlasını Teşvik Ediyor
IEA, talep artışının yavaşlamasıyla birlikte küresel petrol üretim kapasitesinin önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artacağını öngörüyor. Özellikle ABD kıtasında petrol üretiminin 2030 yılına kadar günlük 4,4 milyon varil artması beklenirken, OPEC+ bölgesinden gelen talebin günlük 1,3 milyon varil azalması öngörülüyor. Bu durum, 2025 yılından itibaren petrol arz fazlasının günlük 500 bin ila 1 milyon varil arasında değişeceği ve OPEC+’in üretimi sürekli olarak azaltması gerektiği anlamına geliyor.
Grafik 3:
OPEC+’in Piyasa İstikrarını Koruma Çabaları
Arz fazlasının petrol fiyatlarını düşürmesi beklenirken, OPEC+’in petrol arzını kısıtlamasıyla piyasanın istikrarını koruması hedefleniyor. Suudi Arabistan’ın üretim kapasitesini azaltma kararı ve OPEC+’in işbirliği içinde kalması, uzun vadede petrol fiyatlarının düşmesini önleyebilir. Ancak, Rusya ve İran’ın üretimlerini sürdürememesi durumunda, arz fazlasının devam etmesi olasılığı bulunmaktadır.
Sonuç: Petrol Talebinde Zirve Beklentileri Gerçekleşebilir
IEA, küresel petrol talebinin önümüzdeki yıllarda zirveye ulaşacağını ve ardından düşüşün başlayacağını öngörüyor. Ancak, elektrikli araç satışlarının beklenen hızda artmaması ve üretim kapasitesinin hızlı yükselmesi durumunda, petrol talebinin zirvesinin daha geç gerçekleşmesi muhtemel görünüyor. Bu gelişmelerin, küresel enerji piyasalarını ve petrol fiyatlarını önemli ölçüde etkilemesi bekleniyor.