Döviz
ANALİZ: ABD ekonomisi ilk çeyrekte soğuyor, enflasyon yapışkan, piyasalar moralsiz
TCMB'nin döviz piyasasında var olan tansiyonu azaltmak ve dezenflasyon sürecini desteklemek adına proaktif davranarak attığı adımlar işe yaramaya başlarken, interbank ile Kapalıçarşı arasında var olan makasın da daralmaya başladığını not edelim.
ABD’de dün açıklanan makroekonomik veriler piyasalar tarafından güçlü olarak yorumlandı. Şöyle ki, evvelki gün beklentilerin bir ‘tık’ da olsa üzerinde sonuçlanan tüketici enflasyonu ardından dün üretici fiyatlarında beklenenden daha ‘büyük’ bir artış olduğunu gördük. Öte yandan, ekonomik aktivitenin bir göstergesi olarak kabul edilen ABD’de perakende satışlar Şubat ayında beklenenden daha az artış gösterirken, bu durum, artan enflasyon ve yüksek borçlanma maliyetleri nedeniyle ilk çeyrekte tüketici harcamalarının yavaşladığını gösterdi.
Yavaşlayan ekonomik aktivitenin FED’i Haziran ayından önce faiz indirimine teşvik etmesinin pek de kolay olmadığını keza enflasyon verilerinin hâlen daha yapışkan bir görünüm arz ettiğini not edelim.
ABD verileri piyasaların moralini bozması ardından hisse senetlerinde sınırlı da olsa satış baskısının hâkim olduğunu gördük. ABD’de önde gelen endeksler geceyi %0,3 oranında düşüş kaydederek tamamlarken, ABD Doları küresel bazda değerlendi. EURUSD paritesi 1,09 seviyesinin altına gerilerken, piyasaların gösterge klavuzu Amerikan 10 yıllık tahvil getirisi yaklaşık 10 baz puan artış kaydederek %4,30 seviyesine dayandı. Son günlerde güçlü bir görünüm arz eden ve geçen haftayı haftalık kapanış anlamında tüm zamanların zirvesinden tamamlayan altın, 10 yıllık faizin yükselmesine rağmen 2,165 dolar seviyesinde mevcut yerini korumaya devam ettiğinin de altını çizelim.
Altının güçlü bir seyir izlemesine rağmen, yükselişte el ele tutuştuğu Bitcoin hafta ortası 73,600 dolar seviyesine kadar yükselerek rekor tazelemesi ardından dün güçlü gelen ABD verileri sonrası kâr satışlarına boyun eğerek bu sabah 68bin dolar seviyesinin altına geriledi. Bitcoinin haftalık kapanışını takip ederek haftaya daha sağlıklı bir yorum yapmaya çalışacağız. Öte yandan, daha önce önemine dikkat çektiğimiz 84 dolar seviyesinin üzerinde bu hafta yükselen Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 85,30 dolar ile son 4 ayın zirvesine yükseldi. Petrol fiyatlarının artışı, hâliyle, enerji ithal eden ülkelerde, pompa fiyatlarına yansıyarak enflasyonla mücadeleyi zorlaştırdığı gibi, cari işlemler dengesinde de açığını artırıcı bir unsur olarak görülmelidir.
Türk mali piyasalarında ise son haftalarda egemen olan tatsız havanın genel hatları ile korunduğunu görüyoruz. TCMB’nin döviz piyasasında var olan tansiyonu azaltmak ve dezenflasyon sürecini desteklemek adına proaktif davranarak attığı adımlar işe yaramaya başlarken, interbank ile Kapalıçarşı arasında var olan makasın da daralmaya başladığını not edelim. Lâkin her ilacın bir şifa bir de yan etkisi vardır misali, atılan adımların kredi faizlerine sert bir yükseliş olarak yansıması, reel sektörün de krediye ulaşımını zorlaştırıyor. Tüketimi ya da talebi kısmaya çalışırken, piyasa faizlerinin topyekûn yükselmesi, reel sektör üzerinde baskı kurarken, BIST100 ana endeksi dünkü günü de düşüşle tamamladı. Bankacılık endeksinde düşüş ise %2 ile çok daha sert oldu.
Her ne kadar TCMB’nin attığı adımları son günlere döviz piyasasında var olan türbülansı dizginlemekte bir yere kadar başarılı olsa da, dün açıklanan verilerine göre, TCMB’nin net döviz pozisyonunda günlük değişim Mart ayında 10,4 milyar dolar büyüklüğüne rezerv kaybına işaret etti. Otorite her ne kadar TL’nin reel anlamda değerleneceğine vurgu yapsa da, 8 Mart ile biten haftada, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları (DTH) bir önceki haftaya nazaran 5,7 milyar dolar ile ‘radikal’ bir artış kaydederek döviz talebini büyük bir kısmının içeriden olduğunu adeta haykırdı!
TCMB’nin 2023 yılının son 2 ayında biriktirmiş olduğu yaklaşık 20 milyar dolar büyüklüğünde rezerin 2024 yılında 23 milyar dolar eridiğini de not edelim. Hazine dövizleri ve swap (emanet dövizler) hariç bakılırsa, net rezervlerin eksi 68,5 milyar dolar ile 2023 Haziran ayına (seçim dönemine) geri döndüğünü görüyoruz. Rezervlerin artmasında 2023 yılının son çeyreğinde görülen yabancı ilgisinin de son haftalarda azalmasının payı olduğunu not edelim. Şöyle ki, 8 Mart ile biten haftada, menkul kıymet istatistiklerinde anlamlı tutarda bir satış görüyoruz. Yabancı, hisse senetlerinden 293 milyon dolar çıkış yaparken, tahvil kesin alımında da 260 milyon dolar büyüklüğünde satış yapmış. Artan tansiyona paralel yabancının son 3 haftada çıkışı toplam 750 milyon dolar oldu.
Bu kadar olumsuz haber arasında olumlu bir haber de verelim. Hazine’nin dün sonuçlanan 6 yıl vadeli Euro cinsi tahvil ihracında getiri %6,125 olurken, 2 milyar EUR tutarında bir borçlanma gerçekleştirildi. İhraca 5 kattan fazla talep gelirken, borçlanma maliyeti küresel kriz dönemi sonrası en düşük seviyeye geriledi.
ABD enflasyon verilerin ‘yapışkan’ bir görünüm arz etmesi sonrası dün hâkim olan tatsız seyrin yeni gün başlangıcında pasifiği diğer ucuna da yansıdığını görüyoruz. Asya piyasaları da satış baskısına boyun eğerek topyekûn kırmızıda işlem görüyor: Hong Kong borsası %2 ile düşüşte başı çekiyor.
TSİ 11:00’de BİST-100 %0.14 geriliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) piyasa katılımcıları anketinin Mart dönemi sonuçlarını açıkladı.
Ankete göre katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 42,96 iken, bu anket döneminde yüzde 44,19 oldu.
12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 37,78 iken, bu anket döneminde yüzde 36,70 olarak kaydedildi.
24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 23,05 ve yüzde 22,67 olarak gerçekleşti.
Kıbrıs Ekonomi Bankası, BloombergHT, ParaAnaliz