Sosyal Medya

Dünya Ekonomisi

ABD seçim anketleri hala kördüğüm

İlk başkanlık münazarasının üzerinden neredeyse iki hafta geçti ve anketler sonuçlara ilişkin kararını verdi: Yarış hala çok yakın. Kamala Harris,…

ABD seçim anketleri hala kördüğüm

İlk başkanlık münazarasının üzerinden neredeyse iki hafta geçti ve anketler sonuçlara ilişkin kararını verdi: Yarış hala çok yakın.

Kamala Harris, münazaradan önce ve sonra yarışı ölçen 34 ankette ortalama olarak yaklaşık bir puan daha iyi durumda. Bu durum yarışı çıkmaza sokuyor ve iki aday da kilit eyaletlerde anlamlı bir avantaja sahip değil. Alışılagelmiş ölçütlere göre bu, tartışma sonrası küçük bir sıçrama. Aslında bu, bu yüzyılda ilk başkanlık münazarasının uzlaşmaya varılmış galibi için en küçük sıçrama. George W. Bush, John Kerry, Barack Obama, Mitt Romney, Hillary Clinton, Joe Biden ve evet, bu yılın başlarında Donald J. Trump, tartışmalarından sonra en az iki puanlık artışlarla zirve yaptı.

Daha küçük sıçramanın olası bir nedeni, Trump’a yönelik ikinci suikast girişimi, ancak bu hafta yayınlanan anketlerin çoğunun – Harris’i ülke çapında beş puan önde gösteren bir NBC News anketi de dahil olmak üzere – hala çoğunlukla haberlerden önce alındığını belirtmek gerekir. Öte yandan, New York Times/Siena College’ın önemli Sun Belt savaş bölgelerinde yaptığı son anketler tamamen suikast girişiminden sonra yapıldı ve Harris’in orada daha kötü durumda olabileceğini gösteriyor. Yine de bunu söylemek için henüz çok erken.

Bir diğer olası neden de Amerika’nın her zamankinden daha fazla kutuplaşmış olması. Özellikle Trump’ın üçüncü kez aday olması nedeniyle pek çok seçmenin Trump’a bakışı artık kemikleşmiş durumda. Buna ek olarak, günümüzde çok daha fazla anketör, örneklemin yapısını parti kimliğine göre kontrol etmek veya katılımcıların son seçimde nasıl oy verdiklerini söylemek gibi, sonuçların haftadan haftaya ne kadar değiştiğini azaltma eğiliminde olan istatistiksel ayarlamalar kullanıyor.

Yine de, Başkan Yardımcısı Harris’in yarışa girmesinden bu yana geçen iki ay boyunca anketler tamamen istikrarlı değil. Temmuz sonu ve Ağustos’ta Harris istikrarlı kazanımlar elde etti. Bu kazanımlar yavaşlamış görünüyor, bu da potansiyel desteğini büyük ölçüde pekiştirdiğini gösteriyor. Herhangi bir ilave kazanım kolay olmayacak. Eğer bir münazara zaferi bile ibreyi değiştiremiyorsa, son düzlükte anketlerde iki adaya da anlamlı bir avantaj sağlayacak ne olduğunu görmek zor.

İşte altı hafta kala durum.

Pazar gecesi itibariyle yarışın genel durumu, The New York Times’ın anket ortalamasına göre Harris ülke genelinde üç puan farkla önde, yüzde 50’ye yüzde 47. Bu oran münazara öncesine kıyasla yaklaşık bir puan daha yüksek.

Önemli savaş alanı eyaletlerinde yarış daha da yakın; başkanlığı belirleme olasılığı en yüksek yedi eyaletin hiçbirinde hiçbir aday yüzde üç puan ya da daha fazla farkla önde değil. Eğer anketler Kasım ayına kadar bu yakınlıkta kalırsa, 2004’ten bu yana önemli eyaletlerde anketlerin bu kadar yakın olduğu ilk seçim olacak.

Yine de, münazara sonrası anketler Harris’i ince bir üstünlükle gösteriyor. Geçtiğimiz hafta Pennsylvania, Michigan ve Wisconsin’de bir düzineden fazla yüksek kaliteli anket yayınlandı ve neredeyse her biri Harris’i berabere ya da önde gösterdi.

Harris’in en iyi haberi, en büyük ve en önemli savaş alanı eyaleti olan Pennsylvania’dan geldi. Orada, “seçkin” olarak nitelendirdiğimiz, yani daha kaliteli sekiz anketör, Harris’i ortalama 2,5 puan önde buldu. Marist ve Quinnipiac’ın anketlerinin Harris’i sadece bir puan önde bulduğu Wisconsin’de Trump için haberler biraz daha iyiydi. Tüm anketler bir araya getirildiğinde, Harris, zafere giden önemli bir yol olan Michigan, Pennsylvania ve Wisconsin’in her birinde bir ila iki puan önde.

Ya anketler yanılıyorsa?

Elbette, bir ya da iki puanlık bir fark pek de büyük bir fark sayılmaz. Anketçiler için harika bir yılda bile, özellikle de altı hafta kalmışken, böyle bir fark en iyi ihtimalle zayıf. Anketler 2020 ya da 2022’de olduğu gibi yanlış çıkarsa sonuç çok farklı olabilir. Her iki aday da kesin bir zafer kazanabilir.

Anketlerin yine bu kadar yanlış çıkacağını varsaymak için bir neden var mı? Hayır, gerek yok. Bu sadece sahte bir güven duygusu olsa da, mevcut anket ortalamaları ile 2020 seçim sonuçları arasındaki benzerlik, bir başka büyük hatanın daha az olası görünmesine neden oluyor. Örneğin Trump’ın Wisconsin’i sekiz puan farkla kazanacağını hayal etmek gerçekçi gelmiyor. Ancak 2016’da Wisconsin’i kazanmasını hayal etmek de gerçekçi gelmiyordu. Beklenmedik şeyler olabiliyor.

Ancak sonuç çok basit: Anketler o kadar yakın ki net bir favori yok. Her iki adayın da kazanması sürpriz olmaz. Ve eğer anketler Harris’in münazara zaferinin ardından fazla hareket etmediyse, net bir favori gösterip göstermeyeceklerini merak etmek adil olacaktır.

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler