Döviz
SABAH Raporu: Yabancının TL âşkı alevlendi: Hisse ve tahvil portföyleri 4 yılın zirvesinde
Yerel seçimler öncesi TCMB'nin son hamleleri ile perçinlenen iyimser havanın bundan sonra ralli havasına dönüşmesi için yabancının TL'ye ulaşımının önünü açacak swap sınırlamalarının da gevşetilmesi bekleniyor.
Küresel mali piyasalardaki ılımlı havanın korunduğunu, içeride ise dizginleri iyice eline alan TCMB’nin sergilediği istikrarlı duruş ile adeta bahar havasının egemen olduğunun altını çizmek gerekiyor. Yerel seçimler öncesi TCMB’nin son hamleleri ile perçinlenen iyimser havanın bundan sonra ralli havasına dönüşmesi için yabancının TL’ye ulaşımının önünü açacak swap sınırlamalarının da gevşetilmesi bekleniyor.
Bunun da ötesinde, Haziran sonu FATF’ın Türkiye’yi gri listeden çıkarması da yabancının bakış açısı ile oyun değiştirici bir gelişme olacaktır. Hülâsa, dün esen ılımlı rüzgârların ve yakın döneme ilişkin beklentilerin de yardımı ile BİST100 endeksi birkaç günlük bocalama ardından günü %1,6 oranında yükselişle tamamladı. USDTRY kuru TCMB’nin defans hattını bir nebze de olsun gevşetmesi işe 32,1’li seviyelerine gerilerken, CDS risk primi son dört yılın ya da pandemi sonrası dönemin en düşük seviyesi olan 265 baz puanı test etti. İki yıl vadeli gösterge tahvil bileşik faizi ise %42,53 seviyesine gerileyerek 2024 yılının en düşük seviyesine ulaşarak olumlu havayı teyit etti.
Her hafta Perşembe günü olduğu üzere, TCMB’nin ve BDDK’nın haftalık raporlarını büyük bir dikkatle irdeliyoruz. Bu bağlamda, 10 Mayıs ile biten haftada yabancı yatırımcı 85 milyon dolar hisse senedi, 2,8 milyar dolar ile rekor seviyede devlet tahvili (DİBS) satın aldığını gördüm. Yabancının hisse senedi ve tahvil portföyü artan ilginin ışığında son 4 yılın zirvesine yükseldiğini büyük bir mutluluk ile kaleme alıyorum! Öte yandan, TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net yabancı para pozisyonu eksi 27,2 milyar dolar seviyesine kadar iyileşti. Bu da seçim sonrası dönemde TCMB’nin yaklaşık 47 milyar dolar rezerv biriktirdiğine işaret ediyor. Yaz aylarının getireceği turizm gelirleri ile birlikte konu ele alınırsa, manşet rakamın pozitife geçeceğine neredeyse kesin gözüyle bakıyoruz.
Net rezervler iyileşirken, TCMB’nin brüt rezervlerinin de söz konusu haftada 7,5 milyar dolar artış kaydederek 134,4 milyar dolar seviyesine iyileştiği not edelim. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları ise (DTH) yine 10 Mayıs ile biten haftada 3,1 milyar dolar daha azalarak 172,6 milyar dolar seviyesine geriledi. Böylelikle son 6 haftada DTH hacmi 13,2 milyar dolar azalırken (TL’ye geçiş hızlandı), BDDK verilerine göre, KKM hacminde de haftalık 36,4 milyar TL düşüş yaşanmış. Böylelikle, KKM yatırımcılarının da TL âşkı, kurun gerilemesi veya TL’nin reel anlamda değerleneceği beklentisi ile artarken, uzun bir süredir bebek adımları ile gerileyen KKM’den çıkışın da ivme kazandığını görüyoruz. KKM’de yaşanan son 3 ayın en hızlı düşüşü ile stok bakiyesi de 2,2 trilyon TL’nin altına indiğini (dolar karşılığı 68,3 milyar dolar) not edelim.
Dışarıda ise, ABD’de hafta ortası açıklanan perakende satışlar verisinin beklentiyi karşılayamaması veya ABD enflasyonunda üç aylık artış ardından yaşanan ilk gerileme sonrası FED’den bu yıl beklenen 3 adet indiriminin yarattığı iyimser havanın genel hatları ile piyasalarda alımları desteklemesi ardından dün piyasalar günü soluklanarak geçirdi. Altının ons fiyatı 2,400 doların kıyısında işlem görmeye devam ederken, asıl patlayıcı hareketi yapmasını beklediğimiz gümüş ise haftayı Çin Seddi olarak gördüğümüz 30 doların hemen altında tamamlamaya aday görünüyor. 30 doların üzerinde haftalık bir kapanış gümüşü başka bir dünyaya taşıyacağını düşünüyoruz. Altın gümüş rasyosunun da üç yıl ardından teknik bir kırılım gerçekleştirerek (bugün haftalık kapanış ile teyit almayı ümit ediyoruz) gümüşe büyük bir destek verme noktasında olduğunu not edelim.
ABD borsalarının geceyi hafif de olsa kayıplar ile tamamlaması sonrasında bu sabah Asya’da da gösterge endekslerde hafif de olsa düşüş eğilimli bir seyir görüyoruz. Çin’de açıklanan fabrika üretimi dış talepteki iyileşmenin de etkisiyle Nisan ayında tahminlerin üzerine artış kaydederken, perakende satışların ise beklenmedik bir şekilde yavaşladı. Bu tabloyu da Çin’in çok üretip tıpkı Japonya’da olduğu üzere az tüketmesi yani üretim fazlası yaratıp ihracat kanalı üzerinden dünyanın geriye kalan kısmında ise yerli üretimi baskılamaya neden olduğu şeklinde okuyoruz. Bunun da pek çok ülkede üretmek yerine ithal etmeyi teşvik ettiğinin altını çizmek gerekiyor.
Kıbrıs İktisat Bankası Günlük Bülteni’nden alıntıdır