Borsa
SABAH Bülteni: Her şeyin yükseldiği 2021 tarzı bir piyasaya geri döndük!
Haftalık bazda bakılırsa, 8 haftadır kesintisiz bir şekilde yükselen BIST100 ana endeksinde yaşanan gerilemenin ya da daha temkinli bir moda geçilmesinin arkasında TCMB'nin döviz pozisyonu ile ilgili bir rahatsızlığın olduğunun da altını çizmek gerekiyor.
Küresel mali piyasaların (topyekûn) yeniden iyimser bir seyir izlemeye başladığını görüyoruz. Özellikle geride bıraktığımız hafta açıklanan makro verilerin bir nebze de olsun cılız gelmesi iyimser havayı daha da perçinledi. Artan risk iştahına paralel, doların piyasa kuru olan DXY değer kaybederken, gösterge niteliğindeki 10 yıllık ABD devlet tahvil getirisi de uzun bir süre ardından %4,20 seviyesinin altına geriledi.
Bu bağlamda, faiz getirisi olmayan kıymetli metaller ve artan risk iştahına paralel borsalar da değer kazandı. Altının ons fiyatı dışarıda tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını yaparak 2,080 dolar seviyesini aşarken, USDTRY kurunun da her gün düzenli bir şekilde yukarıya gitmesine paralel (ons altın ve USDTRY kurundan oluşan) gram altının TL bazında fiyatı 2,100 ile yeni bir rekor kırdı.
Cuma günü bültenimizde, son 3 aydır 2,011 dolar seviyesinin üzerinde devamlı bir şekilde haftalık kapanış yapan altın ile ilgili olumlu bir tonumuzun olduğunu, lâkin üç kez test edilen 2,070 dolar seviyesinin üzerinde haftalık bir kapanış görmeden iddiali bir görüş belirtme arzusunda olmadığımızı da paylaşmıştık. Haftayı 2,080 dolar seviyesinin üzerinde tamamlayan altının bizleri utandırmayarak ilk etapta Aralık ayında test ettiği 2,135 dolar seviyesini hedefleyeceğini, akabinde ise keşfedilmemiş sulara -tıpkı Bitcoin’in de bir noktada yapacağını gibi- yelken açacağını düşünüyoruz.
Direnişin parası bitcoin 3 yılı aşkın bir sürenin en büyük aylık kazancına imza atması ardından bu sabah yeniden 64,280 dolar seviyesini test ederek 2 yılın aşkın bir sürenin en yükseğine çıkmak suretiyle tarihi zirvesine yaklaştı. İtiraf etmek gerekirse, Kasım 2021’de, 69bin dolar seviyesini test eden Bitcoin ağırlıklı olarak spekülatif işlemlere sahne olurken, bu sefer yeni zirvelere gerçek anlamda kurumsal yatırımcı talebi ile ilerliyor. Onay alan Bitcoin ETF’in (Borsa Yatırım Fonu) bunda büyük bir etkisinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Küçük kardeş ether de spekülasyonun etkisiyle yakında borsa yatırım fonlarına sahip olabileceği düşüncesiyle yılbaşından bu yana %50 artış göstererek 3,500 dolar seviyesine geldi. Ether cephesinde de 3,550 dolar barajının aşıldıktan sonra tüm zamanların zirvesi olan 4,865 dolar seviyesinin çekim alanına gireceğini düşünüyoruz. Kripto para cenahında yaşanan rallinin, Japonya’nın Nikkei endeksinden ABD’nin S&P 500 ve teknoloji ağırlıklı Nasdaq endekslerine kadar rekorların kırıldığı bir dönemde gelmesinin de şaşırtıcı olmadığını düşünüyoruz.
Türkiye cephesinde ise hafta genelinde hisse senetlerinin bir miktar da olsa ‘tatsız’ bir seyir izlediğine şahit olduk. Hafta sonu riski almak istemeyen yatırımcıların satış tuşuna basması ile ana endeks Cuma gününü %1, bankacılık endeksi ise %2,7 kayıpla tamamladı. Haftalık bazda bakılırsa, 8 haftadır kesintisiz bir şekilde yükselen BIST100 ana endeksinde yaşanan gerilemenin ya da daha temkinli bir moda geçilmesinin arkasında TCMB’nin döviz pozisyonu ile ilgili bir rahatsızlığın olduğunun da altını çizmek gerekiyor.
Cuma günü derinlemesine analiz ettiğimiz üzere, emanet dövizler (swap) ve kamu mevduatını da dışarı bırakırsak, TCMB’nin net döviz pozisyonundaki erime 2024 yılında 13,1 milyar dolar oldu. Bu rakamın da neredeyse yarısının son 7 günde olması dikkat çekici!
Bu bağlamda, USDTRY kuru bebek adımlarının biraz hızlandırarak bu sabah 31,40 seviyesine yükselirken, 5 yıl vadeli CDS risk priminin ise yeniden psikolojik 300 seviyesine yaklaştığını not edelim. Son günlerde bültenlerimizde mütemadiyen tekrar ettiğimiz üzere, seçim ekonomisinin başlaması, buna bağlı olarak sermaye girişinin zayıflaması, döviz talebinin de artmasının yanı sıra dış açığın da yüksek olduğu mevsime girilmesi rezervler üzerinde baskı kuruyor. Öte yandan, KKM’den çıkan paranın dövize yönelmemesi için de mevduat faizlerinin daha da artmasının gerektiğini de düşünüyoruz. Bu bağlamda, bugün TSİ 09:00’da BloombergHT-Habertürk ortak yayınına katılacak Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’n açıklamalarına kulak kabartacağız.
Önümüzdeki aylarda %45-%50 bandında seyreden mevduat faizlerinin %60 seviyelerine yükselebilme ihtimalimizi tamamen göz ardı etmiyoruz. TCMB faiz artırmasa da, piyasa faizlerinin yükselmesi için başta fazla likiditeyi almak üzere makro ihtiyati tedbirleri kullanmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Bu noktada, son dönemlerde oldukça popüler olan, stopajı da olmayan ve likidite şansı sunan para piyasası fonlarına göz atmanızı öneririm.
Türkiye’de haftanın son iş günü açıklanan imalat sanayi PMI endeksi yeniden büyüme ile daralmanın ayrıştığı 50 eşik değerinin üzerine çıktı. PMI verisinin (50 seviyesinin üstü büyüme, altı ise daralma anlamına geliyor) 8 ay sonra ilk kez büyüme işaret etmesini olumlu bir sinyal olarak okuyoruz. Öte yandan, bugün açıklanacak resmî enflasyon verisi öncesinde, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul için hesapladığı enflasyon verisinin (TÜFE eşleniği olan perakende fiyatlar) Şubat ayında %4,07 (yıllık %76,58) artış kaydettiğini hatırlatalım.
Eskiden İTO ile TÜİK verileri arasında kuvvetli bir istatistiksel ilişki varken, son yıllarda bu ilişkinin oldukça zayıfladığını görüyoruz. Bu bağlamda, bugün TSİ 10:00’da açıklanacak Şubat ayı enflasyon rakamlarının anketlere göre aylık bazda %3,8 artış kaydederek yıllık gerçekleşmeyi de %66 seviyesine çekmesi bekleniyor. Gerek İTO gerekse de Türk-İş verileri sonrasında bugün açıklanacak resmî veride riski yukarı yönlü (sürpriz) görüyoruz.
ABD borsalarının haftanın son iş gününü yükselişle tamamlaması ardından bu sabah pasifiğin diğer ucunda da benzer bir eğilim görüyoruz. Asya piyasasının gösterge endeksi Tokyo borsası bu sabah 40bin endeks seviyesini aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine yükseldi. Japonya dışındaki Asya-Pasifik borsalarını izleyen MSCI endeksi ise %0,7 yükseldi. Japonya’da açıklanan verilerin güçlü gelmeye başlaması ardından ekonominin resesyonda olmadığı algısı güçlenirken, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) Nisan’da negatif faiz oranlarını sonlandırabileceğine ilişkin beklentiler de kuvvetlendi. Deflasyonun sonlanması, para politikasında sıkılaşmanın da önünü açabileceğine kesin gözüyle bakıyoruz!
FED Başkanı Jerome Powell’ın Çarşamba ve Perşembe günleri ABD Temsilciler Meclisi’nin Finansal Hizmetler Komitesi önünde gerçekleştireceği sunum önemle takip edilecek. Enflasyona ilişkin açıklanan son verilerde görülen yukarı yönlü sürprizlerin ardından Powell’ın faiz indirimleri için biraz daha beklenmesi yönünde tutum sergileyeceğini düşünüyoruz. Öte yandan, her ayın ilk Cuması açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisinin de faiz beklentilerini şekillendirebileceği not edelim. ABD’de tarım dışı istihdamın Ocak ayında 353bin kişi ile sergilediği güçlü artışın ardından Şubat ayından da 200bin kişi artacağı tahmin ediliyor.
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5), Grup Müdürü, Hazine Bölümü, Kıbrıs İktisat Bankası