Döviz
Kısa vadeli dış borçta yüzde 15’le hızlı artış
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB), bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 8 oranında artarak 67,3 milyar dolar olurken,…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB), bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 8 oranında artarak 67,3 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 7,9 oranında artarak 58,3 milyar dolar oldu.
Açıklamada şöyle denildi:
“Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2022 yıl sonuna göre yüzde 24,6 oranında artarak 13,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 8,0 oranında azalarak 19,9 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 13,5 oranında artışla 19,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 13,9 oranında artışla 15,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.
Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2022 yıl sonuna göre yüzde 6,0 oranında artarak 51,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.
Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2022 yıl sonuna göre yüzde 15,8 oranında artarak 33,4 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 5,4 oranında artarak 92,2 milyar dolar olmuştur.
2023 Kasım sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 50’si dolar, yüzde 23,5’i Euro, yüzde 10’u TL ve yüzde 16,5’i diğer döviz cinslerinden oluşmuştur.
2023 Kasım sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 226,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Söz konusu stokun 17,5 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluşmaktadır. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 20,2, Merkez Bankası’nın yüzde 20,4, özel sektörün ise yüzde 59,4 oranında paya sahip olduğu gözlenmektedir.”