Döviz
KİB Sabah Analizi: Boom boom boom: Faiz indirimleri fiyatlanıyor; altın rekor seviyelerde….
Haftayı 2,500 doların üzerinde ve tüm zamanların zirvesinde kapatan ons altının gözünü daha da yukarılar dikktiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bundan sonra için sırası ile 2,550 , 2,700 ve uzun vadede 3bin dolar hedeflerinin ufukta göründüğünü söyleyebiliriz.
Küresel mali piyasalar geride bıraktığımız haftanın ikinci yarısında iyimser bir seyir kaydetti. Bu eğilimde ABD’den gelen verilerin etkisinin büyük olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. ABD’de açıklanan Temmuz ayı ÜFE ve TÜFE enflasyonlarının beklentilerin bir tık altında kalması ve akabinde Perşembe günü açıklanan kuvvetli perakende satışlar verisi, resesyon riskini gündemden düşürmesi ile piyasalar derin bir soluk aldı. Hatırlanacağı üzere, kısa bir süre önce, FED’in faiz indirmekte geç kaldığı endişesinin tetiklediği resesyon korkuları, şahin Japonya Merkez Bankası kararı ile birleşerek piyasalarda panik havasını esmesine neden olmuştu.
Ekonomik aktivite hakkında önemli ipuçları veren ABD perakende satışlar verisinin son bir buçuk yılın en büyük artışını kaydetmesi ardından piyasaların korku endeksi VIX 15 seviyesinin de altına gerileyerek (panik satışlarının etkili olduğu Kara Pazartesi 65 seviyesi test etmişti) risk iştahını yeniden tırmandığını adeta haykırdı. Temmuz ayında işsizlik oranının yaklaşık üç yılın en yüksek seviyesi olan %4,3’e çıkmasının, ekonominin resesyonda olduğu ya da gerilemeye yaklaştığı yönündeki korkuları tetiklemesinin ardından haftanın son iş günü Chicago FED Başkanı Goolsbee’nin açıklamaları piyasaları destekledi.
Goolsbee, hayal kırıklığı yaratan istihdam verileri nedeniyle enflasyondan ziyade işgücü piyasasına ilişkin endişelerinin arttığını söyledi. Bloomberg News’e verdiği röportajda mevcut faiz oranlarının “çok kısıtlayıcı” olduğunu söylerken, enflasyon ile işgücü piyasası riskleri arasındaki denge sorulduğunda Goolsbee, “Görünüşe bakılırsa, istihdam tarafıyla ilgili daha fazla endişeleniyorum” dedi. Bu açıklamalar sonrası FED’in Eylül ayında faiz indirimine gideceği noktasında var olan iyimserliği daha da artırdı.
Bu sabah itibariyle, vadeli faiz kontratları, 18 Eylül olağan FED faiz toplantısına yönelik 25 baz puan faizi indirimine %74 ihtimal tanınırken, yılın son üç toplantısına yönelik beklenti ise 100 baz puan olarak geçerliliğini koruyor (7 Kasım 25 baz puan, 18 Aralık 50 baz puan).
Goolsbee’nin açıklamaları sonrası ABD Doları bir kademe daha zayıflarken, altının ons fiyatı ise haftanın kapanışına adeta damgasını vurdu. 11 Mart tarihinde altının ons fiyatı 2,180 dolar seviyelerinde salınırken, 2,550 dolar seviyesini teknik mânâda ön plana çıkarmıştık. Son dönemlerde ise mütemadiyen altında yeni rekor seviyelerin pek de uzak olmadığını işleyerek, iyimser beklentilerimizi canlı tutmaya çalıştık.
Haftayı 2,500 doların üzerinde ve tüm zamanların zirvesinde kapatan ons altının gözünü daha da yukarılar dikktiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bundan sonra için sırası ile 2,550 , 2,700 ve uzun vadede 3bin dolar hedeflerinin ufukta göründüğünü söyleyebiliriz. Doların elinin zayıflamasına paralel EURUSD paritesi 1,50 seviyesine gelerek sene başından bu yana en yüksek seviyeye temas ederken, kraliyet aslanı Sterlin de benzer bir şekilde yeniden 1,2950 seviyesine yükseldi. Özellikle EURUSD paritesinde 1,1250 seviyesi radar menzilinde görünürken, GBPUSD paritesinde ise 1,3140 seviyesini takip edeceğiz.
Goolsbee istihdam piyasasından gelen zayıf sinyale işaret etmesi ekonomik aktivitenin görünümüne yönelik endişeleri bir kez daha hatırlatmak kaydı ile hisse senetlerini bir miktar da olsa olumsuz etkiledi. ABD’de önde gelen endeksler haftanın son iş gününü hafif de olsa yükselişle tamamlarken, son yedi seansı peşpeşe yükselişle tamamlayan Nasdaq %12,5 artış kaydetti.
Türk mali piyasalarında ise USDTRY kuru Cuma günü hafta sonu etkisi ile üç günlük fonlamanın da yardımı ile 33,70 seviyesine gelirken, hisse senetleri cephesinde var olan limoni görünüm korunmaya devam etti. Cuma gününü ana endeks %1,6 düşüşle tamamlarken, son dört haftada %12 geriledi! TCMB’nin enflasyonu dizginlemek adına uyguladığı kuvvetli ‘antibiyotik’ tedavisi bünyede yan etkilere neden oldu. Bu minvalde, Türkiye’de ekonomik faaliyetlerdeki zayıflık veya ekonomiden gelen ivme kaybı ana tema olmayı sürdürürken, şirket finansallarında bozulma veya reel ekonomiden gelen sinyallere paralel hisse senetleri satıcılı seyrini korumaya devam ediyor. CDS risk priminin ise 267 baz puan seviyelerinde salındığını not edelim.
Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında sakin bir seyir görüyoruz. Japon Yeninin bir miktar da olsa değer kazanmasına paralel ihracat odaklı Japonya borsası Nikkei225 %0,4 aşağıda işlem görürken, diğer bölge borsalarda da benzer oranda artılar görüyoruz. Hong Kong borsası Hang Seng %1 yükselişle ayrışırken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hafif de olsa artılar gözümüze çarpıyor. Daha geniş bir açıdan bakarsak, Kara Pazartesi ardından MSCI Dünya hisse senedi endeksi kayıpların çok büyük bir bölümünü telafi ederek zirveden sadece %2 aşağıda işlem görüyor.
Yeni haftanın makroekonomik veri takvimi önemli ve yoğun görünüyor. Türkiye cephesinde TCMB’nin Ağustos ayı olağan PPK toplantısında faiz oranlarını sabit tutması beklenirken, karar ile birlikte açıklanacak politika metnini dikkatle irdeleyeceğiz. Reel sektörde beliren sorunlar nedeniyle Mart ayından bu yana %50 seviyesinde sabit seyreden politika faizinde yılın son aylarında bebek adımları ile de olsa faiz indirimlerini görebileceğimizi düşünüyoruz.
Küresel cephede ise gözler zayıflama emareleri sergileyen ABD istihdam verileri sonrası 22-24 tarihlerinde Jackson Hole kasabasında yapılacak merkez bankacılarının toplantısına çevrildi. FED Başkanı Powell’ın toplantıda faiz indirim sinyali vermesi bekleniyor. Dönemin FED Başkanı Bernanke’nin parasal gevşeme sinyalini Jackson Hole toplantısında vermesi ardından toplantı başka bir gözle takip ediliyor. Jackson Hole öncesi, Çarşamba günü, FED’in son faiz toplantısının tutanakları da piyasalar tarafından yakından takip edilecektir.
Bültenimizi tamamlamadan önce dönelim manşetimize… Sıkı bir blues ve rock dinleyicisi olarak John Lee Hooker’ın “Boom Boom” adlı şarkısını oldum olası çok severim. Altının bu sabah açılış seviyesini görünce, sabah erken saatlerde kendimi Boom Boom Boom şarkısını mırıldanırken buldum. Şarkı temelde, bir adamın bir kadına hayranlığını dile getiriyor. Eğlenceli ve biraz da flörtöz bir şekilde hislerini anlattığı şarkının “boom boom boom boom” nakaratı, çekim gücünün ritmik kalp atışını ve ‘onu’ gördüğünde hissettiği güçlü duyguların yoğunluğunu etkili bir şekilde iletiyor. Altın için yaşadığım duyguları bugün en güzel özetleyen şarkı…
Yazar: Emre Değirmencioğlu, Kıbrıs İktisat Bankası Hazine Grup Müdürü