Eyvah, yine döviz büfesi önünde  kuyruk dönemi

Kapak foto güncel değil, temsilidir!

Şubat enflasyon verisinin beklentilerin üstünde çıkması ve TL mevduat faizlerinin enflasyona yenik düşmesi vatandaşı dövize yöneltti.   Kurda kriz işareti olan bankalararası piyasa ve Tahtakale döviz fiyatları arasında makas açıldı. Artık birikimi olan vatandaşın bilgi almak için bir numaralı mecra konumuna yükselen YouTube’da döviz krizi tahmin yapan videolar gırla gidiyor.

HalkTV yazarı Fikret Bila Cuma sabahı yayınlanan köşesinde şu yorumu yaptı:    Merkez Bankası’nın piyasaya verdiği dövizi kısmen sınırlaması bile Tahtakale’de döviz büroları önünde çift sıralar oluşmasına neden oldu. Döviz fiyatları yükseldi. Yeniden döviz satışıyla eski düzeye düşürmeye çalışıyor.

İktidar şu gerçeği anlamalı ki gerçek enflasyonun çok altında faiz verdikçe vatandaşın döviz talebi devam edecektir. Türk Lirası’nda kaldıkça parasının eridiğini gören vatandaşın dövize, altına, eve, arsaya yönelmesi doğaldır.

Dövizi değerli Türk Lirası’nı değersiz kılan iktidarın izlediği yanlış politikalar oldu. “Faiz nedendir enflasyon sonuç” gibi yanlış bir yaklaşımla faizi enflasyonunun çok altına indiren iktidar, bu politikanın yol açtığı yüksek enflasyon, yüksek döviz fiyatının getirdiği sorunları çözemiyor.

Bu yanlıştan dönüp faizleri yükseltmeye başlasa da yükseltilen faiz oranı yine hem TÜİK’in resmi enflasyonunun hem de ENAG enflasyonunun çok altında. İktidar bu sorunları çözecek kanal bulamıyor. Elinde bir tek fiilen IMF paketlerini aratmayacak acı reçete formülü duruyor.

Fikret Bila:  Acı reçete  yazılıyor

Acı reçetenin anlamı ekonomik krizini faturasını vatandaşa yüklemek. Ücretleri düşük tutup dolaylı vergileri artırmak. Parayla sunulan kamu hizmetlerinin fiyatını yükseltmek. Yeni vergiler koymak. Böylece Hazine açığını yine vatandaşın cebinden almak. Vatandaşın satın alma gücünü iyice kırmak. Böylece talebi düşürüp enflasyonu dizginlemek.

TCMB bankaları aradı, vadeli döviz sattı

Söz konusu gelişmeler sonrası önceki gün döviz piyasasındaki “gereksiz volatiliteyi engellemek” için bankalarla görüşen TCMB dün art arda ikinci defa 463 milyon dolar tutarında TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemi yaptı. Böylece toplam döviz satım pozisyonu büyüklüğü 1 milyar doları aşarak Ekim 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye geldi.

Uzmanlar  bu işe ne diyor?

Yaşanan gelişmeler sonrası sosyal medya hesabından “TCMB artan döviz talebinin kaynağını anlamak için dün bankalarla telefonda görüştü” iddiasına atıfta bulunan Ekonomist Barış Soydan, şu ifadeleri kullandı:

“Vatandaş ve şirketlerin döviz talebindeki artışı bankalara değil, döviz kuyruğundaki insanlara ve reel sektör şirketlerine sormak gerekiyor. Ankara’dan bankaları aramak yerine Merter’e veya

Kapalıçarşı’ya gelseniz? Sadece bankalarla enflasyon mücadelesi yürümüyor.”

“SEÇİM SONRASI SIÇRAMA BEKLENİYOR”

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise, “Dolar serbest piyasada 32 TL’yi aştı! Çünkü seçim sonrası dövizde bir sıçrama bekleniyor. Bu görüşte olanlar haliyle 31 Mart’ı beklemiyor, tez elden dövizde konuşlanıyor. Bunun sorumlusu, 2023 seçimleri öncesi rezervleri tüketen, şimdi benzer bir bekleyişe yol açan AKP rejimidir” ifadelerini kullandı.

Eski Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Babuşcu ise, “Bu defa döviz kurunu yükselten dış güçler değil, enflasyonun düşeceğine inanmayan, TL faiz seviyesini yeterli görmeyen bu nedenle döviz satın alan vatandaştır” dedi.

Paylaşımının devamında Babuşcu, “Merkez Bankası’nın telefonla bankaları arayarak döviz satışında yüksek spread koymalarını istediği iddia ediliyor. Bu nedenle alış ve satış kurları arasındaki fark açılıyor. Bazı bankalarda alış ve satış kurları arasındaki fark 1.50 TL’ye ulaştı” diye belirtti.