Döviz
Cüneyt Akman: Döviz kurunun olası seyri
Demek ki uzun vadede TL'nin ciddi değer kaybetmesi neredeyse kesin. Ancak bunun tıpkı geçen seçim sonrasındaki gibi vuku bulacağını sanmıyorum.
Mart ayı PPK’sında TCMB’nin 500 baz puan faiz artışı ardından ekonomi için değişen beklentiler içinde en fazla merak edilen TL’nin değerinin ne yönde ilerleyeceği. Bakan Şİmşek ve TCMB her açıklamalarında TL’nimn bu sene reel değer kazanacağını ve bunun da enfasyonla mücadelde önemli rol alacağını söylüyorlar.
İktisatçı Cüneyt Akman da kedisine yönetilen TL hakkındaki soruları X hesabından bakın nasıl yorumluyor?
Döviz kurunun olası seyri hakkında çok soru geliyor. Ve bilhassa seçim sonrası seyri hakkında… Döviz kurlarının tahmini en zor varlıklardan olduğunu belirtmem lâzım. Kim ki ben bu seyri kesine yakın derecede biliyorum derse külahımı buraya koyayım ona anlatsın.
Kurun seyrinde -en azından orta vadede- etkili olabilen bir tahmin metodu var. Bunda Reel Efektif Döviz Kuru (REK) kullanılır. İşin özü ülkelerin enflasyon oranları arasındaki fark. Kabaca ülke enflasyonu diğer ülkeye göre yüksekse parasının değeri aradaki fark civarı düşer.
Ancak REK’le döviz kuru tahminde de sıkıntılar var: Esasen hiç bir ex ante matematiksel değerleme, piyasa değerini kesin tahmin edemez. Böyle bir mucize formül mevcut olsaydı bile, tatbike başlanır başlanmaz ilişkinin bir unsuru haline gelir ve eskisi gibi çalışamazdı.
Reel Efektif Döviz Kuru (REK) ile kur tahmininin, birazı Türkiye’ye bağlı pratik zorlukları da var:
a) REK hesabında TÜİK’in TÜFE’si kullanılıyor; yaygın iddia doğru ve TÜİK mevcut TÜFE’yi yanlış ve düşük ölçmüşse REK de yanlış çıkar.
b) Bir diğer sorun baz yılı seçimidir.
Son olarak yurt dışından gelen sıcak para Reel Efektif Kur hesabının öngördüğü kurdan yüksek bir yerel para değerlemesine neden olabilir. (Ör. TL, düşmesi gerekirken nominal/reel değerlenebilir) Ancak bu uzun vadede devam edemez, orta vadede de sürdürülmesi maliyetlidir.
O zaman şunu söylemek mümkün: Devlet müdahale etmezse kur orta vadede bile REK’un ima ettiği gibi ülkeler enflasyon farkı kadar değişir. Uzun vadedeyse devlet müdahale etse bile öyle olur. TR enflasyonu %70 ABD’nin 3,5 ise TL’nin $’a karşı uzun süre değerlenmesi ne nominal ne de reel mümkün.
Demek ki uzun vadede TL’nin ciddi değer kaybetmesi neredeyse kesin. Ancak bunun tıpkı geçen seçim sonrasındaki gibi vuku bulacağını sanmıyorum. Bir süre TL reel değerlenme bile mümkün. Halbuki geçen seçim öncesi kurun hızlı şekilde değer kaybedeceğini iddia etmiştim. Peki niye?
Peki TL-$ kuru -geçen seçimin tersine- belli bir süre icin bile olsa neden “olması gerekenden (TL namına) daha değerli kalabilir?
a) Geçen seçim öncesi TL’yi değerli tutma ve düşük faiz politikası beraberce ve fazla uzun sürdürülmüştü. Daha fazla baskılama mümkün değildi.
b) Yurt dışından portföy akimları ve hâttâ devlet ve özel rezervler henüz geçen seçim öncesi kadar olumsuz değil. Ve ama tıpkı geçen secim öncesi gibi.
c) Devlet, döviz kuru baskılamayı bir enflasyon kontrol mekanizması olarak kullanıyor, ki ziyadesiyle yanlış bir yöntem.
Velhasıl secimden bir sure sonra $, TL’ye karsı şüphesiz yükselecek ama bu geçmiş hatta beklenen enflasyon farkının da altında kalabilecektir. Lakin bu sürdürülemez.
Peki model çökmeden TL ne kadar dayanır? Yazın Fed, ECB büyük parasal genişlemeye giderse bu Ponzi daha uzun; gecikirler veya zayıf bir parasal genişlemeye giderlerse daha da zor dayanır. 2010-17 türü bir küresel para bolluğu zuhur etmedikçe TL’yi ör. 1 yıldan fazla değerli tutmak zor. Reel E. Kur Endeksi veya Big Mac hükmünü irca eder.