Sosyal Medya

Borsa

Sabah Bülteni: Petrol sert düştü. Çin ve FED kaynaklı iyimserlik sürerken gözler PCE verisinde

Küresel mali piyasalarda Çin kaynaklı iyimserliğin devam ettiğini görüyoruz. FED’den devir alınan iyimserlik ardından, ekonomik büyümeyi bu yılın kabaca %5 hedefine…

Sabah Bülteni: Petrol sert düştü. Çin ve FED kaynaklı iyimserlik sürerken gözler PCE verisinde

Küresel mali piyasalarda Çin kaynaklı iyimserliğin devam ettiğini görüyoruz. FED’den devir alınan iyimserlik ardından, ekonomik büyümeyi bu yılın kabaca %5 hedefine çekmek ve deflasyonist baskılarla mücadele etmek için teşvikleri artıran Çin merkez bankası, bu sabah faiz oranlarını düşürürken,  bankacılık sistemine likidite enjekte etti. Pekin’in ekonomiyi canlandırmak için devasa bir teşvik paketi sunması ardından Asya borsaları bu sabah 2,5 yılın en yüksek seviyelerine yükselirken, Çin hisse senetleri 2008’den bu yana en iyi haftasını tamamlama yolunda emin adımlarla ilerliyor. Teknoloji ağırlıklı Hong Kong borsasında ise haftalık artışın %10 seviyesini aştığını görüyoruz.

FED kaynaklı iyimserliğin emtia fiyatlarında da etkili olduğunu görüyoruz. Bir tarafta kıymetli madenleri elde tutmanın maliyeti, düşen faiz ortamında her geçen gün gerilerken, öte yandan Orta Doğu ekseninde artarak devam eden jeopolitik risklere paralel altının ons fiyatı son 1 ayda %7 yükselerek her geçen gün rekorunu bir adım daha yukarıya taşırken, dün gümüşün ons fiyatı son 2012 yılından bu yana en yüksek seviyeyi test etti. Çin’in ekonomisini yeniden büyüme trendine döndürebilmesi adına hafta boyunca açıklanan teşvik paketleri sonrası, büyüme temasının tıpkı kıymetli madenler ve baz metaller gibi petrole de talep getireceğini düşünmüştük. Gelinen noktada petrol fiyatlarında keskin bir düşüşün yaşandığını görüyoruz. Her ne kadar enerji fiyatlarında yaşanan düşüş küresel olarak enflasyonun düşmesine yardımcı olsa da, KKTC ve Türkiye gibi net enerji ithalatçısı konumunda ülkelerin de enerji faturalarını azaltarak cari işlemler açığına destek olacağını hatırlatalım.

Orta Doğu’da yaşanan jeopolitik gelişmeler ve beraberinde dünyanın büyüme motoru (fabrikası) konumunda Çin’in açıkladığı büyümeyi teşvik edici paket ardından petrol cephesinde yaşanan gerileme dikkatimizden kaçmıyor. Suudi Arabistan üretimi artırmaya hazırlanırken, ham petrol için varil başına 100 dolar seviyesinde resmî olmayan fiyat hedefini terk etmeye hazırlandığını da okuyoruz. Financial Times’ın konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberini, Suudi Arabistan’ın düşük petrol fiyatları dönemine razı olduğunun bir işareti olarak değerlendiriyoruz. Bu minvalde, Suudi Arabistan’ın fiyat hedefini bir kenara bırakıp pazar payını artırmaya yöneleceğine ilişkin haberler ardından Brent cinsi ham petrolde haftalık düşüşün %5’i aştığını not edelim.

YEN ve EUR’nun da aralarında bulunduğu bir dizi para birimi karşısında doların değerini ölçen sepet kur DXY, hafta ortası test ettiği 14 ayın en düşük seviyesine yakın bir yerde işlem görürken, EUR benzer bir şekilde hafta ortası test ettiği 14 ayın en yüksek seviyesi olan 1,1214’den hafif de olsa bu sabah gerilediğini görüyoruz. EURUSD için 1,1270 seviyesini uzun bir süre önce gündeme taşımıştık. Büyük ölçüde yönü ve seviyeyi tutturduğumuzu söyleyebilirim. Kraliyet aslanı Sterlinin ise 1,34 civarında ve son 2,5 yılın en yüksek seviyelerinde salınmaya devam ettiğini görüyoruz. Çin’den gelen teşvik paketi sonrası, riske duyarlı Avustralya ve Yeni Zelanda doları alımlara sahne olurken, YEN ise dolar başına 145,50 seviyesine gelerek son üç haftanın en düşük seviyesini test etti.

Bugün ABD’de açıklanacak FED’in favori enflasyon göstergesi konumunda PCE verisinin önem arz ettiğini hafta boyunca bültenlerimizde ele aldık. Reuters anketine göre, yıllık manşet artışın %2,3 çekirdek artışın ise %2,7 olması öngörülüyor. Verinin beklentiler dışında gelmesi kuşkusuz piyasa reaksiyonuna sebebiyet verecektir. Bu sabah itibariyle yatırımcılar yılın geri kalan son iki toplantısında FED’den 75 baz puanlık bir gevşemeye ihtimal verirken, 7 Kasım toplantısına yönelik 50 baz puan indirim ihtimali ise %51 olarak fiyatlandırılıyor. Hatırlanacağı üzere, 18 Eylül toplantısında, FED yakın zamanda odağını enflasyondan ziyade işgücü piyasasını sağlıklı tutmaya yöneldiğini belirterek jumbo sayılan 50 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirmişti.

Türkiye cephesinde ise her hafta Perşembe günü olduğu üzere dün de BDDK ve TCMB’nin verilerini enine boyuna irdeledik. Finansal istikrara yönelik açıklanan verilerin olumlu bir tabloya işaret ettiğini peşinen söylememiz gerekiyor. Bu bağlamda, 20 Eylül ile biten haftada, KKM stokunun sert gerilemesi ile TL mevduatın toplam mevduat havuzu içindeki payı %53,4 seviyesine yükseldi. Yabancı yatırımcı söz konusu haftada 96 milyon dolar hisse senedi, 1,58 milyar dolar da devlet tahvili aldı. Böylelikle, yabancının sene başına göre devlet tahvili âşkı büyüyerek 14,4 milyar dolar seviyesine geldi! TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri 2,8 milyar dolar artışla 156,4 milyar dolar seviyesine yükselerek yeni bir rekor kırarken, 25 Eylül verisine göre, kamu dövizleri ve swap hâriç net yabancı para pozisyonu 24 milyar dolar seviyesine yükselerek son yılların zirvesine yükseldi.

Hazinenin düzenlediği 2035 vadeli eurobond ihracına 3 kata yakın talep gelirken 3,5 milyar dolar satış yapıldığı ve getiri oranının da %6,75 olduğu açıklandı. Satış tutarının kabaca yarısının 2024 – 2026 yılları arasında vadesi yaklaşan tahvillerin değiştirilmesi kaynaklı olduğunu not edelim. TCMB son PPK toplantısı notlarını da dün yayınlarken, genel hatları ile şahin duruşun korunduğunu görüyoruz. Metinden “ek sıkılaştırma” ibaresinin çıkarılması, 2024’ün son toplantısında faizi indirimine -bebek adımları ile de olsa- gidilebileceğini gösterdi.

Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Kıbrıs İktisat bankası Grup Müdürü
Hazine Bölümü

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler