Yağız Kutay
Yağız Kutay Yazdı: “KKM’den Çıkış…”
İmkânı olan parasını Kur Korumalı Mevduat’a (KKM) yatırıyordu. Sonra bu yatırımı teminat gösterip deyim yerindeyse bedava kredi alıyordu. Sonra o parayla yine KKM...
İmkânı olan parasını Kur Korumalı Mevduat’a (KKM) yatırıyordu. Sonra bu yatırımı teminat gösterip deyim yerindeyse bedava kredi alıyordu. Sonra o parayla yine KKM… Paradan para kazanma sözünün makbuzlu, tasdikli hali oldu Kur Korumalı. Oysa çıkış felsefesi ne de güzel lanse edildi.
“Liralaşma” safsatasıyla ülkenin finansal sisteminin altına dinamit yerleştirildi göz göre göre. Alaattin Aktaş KKM’nin devlete çıkaracağı 2 aylık faturanın 411 milyar lirayı bulabileceği konusunda bizleri uyardı.
Yeni ekonomi yönetimi de bunu anlamış ki Kur Korumalı’dan çıkış için nabız yokluyor. Ne yazık ki KKM işgal ettiği alan bakımından yokluğunu bir süreliğine başka alternatifle doldurmanız gereken bir ürün. DTH’ları da içine kattığımız zaman dolarizasyon tarihi orana, %70’lere dayanıyor. (KKM başlangıcından beri döviz mevduat 34 milyar$ düştü. Dövize endeksli mevduat 72 milyar$ arttı.)
Başlamadan önce; KKM şu an hemen biterse yatırım büyük oranda dövize akacak. Bu durumda dolar patlayacak. Kur geçişkenliği, enflasyon, cari açık, ödemeler dengesi derken liste uzar. Bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum.
KKM’den tasfiye başlıyor
Hafize Gaye Erkan, Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek de benzer düşünüyor ki; cumartesiyi pazara bağlayan gece resmî gazetede deyim yerindeyse bomba patlattı. Bankalara vadesi gelen KKM hesaplarını, TL mevduata geçirme hedefi geldi. Kıstasları tutturamayan bankalar ek menkul tesisine mecbur tutulacak. Ayrıca MB ayrı bir tebliğ ile DTH zorunlu karşılıkları %29’a çıkardı. (Bu durum esasında rezervlerle alakalı) Mevduat faizlerinin düşük olduğu ve doların resmen zincirle tutulduğu şu dönemde daha az getiri olanı seçin nasıl diyecekler merak ediyorum. Gerçi bu sayede hem KKM’den çıkış gerçekleşecek hem de kısa sürede mevduat faizleri artacaktır. Bu kadar zulüm yerine politika faizini arttırmamak için yapılanları taklacı kuşlar bile kıskanır.
KKM’ye Alternatif ne olabilir?
Ne olacağından önce nasıl olacağına bakmak gerekir. Gerçekten liraya teşvik edecek bir enstrüman şart. Bankaları sadece TL mevduata teşvik ederek olmaz. Yatırımcılar gerçekten alternatif olarak görmeli devletin sunduğu yatırım araçlarını. Yoksa güvenli liman olarak görülen dövize firar şiddetli biçimde sürecek. Nihayetinde de kolu kanadı kırılmış liramız sararmaya devam edecek. Bu faiz oranlarıyla TL’yi nasıl cazip kılarız? Faiz arttırabiliriz veya politika faizlerinden bağımsız daha yüksek getirili bir şey. Ne gibi?
Enflasyona endeksli mevduat
Celladına aşık millet misali, enflasyon belasını içimize alarak barış sağlayabiliriz. Bütçe zaten delik deşik olmuş, Dolara endeksli yatırım aracının yarattığı kur riskini bertaraf ederiz. Üstelik enflasyonu merkeze alan bir araç devlet için de avantajlı. Ne de olsa aylık rakam masa başında yazılıyor. İnsanların baz aldığı oldu enflasyon olmaya başladı. En alakasız görünen insanlar bile “TÜİK enflasyonu şöyle”, “ENAG bu ay çok yüksek açıkladı” gibi cümleler kuruyorlar. Finansal okuryazar olmayan toplumumuz ilk tuğlayı enflasyonu anlamaya çalışarak koyabilir. Dolayısıyla getiriyi enflasyon üzerinden kurmak hazine açısından riskli. Ama ne olacak KKM’de olduğu gibi bunun hesabını da Merkez Bankası’na ödetir. Kökü onda. Öte yandan yatırım yapanlar için cazip olabilir.
Süper bono
Süper bono ilk olarak Çiller’in meşhur 5 Nisan kararlarıyla birlikte ortaya çıktı. Bir yandan kısa vadeli borçları döndürmek, diğer yandan yabancı para talebine bıçak çekmek istiyordu dönemin ekonomi kurmayları. Çareyi %400 faizi olan süper bonoyla buldu. Etraflıca düşünülmeden yapılan bu hamlenin sonucunda 8 ay sonra olan seçimle hükümet değişti. Derviş döneminin meşhur “Güçlü Ekonomiye Geçiş” Programından önce de süper bono girişimi olmuştu. Reform paketinin aşaması olarak, belli bir amaç için yapılan bu hamle o zaman amacına hizmet etmişti. Eğer Mehmet Şimşek süper bono seçeneğine gidecekse önünde günahıyla sevabıyla iki örnek var. Doğru analiz yapmalı.
Mevduat Sertifikası (Certificates of Deposit(CD))
1980’lerde Banker Kastelli’nin bankalardan alıp yüksek faizle sattığı mevduat sertifikaları gibi bir önlem de olabilir. Özellikle ABD’de yaygın olarak kullanılan CD’in en önemli özelliği diğer mevduat ürünlerinden çok daha fazla getiri verme vaadidir. Ülkemizde kara para aklama aracı olması sebebiyle kaldırıldı. Ama yıl olmuş 2023 artık kara parayı aklayanlar daha farklı yöntemler kullanıyordur. Mevduat sertifikası KKM’nin geçiş döneminde geri gelebilir mi? Belki old-school (eski usul) fiziki bir sertifikayla verilmez. Nitekim gelecek birçok şeye gebe. Sertifika da olabilir yeni Banker Kastelli’ler de gelir kim bilir?
Dövize Çevrilebilir Mevduat (DÇM)
1967’de başlayan DÇM uygulaması, Türkiye’nin rezerv sorununa çözüm olarak ortaya çıktı. Amacı, yabancı paraları ülke içine çekmek, özellikle işçilerin dövizlerini getirmekti. DÇM sahipleri, ellerindeki dövizi devlete borç olarak veriyor ve vade sonunda oluşan kur farkını riske atıyordu.
Ancak 1970’lerin başlarında devalüasyon sonucunda DÇM, kaynak sağlama aracı olarak öne çıktı. 1972’den itibaren DÇM sadece yerel kişilere verilmeye başlandı, bu da asıl amacın dışına çıkmaydı. Kredi miktarı artarken, 1978’de devlet DÇM hesaplarını devraldı. 1979’da ertelenen kısa vadeli borçların yarısı DÇM’den kaynaklanıyordu.
Benzer şekilde günümüzdeki gibi, o dönemde de yetersiz döviz rezervi vardı. Özel sektör, kur garantisiyle yüksek faizle dolar/euro topladı ancak bu durum üretkenliği düşürdü ve borç maliyetini artırdı.
KKM’den çıkma fikri önemli bir adım olmasına rağmen nasıl ve hangi ajandayla yapılacağı çok daha kritik. Yeterli mesai harcayacak bu beladan kurtulmamız gerek. Aksi takdirde altın standardı benzeri dövize resmi olarak bağlanan bir Türk Lirası kaçınılmaz olacak.
Yağız Kutay Işık