Sosyal Medya

Güldem Atabay

Güldem Atabay: PPK metninde öne çıkanlar ve TCMB’den eylül sonrasında ne beklenebilir?

Ancak temel sorun TCMB'nin güvenilirlik sorunu zaten. Enflasyonla mücadelede 10 yılı aşan süredeki istikrarlı başarısızlığı. Dolayısıyla 2023 sonunda %70'i aşacak, yükselişine 2024 ilk çeyrekte devam edecek TÜFE enflasyonunun  neden ve nasıl %35 faiz seviyesi ile %33'e ineceği belirsiz. 

Güldem Atabay: PPK metninde öne çıkanlar ve TCMB’den eylül sonrasında ne beklenebilir?

TCMB eylülden öteye faiz politikasını yorumlamak için PPK metnindeki bir kaç cümleye vurgu yapmak gerekli:

Enflasyon temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşmiştir. Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. 

Merkez bankası net olarak hedefine yurtiçi talebi koymakta.  Petrol fiyatlarındaki gidişatın Temmuz Enflasyon raporu ile uyumsuz olmasını da vurgulayarak. Dolayısıyla, faiz artışları tamamlandığında hedefte reel ücretleri düşürmek olacak. 2024 seçim sonrası dönemde özellikle. 

 

Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir.

Ücret artışlarında 2024’te farklı bir politika uygulanacak, 2024’te ek vergi beklenmesin: Temmuz ve ağustos aylarında beklenenden yüksek açıklanan enflasyon verilerinde TL’nin değer kaybı ve ek vergiler de etkiliydi. Aylık enflasyon ana eğiliminde düşüşten bahsetmek için TL’de istikrar ve yeni ek vergilerin olmayacağı ortam gerekli. Yeni ek vergi konmaması makul beklenti olur. Ancak çekirdek enflasyonun seviyesi nedeniyle aylık enflasyon verilerinin önceki yıl ortalamalarının üzerinde kalması garanti neredeyse. TL’de istikrar beklentisi ise fazla iyimser. 

 

Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.

2023 enflasyonu odakta değil, politika faizi 2024 hedefini tutturmaya yönelik ayarlanacak.  Buradan anlaşılması gereken iki buçuk ay önce %25’e kadar Cumhurbaşkanı’ndan alınan faiz artırma sınırının %35’e çekilmiş olması. 250’şer baz puanlık  iki faiz artışı daha beklenmeli. %40 ise gidişata göre mümkün olabilir. 

Dolayısıyla PPK’da verilen ışık doğrultusunda, TCMB’nin Ekim-Kasım döneminde faiz artış adımlarını daha daraltarak %35’e gitmesi makul senaryo. TCMB’nin 2024 enflasyon beklentisi olan %33 inandırıcı bulunur ise, ekonomide fazla ivme kaybı yaratmadan %35 makul bir politika faizi seviyesi olarak algılanabilir. Negatif reel faiz yerine sıfır reel faiz erkene çekilen tüketimi yavaşlatsa da tasarruf etmeyi teşvik etmez. %3,5-4 büyüme gerçekçi olabilir.

Ancak temel sorun TCMB’nin güvenilirlik sorunu zaten. Enflasyonla mücadelede 10 yılı aşan süredeki istikrarlı başarısızlığı. Dolayısıyla 2023 sonunda %70’i aşacak, yükselişine 2024 ilk çeyrekte devam edecek TÜFE enflasyonunun  neden ve nasıl %35 faiz seviyesi ile %33’e ineceği belirsiz.  İnandırıcı değil. Bu da %35 politika faizinin yetersiz olma olasılığını yükseltmekte. Keza daha gerçekçi 2024 sonu TÜFE enflasyonu beklentisi %45’ten aşağıda değil.  Tüketimi diri tutacak negatif reel faiz seviyesi de TCMB’nin gayretlerine konan sınır nedeniyle bankanın enflasyonu ardından kovalamaya devam edeceği anlamına geliyor.

GA /ParaAnaliz

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler