Cüneyt Akman yazdı: ASGARİ ÜCRET , FAİZ KARARI VE SEÇİMLER
20 Haziran 2023Asgari ücreti 11 bine yakın veya belki 100 TL fazla düşünüyordum. Daha yüksek geldi. Bence 2 şeye işaret:
1. Seçim ekonomisi daha ılımlı da olsa sürecek.
2. Yani çok etkili bir antienflasyonist programı uygulan(a)mayacak.
3. Perşembe günü çok radikal yüksek faiz artırımı(yani faizin bir hamlede %30 veya üzerine çıkarılması) ihtimali de azaldı bu durumda.
PERŞEMBE GÜNÜ FAİZ NE OLUR?
Şu anda bu yeni ekonomi yönetiminin nasıl bir faiz kararı alacağının az çok bilimsel bir tahminini yapmak imkansız. İlk kararlarından sonraki kararlarını tahmin etmek daha kolay olacak. Muhtemelen belki düne kadar ne karar alacakları konusunda kendilerinin de yeterli bir fikri yoktu.
Fakat şunlar söylenebilir: Şimşek ekibinin tek görevi var; seçim kazanmak için uydurulan o YEM denilen o Nebati uygulamalarının ekonomiyi her bir cente muhtaç hale getirmesi sonucu acilen sıcak parayı yurda çekmek. O ekibe CB bu nedenle tahammül ediyor. Yeterince para gelmezse kapı önüne koyar onları; işin tuhafı fazla para gelirse yine aynı şeyi yapar. Tek kurtuluşları kendilerine ihtiyaç duyulmasından vazgeçilemeyecek kadar çabuk ama sınırlı para getirebilmek.
Uluslararası yatırım iklimi de buna uygun aslında. Bunun için önce çok hızlı ve çok yüksek olmayan ama “Aman canım bunlar da korkak çıktı” dedirtmeyecek kadar da yüksek bir artış gerekebilir.
Beklenen faiz artışının üst tavanının sınırı dövizin kontrollü değerlenmesini engellemeyecek kadar alçak olmalı; zira sıcak para $/TL 23-24’den ülkeye pek gelmez; tabi eğer kurun ciddi olarak düşeceğine inanmazsa ki bu mümkün değil şu an.
Alt sınıra gelince; 1000-1500 bp’ın altındaki artış da hayal kırıklığı yaratır.
O zaman belki “çözüm” şu olur: Başta 650-1200 bp arası bir ilk artış. Güçlü sıkılaşma mesajı ile artışın süreceğinin bildirilmesi ve bir dahaki PPK’da 2000 bp’lık bir artış beklentisi oluşturmak ve buna yaklaşan bir artışı da ancak o zaman yapmak.
Çünkü bir sorun daha var.
Faizi arttırma sürecinde çok oyalanılırsa iki risk ciddi olarak artar: a) CB’nın ilk günlerdeki kredisi azalır b) Faiz artışlarının uzun süreli yükselme trendi asıl akım beklenen devlet tahvillerinin fiyatlarının düşüş süresinin uzamasının gelecek paraya fren etkisi yaratması. (Çok söylendiği için bankaların tuttukları devlet tahvilinden maruz kalacakları zararları şimdilik bir kenara bırakalım. Yani siz bir malın (devlet tahvilinin) fiyatının durmadan düşeceğini bekliyorsanız satın almayı geciktirirsiniz. O nedenle uzun zamana yayılmış faiz artışı, beklenenin tersine fon girişine ket bile vurabilir. Borsaya geleceği umulan yabancı para için de etki benzer olacaktır.
YABANCI FONA OLTA VE YEREL SEÇİM ENGELİ
Özetle ben Şimşek ekibinin yerinde olsaydım (iyi ki de değilim) önce sıkılaşma mesajı ile birlikte 650-800 bp arası “düşükçe” bir faiz arttırımı yapar; doları 25-26 bantına salar, bir sonraki toplantıda 1500 puan veya biraz üstü bir faiz artışı daha yapardım. BDDK’nın “makroihtiyati” tedbirlerinin bazılarını da tamamen uygulamadan kaldırmazdım. Yabancı fonları “avlama” (artık kim kimi avlıyorsa) için gerekli balık tutma tekniği bence budur.
Tabi Şimşek ve ekibi hangi tekniği kullanacak ve sonu ne olacak göreceğiz.
Sonuçta kışa girerken herhangi bir sıkılaşma programı sürdürmeleri hayal. Ne yapacaklarsa bu yaz dönemi ve sonbaharın ilk 2 ayı yapabilirler.
Yerel seçim dönemecine kasımdan sonra iyice girilince Şimşek ve ekibi parmaklarını bile biraz zor kımıldatır.