Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Vatandaşa sonuç dayatmayın…’
16 Mayıs 202314 Mayıs seçimlerinin ardından ortaya çok garip bir durum çıktı. Parlamenter sistem algısıyla herkes seçimin sonuçlandığı gibi bir hava estirmeye başladı. Her ne kadar parlamenter sistemden yana bir gazeteci olsam da, mevcut sistemde ülkenin hükümetini Cumhurbaşkanı olan yürütüyor.
Orada da seçimin bitmediği, ikinci tura kaldığı resmek YSK tarafından açıklandı. Yani Türk Milleti henüz kimseye kendisini yönetme hakkını vermedi. 28 Mayıs’ta mevcut iktidar ya da muhalefet, kim kazanırsa o ülkeyi belli bir süreliğine yönetecek.
Fakat bugünden seçim sonuçlanmış gibi davranıyor olmak, hem ciddi bir akıl tutulması, hem de milli iradeye saygısızlıktır. Zaten ekonomik olarak belirsizliği arttıran bu 15 günlük sürecin, daha da kaotik hale dönüşmemesi için, öncelikle seçimlerin bitmediğini konuşmak gerekiyor.
Zor bir süreç geçecek; çünkü mevcut hükümetin ekonomi politikalarının iflas ettiği ortada. Diyeceksiniz ki ‘sonuçlar öyle demiyor’. Ben seçimi kimin kazandığıyla değil, ekonominin ne anlattığıyla ilgileniyorum.
Şu an itibariyle ekonomik açmazlarımız aynı anlayışın devam etmesi, bir bankacılık ürününün program diye sunulması ve verilerin manipüle edilmesiyle birlikte açmaz noktaya doğru ilerliyor.
Bu iktisadi gerçek, kaç oy alınmasıyla alakalı bir durum değil. Geçinemeyen insanın gidip oy vermesiyle de ilgili değil. Bu bir realite. Bunun getirdiği riskler, finansal zorluklar ve planlı ekonomiye geçiş ihtiyacı değişmedi.
Ben mevcut iktidarın devam etmesi halinde de, iktidarın değişmesi durumunda da bu anlayışla gidilecek tek yolun daha çok riski arttırmak ve duvara daha hızlı toslamak anlamına geldiğini bir ekonomi gazetecisi olarak görüyorum.
Kur korumalı ile biriken riskleri, para bulmaktaki zorlukları, farklı şeyler yapmadan farklı sonuçlar beklemenin anlamsızlığını görüyorum. Bu nedenle bu işi bir derbi karşılaşması gibi okumaktan vazgeçip, acil ve hızla milli güvenlik sorunu haline gelen ekonominin gerçeklerini konuşmak durumundayız.
Kimin kazandığıyla değil, kimin ne yapıp yapmadığıyla ancak sonuçların ortaya çıkabileceği bir fotoğraf içinde kimse bana ‘oy aldık’ demesin. Hangi kesim kazanırsa kazansın, ekonomiye dair çok önemli ve kalıcı adımlar atmak zorunda.
Aksi takdirde dünya ekonomisinin de sıkılaşmaya gittiği, ihracat pazarlarının daraldığı, vatandaşın ve şirketlerin borç sarmalına girdiği, bütçenin açık düzeyinde patladığı ve 250 milyar dolar bulmanın resmiyet kazandığı koşullarda ayıldığımızda çok ağır tablolar ile karşı karşıya kalırız.
Son bir uyarı önümüzdeki 15 günlük seçim süreciyle ilgili. Zaten iki aday kaldı. Artık seçim harcaması yapmayı bırakın. Çünkü bütçe bunu karşılayamayacak kadar delik deşik. Faturayı arttırmayın.