Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Kayıp gençler…’
18 Mayıs 2023Siz seçim sonuçlarını tartışırken, geçtiğimiz günlerde 20 yaşında bir genç umutsuzluğunu dile getirdiği bir mektubu arkasında bırakarak yaşamına son verdi. Ne yazık ki sosyal medya paylaşımlarının ötesinde yeterince hayat bulmayan bu konu, ortadaki problemin de yeterince anlaşılamadığının en net göstergesi.
Bir kuşak ki ümidini bu ülkeden kesmemesi gerekirken, onlara gelecek vaat edip etmemekle meydanların dışında ne kadar ilgileniliyor emin değilim. Çünkü o gençler, aslında yarının da teminatı.
Fakat siz daha onları ve ebeveynleri işsiz saymayarak konuya başlıyorsunuz. Halen TÜİK, ilk çeyrek işsizlik istatistiklerinde, bu ülkede işsizliğin düştüğünü, istihdamın arttığını ortaya koyuyor ve ilgili Bakan da çıkıp bu konuyla ilgili açıklama yapabiliyor.
Oysa aynı istatistik, atıl iş gücü diye uydurulan bir tanımla gerçek işsizliğe yakın oranların yükseldiğini anlatırken… Bir insanın iş bulamıyor ya da iş bulmaktan ümidini kesiyor olması, yani belli bir süre içinde işbaşı yapamıyor olduğu gerçeği, onun işsizliğini ve beraberinde gelen durumu ortadan kaldırmıyor.
Tüm zorlamalara rağmen, atıl iş gücü diye tanımlanan ve alt mesajında işsiz kalanı ya da iş aramaktan ümidini yitirmiş olanı suçlayan bu ülkede, oran yüzde 22,4 oldu. Yani çalışma çağındaki nüfusun göz ardı edilemeyecek bir oranı, o da resmi rakamlara göre işsiz ama işsiz de sayılmıyor.
Daha kötüsü olabilir mi? Olabilir…Nüfusun yüzde 15,2’sini oluşturan yaklaşık 13 milyonluk genç nüfus var. Hani şu her fırsatta övündüğümüz, övünmekten başka da bir şey yapmadığımız, sesini çıkarttığında hakaret edilen nüfusumuzdan söz ediyorum.
Kalabalık ile insan kaynağını karıştırarak ciddi bir akıl tutulması yaşanan ülkemde bu 13 milyon gencin 3,5 milyonu hiç ortada yok biliyor musunuz? Ben söylemiyorum; TÜİK, verilerinde bunu da ortaya koyuyor.
Ülkenin genç nüfusunun yüzde 25’i ne istihdam piyasasında ne de okulda. İş beğenmiyorlardan başlayıp, köle fiyatına çalıştırmaya uğraştığınızı anlatmadığınız insanların yok hükmünde olması ve bunların genç nüfusunuzun dörtte birini oluşturması sizi de rahatsız etmiyor mu?
Çalışanlar ne durumda? Burada da yüzde 53,5 ile, Türkiye ortalamasına paralel şekilde hizmet sektöründe… Yani gençleri fabrikalara değil AVM’lere sokuyorsunuz demektir. Her iş kutsaldır. Ama bir ülkede mühendis, öğretmen olarak yetiştirdiğiniz insanlar, kuryelik, tezgahtarlık yapıyorsa orada kendinizi iyi hissetmiyor olmanız gerekir.
Fakat kime anlatıyoruz? Daha gençlerin ve genel işsizlik gerçeğinde ebeveynlerinin varlığını kabul etmeyenler, ne iş piyasasında ne de eğitimde olmayan yüzde 25’lik oranla ilgilenir mi? Peki bu tablo potansiyelinizle övünmeye yeter mi? Tahıl ambarının damında oturuyoruz, ama açlıktan ölüyoruz. Durum budur.