Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Faizin indiğini sanmak…’
30 Mayıs 2023Seçim telaşı biter bitmez, ekonomi yine bir numaralı gündem olarak ortaya konuldu. Bundan daha doğal bir şey yok, çünkü herkes yanıyor. Bu durum seçim sonuçlarına neden etki etmedi, o benim işim değil. Psikologlar ile sosyologların araştırıp bulması gereken bir uzmanlık konusu.
Ama ekonominin kaçınılmaz olarak konuşulması gerekliliğinin iktisadi gerekçelerini biliyorum. Daha seçimin ilk akşamı, kazanımın ardından yapılan balkon konuşmasında, söz dönüp dolaşıp ekonomiye geliyorsa, anlayın ki en büyük açmazlarımız da burada yaşanıyordur.
Herkes açıklanacak kabineyi bekliyor ama bir iki bakanlıkla birlikte en fazla merak edilen isim ekonominin koltuğunda kimin oturacağı. Yine herkes biliyor ki mevcut politikalarla ve isimlerle bu işin çok uzun vadeli götürülebilme ihtimali yok.
Öncelikle seçim gecesinden başlayalım. Ekonomi adına ilk kaza o gün yapılan konuşmada oldu. Son derece zor bir sürece girilirken ve nasıl bir politika uygulayacak olursanız olun kamuoyu desteği olmadan başarı şansı bulunmazken, ayrıştırıcı bir dil kullanılması zaten mücadeleye baştan çelme taktı.
Fakat bundan daha önemlisi enflasyonu öncelikleyen tavırdı. Tüm dünyanın ortak söylemine uygun olarak enflasyon probleminin halledileceğinin üzerinde duruldu. Elbette burada sormak lazım. Hangi enflasyon? Ama o ortamda bunu soracak kimse zaten yoktu.
Enflasyon ilk hedef olarak düşürülecekti. Nasıl? İfade şu: “Şu anda faiz yüzde 8,5’a indirildi ve enflasyonda inecek.” Öncelikle yaklaşımın ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ tezinde halen ısrarcı olduğunu görüyoruz ki, bu daha bir süre daha ve epey büyük bedeller ödeyeceğimizin de göstergesi niteliğinde.
Bu cümledeki bir diğer dikkat çekici olan yan ise faizin yüzde 8,5’e indiğine inanılıyor olması. Öncelikle faiz bu oranlarda değil, aksine düşürdükçe piyasada uygulanan faiz de, CDS’ler üzerinden Türkiye’nin kullandığı kredinin maliyeti de yükseliyor.
Sahada hiçbir karşılığı olmadığı gibi, zorladıkça daha yüksek faiz ödüyor olmak, nasıl bir düşüklük göstergesidir anlayabilmiş değilim ama, faizin düştüğü gibi enflasyon da düşmeye devam edecekse işimiz var demektir.
Reel sektörün bu oranlarla enflasyon muhasebesi yapamaması nedeniyle ortaya çıkan sermaye erimesine mi yanarsınız, gerçek olmayan bir enflasyon üzerinden insanlara maaş zammı verip, satın alma gücünün sıfırlanmasına mı; bilemiyorum.
Fakat gözüken o ki ‘olmasını istiyorum’ diyerek işlerin çözüldüğü zannedilen bir ortam içinde, her şeyin zorlandıkça tersine ağırlaşan bir faturayı önümüze getirdiğinin farkında değiller ya da farkında olup umursamıyorlar.
Sözün özü şu ki, enflasyon kağıt üzerinde düşer mi? Düşer, mümkün. Bu işe yarar mı? Yaramadığı gibi zarar verir. Nasıl? Tıpkı politika faizi gibi. Siz faiz düştü zannedersiniz, şaha kalkar. Aynı mantıkla enflasyonu düşürürseniz de, ayakta ne insan ne de firma kalır.