Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: Faizi düşürürsek ne olur?

3 Şubat 2023

Gözlerin FED ve Avrupa Merkez Bankası’nda olduğu haftayı geride bıraktık. Haftanın son gününde bilgileri damıtarak baktığınızda, öncelikle finansçıların tüm yönlendirmelerine karşılık herhangi bir sürpriz olmadığını söyleyerek işe başlayalım.

Merkez bankaları beklendiği gibi faiz arttırdılar; ama halen finansçılar faizde sabit kalındı, hatta düşürme eğilimine girildi gibi davranıyor. Bu tutumu anlamak zor ama bu kesimin her koşulda beklentileri manipüle ederek para kazandığını düşünürseniz, anlayabiliyorsunuz.

Kararlar beklendiği gibi oldu da, açıklamalar farklı mıydı? Her iki Başkan da enflasyonist ortamın devam edeceğini ve gevşemenin çok da mümkün olmadığını dile getirdiler. Yani sert tutumlarını sürdürecekler.

Peki bunda bir sürpriz var mı? Resesyon yönetilebilir bir başlık. Gerektiğinde gevşemeci politikalarla piyasaları hareketlendirmeniz mümkün. Bu nedenle tekrar hatırlatayım, asıl korkulan stagflasyondur ve enflasyonun dizginlenmesi ana hedef olarak bir kez daha altı çizilen bir gerçek olarak önümüzdedir.

Ayrıca bu ülkelerin, pandemi sürecinde yurttaşlarına karşılıksız destekleri olduğunu ve ülkelerin kişi başına gelirlerinin, alım güçlerinin yüksek olduğunu düşünürseniz, halen bu tip hamleler için marjları olduğunu da anlarsınız.

Böylesi bir ortamda bir çıkış da bizden geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan faizleri düşürmeye devam edeceklerini, faizin neden enflasyonun sonuç olduğunu tekrarlayarak dile getirdi.

Bunun bir tez bile olmadığı meselesine girmeye gerek yok; sonuçları itibariyle her şey ortada. Bununla birlikte faizi düşürmeniz için, öncelikle faizin, kurun ve enflasyonun değerinde olması lazım.

Türkiye’nin şu anda uyguladığı yok faiz, istendiği gibi enflasyon ve sabit kur uygulamasından başka bir şey değil. Bunun sonuçlarının da sabit kur uygulamasının olduğu enflasyonist yıllardan ne olduğunu hepimiz biliyoruz.

Ayrıca açıklanan faizi düşürdükçe piyasada faizlerin arttığını, enflasyonu kağıt üzerinde azalttıkça insanların satınalma gücünün düştüğünü ve bağlantılı olarak iç piyasanın açmaza koştuğunu, kura basarak da devalüasyon ihtimalini güçlendirirken, döviz getirme kabiliyeti olan ihracatçıyı köşeye sıkıştırdığını görmüyorsanız, zaten konu kapanmıştır.

Peki tüm bu fotoğrafa rağmen, Türkiye çıpa olarak borçlandığı dolara sahip ülke dahi faiz yükseltirken, müşteri daralmaya oynarken, ısrarla ve söylendiği gibi faizi daha da düşürürse ne olur?

Sonuç çok basit. Hiç bir şey… Çünkü yok hükmündeki bir faiz oranının, piyasada karşılığı olmadığı gibi kredi maliyetini yükseltmekten, öyle değilmiş gibi davranırken de ekstra kamu zararına neden olmaktan, bu zarara neden olurken, asıl amaç reel sektörü desteklemek gibi yansıtılsa da, reel sektörü krediye daha ulaşamaz kılmaktan, enflasyonun düştüğünü iddia ederken daha yüksek piyasa enflasyonu yaratmaktan başka bir çıktısı olmaz.

Ayrıca bunlar zaten ülke ekonomisinde ve sahada yaşanıyor. Bugünkü yok hükmüne gelmiş bir politika faizini yüzde 5 yapsanız ne olur? Ancak faizi düşürdüğünüzü söylersiniz, ama gerçek başka türlü sonuçlanır.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Doğru zamanda doğru yatırım...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Doğru zamanda doğru yatırım…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Bu nasıl ticaret?Çetin Ünsalan Yazdı: Bu nasıl ticaret?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Tarihi ücret pul oldu...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Tarihi ücret pul oldu…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Sorun, çözüm ve bakış açısı...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Sorun, çözüm ve bakış açısı…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları