Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Et örneği ve ekonomik sorunlar…’
6 Aralık 2023Et fiyatlarıyla ilgili Rekabet Kurumu inceleme başlattı. Fakat yapılan açıklamada şu ifade var: “…önaraştırmalar sonucunda, kırmızı et fiyatlarında son dönemde meydana gelen fiyat artışlarının rekabet karşıtı eylemlerden ziyade sektörün genelinde karşılaşılan çeşitli yapısal sorunlardan kaynaklandığı değerlendirilmiştir.”
Konuyu ilk Sözcü Gazetesi’nden Erdoğan Süzer kaleme aldı ve yazısında ortaya konulan çarpıklığı ve meseleyi araştırmanın Rekabet Kurumu’na düşmüş olmasıyla ilgili çelişkiyi çok güzel özetliyor. O nedenle tekrarlamayacağım.
Ben meseleyi biraz daha genelden değerlendirmek istiyorum. Aslında stokçu, fırsatçı diye başlatılan ve sorunları göz ardı ederek, etiket ile kasa arasında çarpıklık arayarak, topu taca atan zihniyetin deşifresi olan bir karardan bahsediyoruz.
O süreçte de yazdım. Gerçekten bir fırsatçılık arıyorsanız, kasaya değil, muhasebe departmanına gitmeniz ve geriye dönük tüm fatura süreçlerini incelemeniz gerekir. Bu zincirde fırsatçı buldunuz buldunuz. Bulamazsanız, nedenleri olan maliyet artışları ile ilgili çözümü ortaya koymanız lazım gelir.
Lakin memleketimizde her şey gibi bu da göstermelik yapılan, tribünlere oynandığı için, arada göstermelik ceza kesilen, o cezalar da fırsatçılıktan değil, usulsüzlük başlığında toplanan yaklaşımlarla gönülleri hoş etmeye çalışan, ama problem çözmeyen bir bakış açısını izliyoruz.
Türkiye’nin temel problemi üretim metotlarında, üretimsizliğinde, üreteni ürettiğine pişman eden tavrında, yanlış tercihlerde, dış ticaret anlayışında ve sorunları yok sayarak, ‘doğru bilinen yanlışlar’ diye kitap yayınlamasında, ama yanlışları ortadan kaldıran veri tutarsızlığında sorun aramamasındadır.
Ülkede bir maliyet enflasyonu olduğunu reddedip başarılı ekonomik program uyguladığınızı sadece iddia edersiniz. Sahadaki herkes neyin ne olduğunu bilir. Bu tarımda da, boya üretiminde de, ayakkabı sektöründe de aynıdır.
Tüketiciye ‘yaşadığın yıpranmayı sineye çek’ deyip, üreticiye ‘maliyeti fiyata yansıtma’ mesajı vererek sorunları çözmüş değil, bir tarafta fakirlik, diğer tarafta sermaye erimesi yaratmış oluyorsunuz.
Oysa Türkiye’nin bugün ihtiyacı olan şey ekonomik planlamadır. Son dönemde tarım sektöründe bu dile getiriliyor. Nasıl gerçekleşecek bilmiyorum; bakıp göreceğiz. Ama tek bir sektörle işin içinden çıkılsaydı, ülkede ilk ve tek envanteri makine sektörü yaptı; çözülürdü.
Demek ki bizim tüm ekonomiyi envanter altına almamız, genel bir yol haritası hazırlamamız, planlı hareketler yaparak, eylemlerimizden finansman tercihlerimize kadar her şeyi bu doğrultuda gerçekleştirmemiz gerekiyor.
Hatta ihracat tutkusunu bir kenara bırakıp, önce iç tedarik sorununu halledip, ithalata ihtiyaç duymayacak bir yapı kurup, ardından kapasite arttırarak ihracatı konuşmamız lazım. Lazım da kime anlatıyorsunuz? Yıllardır biz çalıp, biz oynuyoruz. Fatura da ortada.